Selection translate English
1,417 parallel translation
Orada harika rank seçimleri var.Bir bak.
There's a great selection of colours. Have a look.
Bu son eleme olacak.
This is the final selection event.
Bu ayın özel ürünüdür bu.
It's our selection of the month.
Taç mücevherlerinden oluşan bir koleksiyonum vardı sana getirdim.
( Clarisse ) I had a selection of the crown jewels brought out for you.
Hasat mevsiminde ayıklama.
The selection to the harvest.
Çok seçmeyelim.
Not much selection.
Seçimler bu ayın 22'sinde.
The selection is on the 22nd.
Ben Pete Tong, "The Essential Selection" programını dinlemektesiniz.
This is Pete Tong, you're listening to The Essential Selection.
Fotoğrafçılık dersinde seçim yapmaktan hoşlanıyorum. "Şunu sevdim, bu güzel olmuş, bu kötü" diyebiliyorum.
In the photography class, I like to do the selection thing... like...
Uzak doğu ürünlerinin satıldığı bölümümüze bakmayı unutmayın. Yeyo'da size özel bir bölüm.
Don't forget to visit our showroom of items from the Far East, an exclusive selection for you here at Yeyo's.
Ama elimizde sadece bu vardı. Aristo'nun da dediği gibi... "Takma kafanı, mutlu ol." 3 ay sonra, yeni bir seçim ile mağaza müdürü ben olmuştum.
But it's all we've got And like Aristotle said, "Don't worry, be happy." Three months later, after a rigid selection process,
Toplanıp bir seçim yapacağız.
We have to get together and make a selection.
Zavalli çocuk Pamela'nin seçilmesi ve ölümü, onlara tanik saglamis olacakti.
First of all the selection of the poor child Pamela whose death would provide them with their alibi
Ama senin uğur kolyen verdiğin ikram sözünü unutmadı, hani seçildiğinde!
But, your good luck charm hasn't forgotten that you've.. .. Promised to give a treat after your selection.
Bu finale çıkacak.
That will pass to the final selection.
Toplantımızın amacı bir seçim yapmak.
The aim of this meeting is to make a selection.
Doğal seçim, gürültülü ve saldırgan olanı tercih eder.
Natural selection favours the loud and aggressive.
Evlilik sözleşmesinden başlayarak, ki bunu istemeyerek imzalamıştı, burun kıvırdığı düğün müziğine, evin boyasının rengine kadar,
From the prenuptial agreement, which she reluctantly signed... to the selection of wedding music she despised... to the color of the house paint she hadn't wanted,
Çay seçmek ister misiniz?
We have a whole selection.
Ben de çay çeşitlerini getireyim.
- I'll boil water. - I'll bring you our selection.
Altı çeşit herkese yeter.
- A selection of six is all people need.
Geniş bir yelpaze yaptım ki seçeneğimiz olsun. Birkaç tane de sadece senin seveceğin şey aldım.
I picked a wide selection so we'd have choices, and then I picked a bunch that probably only you will like, but it's good to have options.
Record Village'daki vinil seçmeleri.
The vinyl selection at Record Village.
Kırmızı şarap seçinin nasıldır?
How's your red wine selection?
Prezervatif çeşitlerimiz harikadır.
We have a lovely selection of condoms.
Bu, ayın kitabı koleksiyonuna benzemiyor.
Something tells me this isn't a book-of-the-month selection.
Sizlere, maskot seçim kağıdı vereceğim.
Now, I have here a mascot selection sheet.
En çok seçilen ise, okulumuzun yeni maskotu olacak
And the most popular selection will be the school's new mascot.
Son tartışma seçimle ilgiliydi, bir çekiliş, konumlara atama ya da sorunu tartışacak bir komite belirleme sorunu.
The latest argument's about selection - a lottery, assigning positions or setting up a committee to discuss the problem.
Şampiyonların seçimi.
The champion selection.
Bu geceki seçimim, muhteşem birine ait. Bu sensin.
My selection tonight is dedicated to someone wonderful.
Yarın Birleşik Devletler futbol takım seçmeleri var ben onlara yapamayacağımı söyledim
Now I have a test for selection United States Soccer tomorrow. I've told them that could not participate.
Amerika uyanıyor yani gerçek bir takım mı?
The selection of the United States for the World Cup. - And there's this team?
Boston'un en iyileridir.
- It's the best selection in Boston.
Seçme yöntemleri neymiş, biliyor musunuz?
Do you know what the selection process is?
Son seçme, yarın sabah 11'de olacaktır.
Final selection will be at 11 am tomorrow.
Doğal ayırım!
It's natural selection.
Beyazın, seçilmiş kırmızılar kadar kaliteli olduğunu sanmıyorum.
I don't think the white's as good... as the selection of reds.
'Türlerin Kökeni, Doğal seçilim kuramı' Charles Darwin.
'On The Origin Of The Species By Means Of Natural Selection by Charles Darwin.
Seçmeler için gelmiştim.
I'm here for the selection test.
Hayır ama sanırım seçim yapmak için kullandıkları metot.
Well, no, but I guess it's the selection method they use.
"Grönholm Personel Seçme Metodu".
"Grönholm personnel selection method".
İçinizden biri, Eleman Alma Departmanı'mızın çalışanıdır.
One of you is a member of our personnel selection department.
İnsan kaynakları, eleman alım bölümünde mi çalışıyordun?
Did you work in human resources, personnel selection?
Kendimi seçme teknikleri, grup dinamiği... gibi konularda geliştirmeyi alışkanlık edindim.
I got into the habit of keeping myself informed about selection techniques, group dynamics...
Yani tüm bu grup dinamiği, gizli kamera ve benzeri şeyleri buralardan öğrendin öyle mi?
That's where you learned about selection, group dynamics, hidden cameras and so on.
Sizin kararınız, onun seçim aşamasına kalıp kalmayacağını belirleyecek. "
Your decision will determine whether or not he remains in the selection process. "
Üzgünüm, Ancak bana seçmelerin sona erdiği söylendi.
I'm sorry, but I've been told the selection test is over.
Sığınaktan çıkarılacak kişi, Bu aşamanın da kaybedeni olacak. "
Whoever is expelled from the shelter will also abandon the selection process. "
Geoffrey'i bilirsiniz, ulusal takım koçudur kendisi
As you know the coach is Bill Jeffrey selection.
Adamları tekmeleyerek biryere varılamayacağını biliyorsun değil mi?
If you are kicked out of this team you selection is not going to, you know that right?