English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Shack

Shack translate English

1,532 parallel translation
- Ordan gitmemiz gerek.
We gotta get under cover behind the Shack.
Barakada sobam var, Mike.
I got a stove in the shack, Mike.
Pet Shack'te hayret verici bir gösteri oldu.
It was quite a show down here at the Pet Shack.
Kötü haberleri iletmekten nefret ederim, çocuklar... ama Burger Shack bu yeri dört yıl önce satın aldı.
I hate to be the bearer of bad news, guys, but Burger Shack, they bought this location about four years ago.
Üç senelik Burger Shack çalışanı olarak, eğer öğrendiğim bir tek şey varsa, o da Beyaz Kale'yi çok sevseniz dahi, oradaki hamburgerlerin iyi olmayacağıdır.
As a Burger Shack employee for the past three years, if there's one thing I've learned, it's that if you're craving White Castle, the burgers here just don't cut it.
Kulübeye git.
You keep going to the shack.
Şu klübenin arkası.
That shack back there.
Bana Fransa'da 2 milyon avroluk bir kulübe miras kalmış.
I inherited a 2 million Euro shack in central France.
Bu kulübe bu kadar değerli mi?
is this shack so valuable?
Güzel kulübe!
What a shack!
Bir kulübeden bahsetti.
He mentioned something about a shack.
Birlikte olmak için oralara gittiğin adam.
The guy that you went down there to shack up with.
Gelin barakamı görün.
Come see my shack.
Bakın bana ne aldılar!
LOOK WHAT THEY BOUGHT ME AT RADIO SHACK!
O zamandan beri terkedilmiş durumda.
Shack's been abandoned ever since.
Marco, Crab Shack'a gidip taze ton balığı alman ne kadar sürer?
How quickly can you get to the Crab Shack and pick up some fresh tuna?
Crab Shack'ten tahmin et kim ıstakoz aldı?
Well, guess who brought you a lobster roll from the Crab Shack.
- Wyms buraya yerleşmemizi söyledi.
- Wyms told us to shack up here.
Toujiba'ya yakın bir baraka var. Ne dersiniz?
There is a shack near the hot springs up the road.
Benim kulübeme gidelim.
We'll go to my shack, man.
İşareti alır almaz, Teğmen Foley'in ikinci mangası gözetleme kulesi ve nöbetçi kulubesini ele geçirecek, ve ana kapıyı açacak birinci mangayı koruyacak.
Soon as we get the signal, Lieutenant Foley's second squad will take out the guard tower and sentry shack, and cover first squad, who will open the main gate.
Bulalım bakalım onu.
Find the love shack.
Onu, sizin işkence barakanızdan çıkardığımızda bu haldeydi.
This is what she looked like... when we pulled her out of your little fucking torture shack.
Kız kardeşimin bir arkadaşı birkaç yıl önce babama bir şey söyledi ve artık Guam'da bir kulübede yaşıyor.
Some friend of my sister's she said something to my dad a couple of years ago he now lives in a shack in Guam.
Ne kliması, ne ADSL'i, ne de Tivo'su olmayan bir kulübede yaşıyor!
He lives in a shack with no air conditioning, DSL, or Tivo!
Jim, bir Meksikalı için bunu kaçırma.
Jim, don't shack up with some Mexican.
Ben, bu iyi bir şey değil demiyorum, ama böyle devam edersen, yine kulübede yaşamak zorunda kalacağız
I ain't sayin that it ain't a nice thing, but you keep this up, and we're gonna be livin'in a Tupelo shotgun shack again.
Ben şu tepelerde doğdum küçük bir kulübede
I was born in those hills In a lowly little shack
Küçük bir kulübenin içinde
In a lowly little shack
Bu yüzden, bu dağ barakasını evim olarak kullanıyorum.
# That's why I made this mountain shack my home
Kız kardeşimin bir arkadaşı birkaç yıl önce babama bir şey söyledi ve artık Guam'da bir kulübede yaşıyor.
Some friend of my sister's- - and she said something to my dad a couple of years ago- - he now lives in a shack in Guam.
Kendi kulübeni de dizayn edebilirsin...
Yes. Yeah, you can design your own shack...
Aslında biliyor musunuz? Ben ve oğlum, size dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecek.
Me and my son are gonna kick your little shack's ass.
Şu çok açık ki babam Kolombiyalılarla anlaşmayı sürdürüyor ve senin muz standın vasıtasıyla kara para aklıyor.
Dad's clearly going ahead with the Colombian deal and he's just laundering it through your banana shack.
Auberge du Soleil'e gidip, bir daha geri dönmeyecekmiş.
Says he's gonna shack up at Auberge du Soleil and never come back.
Şapka hariç her şey.
- And everything was at Radio Shack?
Kulübe mi? Araba mı?
A shack?
Yaklaşık yedi yıl önce, Crab Shack bir motorsiklet partisi için kapatılmıştı.
About seven years ago, the crab shack was rented out for a biker party.
Doğum günümde Yengeç Barınağı'nda parti verip, yılda bir kez Dj Dave eşliğinde sarhoş olup break dans yaptığımı biliyorsun.
You know I have a party at the crab shack on my birthday- - dj dave raps, and it's the one time a year i get drunk enough to break dance.
Genelde günlerimizi Ernie'nin yengeç restoranında geçiriyoruz.
We usually spend our days hanging out over at Earny's Crab Shack.
Her şey Randy Yengeç Barakasında övünene kadar harikaydı.
Things were, great till Randy started bragging to everyone at the crab shack.
Eninde sonunda Yengeç Barınağına geleceğini düşündüm.
I figured he would eventually show up at the Crab Shack.
Lanet Şişko Al'ın Yiyebildiğin Kadar Ye Dürüm Evi.
Frigging Fat Al's All-You-Can-Eat Burrito Shack.
Aslında Şişko Al'ın Bakteri Yuvası olması lazım.
More like Fat Al's bacteria shack.
- Sandy, burası bir sörf klubesi, ofis değil.
- Sandy, this is a surf shack, not a law office.
Oh, ne yani, dün geceyi kız arkadaşının evinde geçirdin falan mı?
Oh, what, did you like, shack at your girlfriend's last night?
Evet. "Yengeç Kulübesi" nde buluşuruz.
Yeah, the Crab Shack sounds perfect.
Çok terbiyeli bir kıza benziyorsun, ama Carl Crab Shack'e yapılan başvuru yapanların çoğunun tecrübesi var.
You seem like a decent kid... but most of the applicants at Carl's Crab Shack have... have some work experience.
- Şu baraka.
- That shack.
Fakat- -
But- - the pancake shack is just starting to take off.
Radio Shack'te her şey var mıydı peki?
Once I found out he was a bird lover, well, it all made sense.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]