Slightly translate English
3,682 parallel translation
Aslında, sen tam olarak böyle çalışıyorsun.
In fairness, that is slightly your MO.
Belki zekam biraz gerileyecek ama şu anki halime tutunabilmemin tek yolu bu.
My intellect may be diminished slightly but it's the only way to hold onto the man I've become.
Ama bu eski tabancayı daha çok merak ediyorum.
I'm slightly more interested in this antique gun gallery.
Ayrıca olayları daha az zor hale getirmek adına bir önerim var.
And in an effort to be slightly less... difficult, here's the deal- -
Bunun yanında, yeni görevi onu şaşkına çevirmiş.
However, he is slightly overwhelmed with his new position.
Ayrıca Steve biraz garip bir adam.
And Steve is a slightly strange guy.
Boya kokuları ve kendini Blake Shelton sanan çıplak gezinen ayarsız bir barmenle uyanmaktan rahatsız oluyorum.
I am annoyed because I keep waking up to paint fumes, courtesy of a shirtless and slightly off-key bartender who thinks he's Blake Shelton.
Kan tahlillerine tekrar baktım sodyuma da bakılırsa küçük bir hiperisin şansı da var.
I took another look at your blood tests, and in addition to the sodium, there was a slightly elevated level of hypericin.
Oh, evet, üzgünüm, ee, sunucum çöktü ve geri geldiğinde oldu o. Biraz karışık.
Oh, yeah, sorry, erm, my server went down and then when it came back online, it slightly overcompensated.
Görende milyon dolarlar kazandığımı zannedecek.
Although, that makes it sound slightly like I've won the Euromillions!
Çok da mükemmel değil ama gayet eğlenceli.
It's slightly regrettable, but it's fun on its own too.
Eğer gerçekten benim için üzüldüysen, Eğer beni gerçekten düşünseydin,
If you were slightly sorry for me, if you really thought about me,
Açık olmak gerekirse ben de serserilik hikâyemi birazcık abartmış olabilirim.
Okay, well, to be fair, I... may have slightly exaggerated my badass story, too.
Başa baş gidiyorduk ama biz az farkla gerideydik.
Neck and neck, but slightly down.
Hafifçe de kapıyı açacağım.
I'm gonna leave the door slightly open.
Marshall ne zaman senden daha feminen oldu? İnsanlara sürekli istemedikleri tavsiyelerde bulunmak çok yorucu oluyor artık. Bak, Ted.
Okay, when did Marshall become a slightly more feminine you?
İşin aslı, aynı silahı asla iki kez ateşleyemezsin çünkü bir silahı her ateşlediğinde karakteristiklerini çok hafif şekilde değiştirmiş olursun.
Well, truthfully, you never fire the same gun twice, because each time you fire a weapon, you ever so slightly alter its characteristics.
Kreski'nin yaşadığı her bölgede, orada yaşadığı süre boyunca normale oranla biraz daha fazla kayıp ihbarı yapılmış.
Each zip code Kreski lived in reported slightly more than normal missing persons during the time he lived there.
Biraz geçkinceler ama yüzleri ve vücutları.. Büyük ikramiye!
They're slightly overripe, but their faces and bodies...
Ben biraz daha büyük paya sahibim.
I have a slightly larger share.
Benim elim çarptı sadece.
I just slightly bumped into her.
Ay pardon yanlışlıkla çarptım.
I just slightly hit you.
Kabul etmeliyim ki, ben de biraz tedirginim.
I'll admit I'm feeling slightly apprehensive myself.
Garip bir kayıttı çünkü Freddie sıkılmış gibiydi.
It was a strange playback cos I could tell that Freddie was slightly bored and not really listening to it.
Kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp geri dönmüş gibiydi. Gerçekten.
He came back slightly with, I think, his tail between his legs, really.
Amerikalıların büyük bir kısmının aksine mükemmel ve ipeksi organ etlerine karşı ağız tadı olmayan genelde orta hâlli hazırlanmış ve hizmet edilmiş...
Not unlike the vast majority of Americans, who don't have an appreciation for the smooth and silky texture of a slightly gamey organ meat usually cooked medium rare and served with a side of...
Bildiğin gibi, üreticiler azıcık farklı boya içerikleri ve pigmentler kullanır.
As you know, manufacturers use slightly different paint components and pigments for each model made.
Normalden birazcik daha az korkunç davraniyor.
Who's being slightly less horrible than usual.
Bir dakikadan daha az.
Slightly less than a minute.
O hafifçe başını eğecek, sonra el sıkışacaksınız.
He'll bow slightly, and then you'll shake hands.
Gazlar yüzeyden akacak. Biraz şeffaf bir şekilde kırmızı ve çalkantılı olacak.
Gas would be streaming off the surface, it would be red and turbulent, slightly transparent.
Beklediğimden daha çok heyecanla karşılaştım.
That's slightly more enthusiasm than I had anticipated.
Bunun nasıl işlediğini anlamakla ilgili... azıcık hatalı olabilirim.
I may have been slightly wrong in my understanding of how this works.
Aradaki bölmenin ufacık da olsa ses geçirmez özelliği yok mu? "Evet."
- Okay, is this divider even slightly soundproof?
Aradaki bölmenin ufacık da olsa ses geçirmez özelliği yok mu?
Okay, is this divider even slightly soundproof?
Biraz kopya çektim.
I slightly cheated.
Biraz değiştirip İngilizce yaptım.
I slightly changed it into English.
Her durumda biraz gizemli durmalısın. Ancak böyle erkeklere çekici gelirsin.
No matter what, a woman should still be slightly reserved, so that men would be attracted to her, get it?
Aigoo, şimdi söyleyeceklerimi düşününce... çok utanç verici.
Aigoo, but thinking of what I'm about to say now, it's slightly embarassing.
Hafifçe kaldırmam yeterli.
I'll just lift it slightly.
Size çok az geç bir zaman söyledik.
So we told you a slightly later time.
Benim hatırımdaki biraz farklı.
My memory is slightly different.
- Ama başkalarına iyilik yapmak istiyorsanız kendinizi manastıra kapatmak bunun için biraz tuhaf bir yol değil mi?
But if you want to do good to other people, it seems a slightly odd way to go about it to shut yourself away in a monastery.
River'ın Doktor için bu mesajları koyma bağlılığı biraz ürkütücü diyebilirim. Ama genellikle romantik.
I would almost say that the level of devotion that river has to setting these messages for The Doctor is slightly creepy, with mostly romantic.
- Evet, biraz.
Yeah, slightly.
O kadar da "biraz" değilmiş öyle mi?
It was more than slightly, wasn't it?
- Bu fikir bir nebze daha iyi.
( cheering, whooping ) That idea was slightly better.
Öte yandan, arkadaki adama giden ışık hüzmesinin kat etmesi gereken mesafe, birazcık daha kısadır.
On the other hand, the light moving towards the man at the back... has a slightly shorter distance to go, since he is moving towards it. So, she sees the light reach the man at the back before it hits the chap at the front.
Ama diğerleri normal.
oh, okay... shows slightly elevated sodium, but otherwise completely normal. Oh.
Evet o şekilde yazmayı seviyor.
It's slightly obtuse.
Yine de biraz ürkütücü.
But still slightly creepy.