Selfridge translate English
688 parallel translation
Selfridge de soygun mu?
A burglary at Selfridge's?
Onlara Selfridges'in vurulduğunu söyle.
Let's tell them that one was Selfridge's.
M, Harinaishta bayan Selfridge'in söylediğinden daha fazla olduğunu söylüyor.
M says it's much more in and Harina-ish than Miss Selfridge's.
Selfridge Hava Muhafaza Üssü şu anda silahsız iki jet kaldırdı.
We've got Selfridge on the command post right now. They've got two jets that can fly from Alpena right now.
- Selfridge'den iki F-16 kalktı, birazdan bağlantı kuracağız. - Durum nedir, Foxy?
What do you got, Foxy?
Selfridge'den iki F-16 kalktı, ama silahsızlar.
We got two F-16s coming out of Selfridge, but they're unarmed.
Selfridge'den uçaklar kalktı.
We still got the Selfridge planes, sir. Yes, sir.
Hem Selfridges'e gidip o kuş tüyü yorganları alman gerek.
You've got to go to Selfridge's and get those eiderdowns.
- Efendim, Selfridge yonunden gelen iki F18'imiz var.
— Sir, we have two F-1 8s on route from Selfridge.
- Selfridge'e gidiyorum.
- l'm going to Selfridge.
Selfridge ve Quaritch'in her şeye burunlarını sokmalarına izin vermeyeceğim.
I'm not about to let Selfridge and Quaritch micro-manage this thing.
Selfridge ANG'den Kıdemli Başçavuş Freeman, Michael J. Wright'ı almak için geldim.
First Sergeant Freeman, from Selfridge ANG here soldier Michael J. Wright to pick.
Çok üzgünüm Bay Selfrdige.
I am so sorry, Mr Selfridge.
Bay Selfridge'in dönüşü için çok iyi görünmeliyiz.
Look our best for Mr Selfridge's return.
Dikkat edin lütfen. Bu Selfridges Parfümü.
Careful, please, this is the Selfridge's perfume.
Günaydın Bay Selfridge.
Good morning, Mr Selfridge!
- Elbette Bay Selfridge.
Of course not, Mr Selfridge.
- Bay Selfridge!
Mr Selfridge!
Ben öylece durduğumuzu düşünüyorum Bay Selfridge.
I hardly think we stand still, Mr Selfridge.
Buraya mı Bay Selfridge?
To... To us, Mr Selfridge?
- Ah, Bay Selfridge.
Ah, Mr Selfridge!
Bu Bayan Selfridge.
This is Mrs Selfridge.
Ah, inanın Bayan Selfridge, bu bir yazarın asla bıkmayacağı bir cümledir.
Oh, trust me, Mrs Selfridge, a writer never wearies of that one particular phrase.
Ama, şey... Rose Selfridge için.
But, er... for Rose Selfridge.
Rosa Selfridge için.
For Rosa Selfridge.
Ve bu da, sanıyorum, ROSE Selfridge için.
And this too, I assume, is to ROSE Selfridge.
Saygıdeğer konuğumuz. Sizinle aynı yerden Bayan Selfridge.
Our esteemed guest... from the same side of the pond as you, Mrs Selfridge.
Bay Selfridge'in kazadan sonra iyileştiğini duydum.
I hear Mr Selfridge has recovered from his accident.
Bu kabul edilebilir mi Bay Selfridge?
Would that be agreeable, Mr Selfridge?
Durum hassas Bay Selfridge.
It's... It's delicate, Mr Selfridge.
Selfridges olarak bizi ileriye götürecek şeyleri keşfetmekten kaçınmamalıyız.
We should never shy away from being at the forefront of progress and discovery here at Selfridge's.
Çok teşekkürler Bay Selfridge.
Thank you very much, Mr Selfridge.
Cesaretinize hayran kaldım Bayan Selfridge.
Well done for the pluck. Mrs Selfridge.
Size ulaşmaya çalışan güçlü bir ruh vardı.
Mr Selfridge, I felt a strong spirit drawn to you.
Selfridges'de çalışırken verdiğiniz çay molaları gibi.
Like when you were on your tea break from Selfridge's.
Bay Selfridge için zor bir gün olacak gibi görünüyor.
Looks like it's going to be quite a day for Mr Selfridge.
Bay Selfridge.
Mr Selfridge.
Konuyu Bay Selfridge'e açacağım.
I shall broach the subject with Mr Selfridge.
Banka müdürü ve yardımcısı geldiler Bay Selfridge.
The Chairman of the bank and his deputy are here, Mr Selfridge.
Haddimi aşmayacaksam, çok fazla zorlamamanızı öneririm Bay Selfridge.
If I might, I wouldn't recommend being too forceful, Mr Selfridge.
Alışveriş işini eşlerimize bıraktık Bay Selfridge.
We tend to leave shopping to our wives, Mr Selfridge.
İleri görüşlülüğü biz de severiz Bay Selfridge ama istikrarlı olanını.
We too like forward thinking, Mr Selfridge, but at a steady pace.
Geçenlerde basında çıkan bir soru var Bay Selfridge.
There's the question of recent press, Mr Selfridge.
Bay Selfridge'le piyasadan konuşuyoruz, hepsi bu.
Oh, just bringing Mr Selfridge to the markets, that's all.
Bay Selfridge ise...
And Mr Selfridge is being...
Bay Selfridge işte.
Well... Mr Selfridge?
Afedersiniz Bay Selfridge.
Excuse me, Mr Selfridge.
Şimdi beni dinle Rosalie Selfridge.
Now, you listen to me Rosalie Selfridge.
Leydi Loxley geldiler Bay Selfridge.
Lady Loxley is here, Mr Selfridge.
Bay Selfridge araba kazası geçirdi!
Mr Selfridge in motor car accident!
- Bay Selfridge araba kazası geçirdi!
Mr Selfridge in motor car accident!