English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Sinirlenmeyin

Sinirlenmeyin translate English

103 parallel translation
- Şimdi, sinirlenmeyin, kaptan...
- Oh, now, don't get sore, skipper.
Sinirlenmeyin bakalım.
Now, don't lose your temper.
Böyle ufak bir şey için sinirlenmeyin.
Now, don't get sore over a little thing like that.
Sinirlenmeyin.
Don't get nervous.
Sinirlenmeyin.
Just take it easy.
- Sinirlenmeyin bakalım.
Don't get in a state.
Sinirlenmeyin, Yevdokiya Ivanovna.
Don't be nervous, Yevdokiya lvanovna.
Sinirlenmeyin.
Don't upset yourself.
Sinirlenmeyin.
Don't get stressed.
Tatlı azizem, kabalığımı bağışlayın, ne olur sinirlenmeyin.
Sweet saint, for charity, be not so cursed.
Lütfen benim yüzümden sinirlenmeyin.
Please don't put yourself out for me.
Sinirlenmeyin.
Don't be nervous
Lütfen sinirlenmeyin.
Don't get upset.
Sinirlenmeyin, lütfen!
Don't get upset!
Sinirlenmeyin Bayan Kratochvilova.
Don't get excited, Mrs. Kratochvilova.
Sinirlenmeyin Bayan Kratochvilova!
Don't get excited, Mrs. Kratochvilova!
Lütfen sinirlenmeyin.
Please don't be angry.
Kaybedince sinirlenmeyin.
I hate a sore loser.
Sinirlenmeyin.
Take it easy.
O kadar sinirlenmeyin canım.
There's no reason to be so nervous.
Sinirlenmeyin, lütfen!
Don't get emotional, please!
Mr. Spak, siz Volkanlıların üstün bir tür olduğunuzu kabul ediyoruz, sinirlenmeyin.
Mr. Spock, please don't be upset. We appreciate that you vulcans are superior species.
Lütfen sinirlenmeyin.
You won't get mad?
- Sinirlenmeyin.
- Don't get angry.
- Ama sen Ninuccio değilsin? - Sinirlenmeyin.
But you're not Ninuzzo!
Lütfen sinirlenmeyin, efendim.
Please, don't fly off the handle, sir.
Bu kadar sinirlenmeyin.
- Don't be so nervous.
- Ulan ben sana gösteririm! Aman beyefendi, bu kadar sinirlenmeyin.
OK, come with me!
Sinirlenmeyin.
You knew I was looking for it.
Sinirlenmeyin.
Don't get upset.
Sinirlenmeyin!
Don't be nervous.
Lütfen sinirlenmeyin.
Please don't do that.
Ama sinirlenmeyin lütfen...
Don't be angry.
Sinirlenmeyin.
Don't get sore.
Aşk mektubumu okurken sinirlenmeyin.
Don't get annoyed reading my love letter.
- Hayır, sinirlenmeyin lütfen.
- No, don't worry.
Yarına konsantre olun ve bu gece sinirlenmeyin.
Concentrate on tomorrow... and don't be nervous tonight.
Lütfen sinirlenmeyin.
Please don't get nervous.
Hayır, hayır. Lütfen, sinirlenmeyin.
No, no, please, don't hyperventilate.
Üçüncü kardeş, sinirlenmeyin.
Third sister, don't be angry.
Sinirlenmeyin.
No hard feelings!
Senin gibilerin etrafta dolaşmasına nasıl izin veriyorlar! ? - Lütfen, sinirlenmeyin.
How do they let people like you walk around?
Sinirlenmeyin.
Don't be angry.
Tamam, ama, lütfen sinirlenmeyin.
Okay, but please don't get too huffy.
Sinirlenmeyin efendim, lütfen!
Don't get cross, sir. Please!
Efendi Wang, sinirlenmeyin!
Master Wang!
- Sinirlenmeyin. Araştıracağımı söyledim.
I said I would enquire.
Hadi, lütfen Çocuklar sinirlenmeyin.
Come on, please - please you guys, don't - don't be mad.
General, sinirlenmeyin.
General, don't be upset.
Sinirlenmeyin.
Let's take it easy.
Sİnirlenmeyin bayım, bu şekilde daha iyi olacak.
Don't fret, mister, it's better this way.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]