Skoda translate English
35 parallel translation
- Bana bir Skoda gibi geldi.
- It sounded like a sconer to me.
- Skoda, yani ben öyle diyorum.
- Sconer, that's what I say.
Eğer Skoda çalışanlarımıza daha çok ödenmesine izin verilirse... belki üretimimiz artar. Yiyecek ödeneği çok düşük... olduğu için sık sık bitkinliğe neden oluyor.
Perhaps our production would increase if our Skoda workers were allowed higher pay... since our food allowance is very low... frequently resulting in exhaustion.
Skoda fabrikasında her gün bu suç materyallerini dağıtıyorlar.
They distribute this criminal material everyday in the Skoda plant.
Sayın Ekselans, Reich Koruyucusu, demek istiyor ki... gelen raporlara göre Skoda kokuşmuş bir kargaşa içinde.
His Excellency, the Reich Protector, wishes to say... that the reports from Skoda are a putrid mess.
Kokmuş domuz kokan Skoda çalışmayı reddediyor.
The stinking swine at Skoda refuse to work.
Skoda'da 37,000 işçi var.
[In German] In Skoda, there are 37,000 workers there.
Şahsen ben Skoda'dan sorumlu olacağım.
I personally, will be responsible for Skoda.
Skoda'daki bu koyunlara itaat etmeyi öğreteceğim... konuşanın sözünü kesmek veya haine boyun eğmek yok artık.
I'll teach these sheep at the Skoda factory to obey... not to turn to listen to or obey traitors ever again.
Skoda fabrikasındaki gerekli infazlarla... Reich Koruyucusu kendisi kişisel olarka kendisi ilgilenecektir.
The Reich Protector himself will supervise personally... the necessary executions at the Skoda plant.
Skoda'ya!
To Skoda!
İkisi Çekoslovakya Pilsen'deki Skoda fabrikasında çalışan Hollandalı uzman mühendislerdi.
Two were Dutch engineering specialists... working at the Skoda factory in Pilsen, Czechoslovakia.
Almanlar tam kapasiteyle silahlanıyorlardı. Özellikle işgal altındaki Çekoslovakya'daki Skoda fabrikaları tam mesaideydi. Alman fabrikaları, adeta arı kovanını andırıyordu.
While the Germans they manufactured weapons speedily, over all in the plants of the Skoda, in the Tchecoslováquia, that they occupied at the time while the Germans walked with much haste, us we did not make nothing.
Pilsen'de biranın yanında Skoda levazım fabrikası da var.
Well, what is in Pilsen besides beer, is the Skoda munitions factory.
Skoda kullanan...
The one who drives a Skoda...
I-90 yolunun hemen dışında, Scudder Yolu'nda ödemeli telefondayım.
- At a payphone on Skoda / Road, off the I-90.
Doktor Skoda, sanığın standartlarımıza göre, yaptığının yanlış olduğunu... -... bildiğini söylediniz.
Dr. Skoda, you say the defendant knows what he did was wrong by our standards.
Denny olmadığına göre, profilimizi yeniden çıkarmalıyız. O yüzden Dr. Skoda'dan yardım istedim.
With Denny out of the picture we need to reassess our profile so I've asked Dr. Skoda here to lend us a hand.
Skoda, Jamie'nin ilgi istediğini söylemişti hatırlıyor musunuz?
You remember how Skoda said Jamie has this need for attention?
Skoda haklıysa, bu ihtiyaçtan fazlası olabilir.
If Skoda's right, it's more than need.
Doktor Skoda.
- Doctor.
- Neyse, o ele avuca sığmaz.
Dr Skoda.
- Ama en iyisi.
- Skoda's a handful.
Amirim, günün bu saatinde Skoda'nın bürosuna gitmek en az bir saat alır.
Look, Captain, you know, this time of day, Skodas'office - it's gotta be an hour drive.
Skoda'yı arayalım.
I'll call Skoda.
- Skodalar'ın bagajı öndedir.
- The Skoda has it at the front.
Aslında bu tank Çekoslakvaya'da Skoda dizaynı olarak savaştan önce yapılmış.
It was made actually in Czechoslovakia, based on a Skoda design from before the war. This was called a Hetzer.
Şimdi bunu biz deneyelim kullanacagımız araba işte burada bir Skoda Fabia Super 2000 ralli
We shall now try this ourselves. And here is the car we will be using, a Skoda Fabia Super 2000 rally car.
Eğer araba Skoda ise, silah sol koltuğun altında.
If it's a Skoda, it'll be under the left seat.
Eğer araba Skoda ise, silah sol koltuğun altında.
If it's a Skoda, it'll be under the left seat.'
Bir Skoda olur.
A Skoda will do.
Bir Skoda olur.
Skoda will be fine.
Koyu yeşil Skoda Felicia.
A dark green Skoda Felicia.
- Çek malı demek?
- Skoda.
- Skoda değil mi?
- Right.