Skank translate English
805 parallel translation
Bana diyorlar ahlaksız kadın.
They say I'm a skank
Oh, hadi, Pack, zaten araba üzerine çalışı... Benim yöntemlerimi yapacağız, Skank, böylesi daha eğlenceli.
Oh, shit, pack, I'd rather be working on the car... we do things my way, skank, and it's a lot of fun.
Bir de, Skank... bana bir iyilik yaparsın, değil mi?
And, skank... Do me a favor, will you?
Ne, Skank?
What, skank?
Skank, seni korkak!
Skank, you pussy!
- Skank!
Skank!
Yeğenim Skank ve arkadaşı Gutterboy mu?
My nephew skank and his pal gutterboy? Over there. Thanks.
Hey, Skank!
Yo, skank!
Skank, biraz yardım eder misin?
Skank, a little help here?
Patates kızartması kokuyor, Skank.
I smell French fries, skank.
Hiç kimse daha önce o herifi görmedi, O... Yine kafama vurdun, Skank.
Nobody's seen that guy before, it's... you hit me in the head again, skank.
Nedenini görebiliyorum, Skank.
I can see why, skank.
Sana Skank diyebilirim, değil mi?
I can call you skank, can't I?
İyi dinle, Skank.
Well, you listen good, skank.
Bizim telefonumuz yok ki, Skank.
We ain't got no telephone, skank.
Skank, ne diye otoritemi sorgulamaya devam ediyorsun?
Skank, why is it you continue to question my authority?
Oradan geçemeyiz, Skank!
We can't fit through there, skank!
Parka doğru gidiyor, Skank.
He's heading toward the park, skank.
Ya kız ne olacak, Skank?
What about the girl, skank?
Oh, Skank!
Oh, skank!
Seni uyarmaya çalıştım, Skank.
I... I tried to warn you, skank.
Şimdi ölüyüz, Skank!
We're dead meat now, skank!
Barracuda'ya yazık oldu, Skank.
Too bad about the'cuda, skank.
Skank, berbat gözüküyorsun.
Skank, you look like shit.
Gutterboy ve Skank...
The gutterboy and skank...
Skank ve Gutterboy... bu yer havaya uçtuğunda tam oradaydılar.
That skank and gutterboy were in there when the place blew.
Skank ve Gutterboy... tamirhanelerinde yemek oldular.
Skank and gutterboy got lunched out at the warehouse.
- Rasta Billy Skank.
- It's Rasta Billy Skank.
Kevaşe.
- Skank.
Berduş!
Skank!
Kötü bir adam olmak için hiç de iyi bir gün değil, değil mi Skank?
Guess it's not a good day to be a bad guy, huh, Skank?
Ben Skank değilim.
I'm not Skank.
Skank orada.
There's Skank right there.
- Skank öldü.
- Skank's dead.
Hastalık yok, Folloşlaşmış a.cıklar yok, Hiçbirşey yok.
No diseases, no loose-as-a-goose pussy, no skank, no nothing.
Vakit kazanmak için dansımı yaptım... ama hala Gant'la anlaşmam gerekiyordu.
So to buy time, I do the skank, but I still got to deal with Gant.
Sanki, bazı çirkin, sevgilimin yarısı kadar kadınlık duygusu olmayan... benimle mi yüzleşecek?
It's like, uh, some nasty skank who isn't half the woman my girlfriend is... is gonna front me?
- Sıradan bir iş.
- This is the skank shift.
- Evet sana diyorum pislik. - Kes sesini.
Yeah, you, you skank face!
Sürtük alarmı. Heather Talrico.
Skank alert.
- Dans!
- Skank!
Dans!
Skank!
- Her zaman, geç kalıyoruz zaten, seni fahişe.
- We always run late, you skank.
Şimdi, ofis sürtüğü oldum.
Now, I'm the office skank.
Ofis sürtüğü olduğumu mu?
I was the office skank?
Sürtük.
Skank.
Sen hastasın, Skank.
You're a sick man, Skank.
Oh, Skank.
Oh, Skank.
Zor sakatlıkların ustası olan Skank Marden... "
Skank Marden is a master of sticky sores... "
"Zor gollerin ustası olan, Skank Marden."
"Skank Marden, a master of the stick, scores on demand."
Skank, eşimi aldatıyorum.
Skank, we're committing adultery.