Skidmore translate English
38 parallel translation
Adamları da gönder, onlara ihtiyacımız yok, Skidmore.
Get rid of the men you don't need, Skidmore. Yes, sir.
Skidmore, Kıdemli çavuşa haber gönder.
Skidmore, send a runner for the First Sergeant.
Ne düşünüyorsun, Skidmore?
What's the idea, Skidmore?
Skidmore, Krump, Bu saldırganları izleyelim ve yaşam yerlerine geri götürelim.
Skidmore, Krump, we're gonna track these hostiles down and drive them back to the reservation.
Şimdi teğmenini duydun, Skidmore.
Now you heard your Lieutenant, Skidmore.
Skidmore, adamları doyur, atları hazırlat.
Skidmore, feed the men, get the horses ready,
Pekala, Skidmore, askerlere defin için 10 dakika izin ver.
All right, Skidmore, 10 minutes for burial.
Bir sonraki tanığım Çavuş Matthew Skidmore'u çağırıyorum.
I call as my next witness Sergeant Matthew Skidmore.
Bölük Çavuşu Matthew Luke Skidmore.
Troop Sergeant Matthew Luke Skidmore.
Skidmore, tam olarak kaç yaşındasın?
Skidmore, just how old are you?
- Skidmore iyi bir askerdir.
- Skidmore is a good soldier. - Excellent soldier.
- Öyle olsun. Skidmore, devriye raporları senin çiftlikteki yangın gördükten sonra, oraya yöneldiğini anlatıyor.
Skidmore, the patrol report states that you pressed on after seeing the burning ranch house.
- Gözünü açık tut, Skidmore.
- Keep your eyes open, Skidmore.
Hepsi bu, Skidmore.
That's all, Skidmore.
- Skidmore, bir dakika, izin verirsen,
Skidmore, one moment, if you please.
Şimdi Çavuş Skidmore, yemin altındasınız.
Now Sergeant Skidmore, you're under oath.
Çavuş Skidmore'un kaldığı yerden devam etmeni istiyorum Teğmen Cantrellin atışlarından mucizevi bir şekilde kurtulduktan sonrasını.
I'd like you to pick it up from where Sergeant Skidmore left it, where you had so miraculously escaped
Rahat mısın, Skidmore?
Feel all right, Skidmore?
- Hayır, Çavuş Skidmore.
- No, Sergeant Skidmore.
- Judson, Maddox, Skidmore.
- Judson, Maddox, Skidmore.
Ortaklarından biri Robert Gordon Skidmore.
One of his associates was a Robert Gordon Skidmore.
Robert Skidmore, ordunun para sevkiyatında hırsızlık yapmaktan hüküm giymiş.
Robert Skidmore, convicted of robbing a cash shipment coming into an Army base.
Skidmore'un takımı tarafından soyulan tüm bankalara aynı bilgisayar programı ile giriş yapılmış.
The exact same computer program was accessed at all the banks hit by Skidmore's crew.
Ben Skidmore'a gidene kadar kalacaktı, ama kafası o kadar karışmıştı ki şimdi gitmesinde sorun olmadığını söyledim.
She was gonna stick around until I left for Skidmore, but she was so freaked that I told her I'd understand if she split now.
Birincisi Crawford ların. Ve ikincisi de Skidmore ların.
The first one was on Crawford, and the second one on Skidmore.
Gavin Skidmore, Dana Melton'la Odessa'nın aynı kişiler olduğunu teyit etti.
Gavin Skidmore confirmed that Dana Melton and Odessa are the same person.
O kaplumbağaları da Skidmore diye bir hatun vermişti. Taşaklarımda elmas varmış gibi emmişti.
Ah, those terrapins were a parting gift from this Skidmore chick who sucked me off like I had diamonds buried in the bottom of my ball sack.
Skidmore görevde.
Skidmore's in the house.
Skidmore sanıyordum.
I thought it was Skidmore.
Skidmore Pınarı'nın hemen yanında.
right next to the Skidmore Fountain...
- Skidmore, efendim.
- Skidmore, sir.
- Skidmore, İki adam al ve arka tarafa gizlen.
Skidmore, take two men and cover the rear.
Skidmore.
Skidmore.
Tamam, Skidmore, onu ara.
All right, Skidmore, search him.
Skidmore, mahkumu içeri getir.
Skidmore, bring in the prisoner.
- Tamam, teşekkürler, Çavuş Skidmore, hepsi bu kadar
Right, thank you very much, Sergeant Skidmore, that's all.