Singapur translate English
648 parallel translation
Ben de Singapur'daydım.
I was in Singapore.
Singapur'da başım beladayken beni kurtarmıştı.
Gee, came to the front for me in Singapore when I was in row.
Singapur'da ayıldığımda kauçuk yükleyen bir İngiliz gördüm.
When I sobered up in Singapore I saw a Britisher loading rubber, and I turned around and came back.
- Singapur'dan, iki yıl önce.
- Singapore, two years ago.
Kolombo'da, Singapur'da oynadım.
Used to play Colombo, Singapore.
Singapur'da hakkınızda çok şey işittim.
I heard about you in Singapore.
Singapur!
Singapore!
Kızlardan birine Singapur'dan Noel tebrik kartı yollamış en son.
One of the girls here received a Christmas card from Singapore.
William Chandler'ın yerini bilen ya da duyan... Singapur, ZHM radyo istasyonuna haber versin lütfen.
Anyone in this great settlement knowing the whereabouts of William Chandler... will please communicate with station ZHM, Singapore.
3 ay önce Singapur'dan ayrılmış. Avustralya'da olmasın?
He left Singapore three months ago.
" Onu kilitledik ama kaçıp Singapur'da gemiden atladı.
"Locked him in, but he escaped and jumped ship at Singapore."
Singapur'da Joyce'a telefon et.
Telephone Joyce in Singapore.
Evet, bildiğiniz gibi Robert, geceyi Singapur'da geçiriyordu.
Well, as you know, Robert was spending the night in Singapore.
Sanırım bitirdiğimiz zaman Singapur'a doğru yola çıkmalıyız.
I think we should start for Singapore when we're finished.
Evet, ona sık sık bir şeyler hakkında ya da Singapur'a gideceğini işittiğim zamanlar bana bir şeyler getirmesi için yazardım.
Well, I often wrote him a little note about something or other... ... or to get me something if I heard he was going into Singapore.
Nedeni şu ki, efendim Bay Crosbie'nin, Singapur'daki İngiliz Malaya Şirketi'nin bankasında 10.452 dolar tutarında bir tasarruf hesabı var.
For the reason, sir... ... that Mr. Crosbie has in the bank of the British Malaya Company in Singapore... ... a savings account in the amount of $ 1 0,452.
Singapur'da sizi ziyaret ederim çocuklar.
I'll visit you boys in Singapore.
Singapur'u özleyeceğiz.
We shall miss Singapore.
Dakar, Narvik, Derne ve Singapur.
Dakar, Narvik, Derna and Singapore.
Zavallı adam Singapur'daydı, bir Japon esir kampından kaçtı, korkunç deneyim.
Poor chap was at Singapore, escaped from a Japanese prison camp, ghastly experience.
Biliyor musun, işler yolunda giderse operasyon, bizim çocukların yollarını Bataan'dan Singapur'a dek açabilir.
You know, if this thing works out, it might give our boys all the way from Bataan to Singapore a big lift.
Yaşadığını ve Singapur'da esir kampında olduğunu duyduğumda çok sevindim.
I was so happy to hear. that you were alive and well in a POW camp in Singapore.
Güverteler Singapur çöplüğünü andırıyor.
The decks look like a Singapore junk.
Bu akşam yemeği birlikte yeriz diye umuyordum ama bir görev için Singapur'a uçmam lazım.
I hoped we could dine together tonight, but I have to fly to Singapore on an assignment.
Mark Elliott'un Singapur'a gittiğini duydum.
I hear Mark Ellio s gone to Singapore.
Karısının Singapur'da yaşadığını biliyor muydun?
Did you know that his wife lives in Singapore?
Singapur'da olduğunuzu duydum.
I hear you were in Singapore.
Eğer Singapur'dayken karımı görmediğimi söylesem, senin için bir farkı olur mu?
Would it make any difference if I told you that I didn't see my wife when I was in Singapore?
Havaalanındayken Singapur'a gitmek için bazı ayarlamalar yapacağım.
At the airport, I'll make arrangements to fly on to Singapore.
Singapur elçilerimiz, İngiltere hükümetine ait mektuplar bulmuş kral barbar gibi gösteriliyor ve Siyam'ın güçlü bir devlet koruması altına alınması talep ediliyormuş.
Agents in Singapore have found copies of letters to British government which describe king as barbarian and suggest necessity of making Siam a protectorate.
- Bugün Singapur'dan gelen gemide...
- I wonder... - When the boat came from Singapore...
Başkomutanlık bize Singapur'da teslim olmamızı emretti.
In Singapore we were ordered to surrender by command headquarters.
Tren hattı şurada Singapur'da başlıyor.
The railway starts down here in Singapore.
Singapur çöktüğü zaman, o geride kalarak iki köprü patlattı.
When Singapore fell, he stayed behind to blow up a couple of bridges.
Gerçekten bütün bir dini düşünüyorsanız... neden Singapur'da kalmadınız ve Japonların dinini değiştirmediniz?
If you really believe all that religious tosh... why didn't you stay in Singapore and convert thejapanese?
Singapur'dan başka gemi ayrıldı mı?
What other ships left Singapore?
Bu gece Singapur'a gitti.
Drove to Singapore tonight.
Singapur'da tamir havuzunda.
Dry dock in Singapore.
Saat 1 : 15'de Singapur uçağı henüz yeni varmıştı.
It's 1 : 15 and a flight from Singapore has just landed.
- Hayır, Singapur'dan.
- No, from Singapore.
- Hong Kong, La Cucuracha Singapur ve'Küçü Yerli Kız'
Hong Kong, La Cucuracha, Singapore and'The Little Tonkin Girl'
Japonya Singapur'u fethetti.
Japan has conquered Singapore.
Haberlere göre bu sabah Japonlar Singapur'u almışlar.
Walter, news has just come through that the Japanese took Singapore this morning.
Kazablanka hatırası, Singapur hatırası.
The souvenir of Casablanca, the souvenir of Singapore.
Singapur'daki izleme istasyonumuz bu aracın Japon Denizine inişinin zayıf yankılarını aldı.
Our tracking station in Singapore reported faint echoes of this craft coming down in the Sea of Japan area.
Singapur izleme istasyonu roketin Rusya'ya inmediği konusunda haklıysa, nereye indi?
If our Singapore tracking station is correct about the rocket not landing in Russia, where did it land?
Onu Singapur'da 42'de kaybettim.
I lost that in Singapore in'42.
Singapur'dan döndüğün zamanı hatırlıyor musun?
Remember that time you returned from Singapore?
- Ve Singapur'a sevkiyatı acilen gönderin.
- And hurry...
- Singapur!
- Singapore!
SİNGAPUR
[Bomb Whistles, Explodes]