English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Soccer

Soccer translate English

3,335 parallel translation
Ona "soccer" denir.
It's soccer.
Kriz, futbol, yemek...
Crisis, soccer, food...
Pazar günkü maçı kim seyretti?
Who saw the soccer game on Sunday?
- Futbol müsabakaları, çocukların sınavları. - Doğru, doğru.
Soccer competitions, kids'exams.
- Futbol şamiyonasını kim kazandı?
- Who won the soccer championship?
Lanet olası futbol tişörtümün üzerine su akıyor!
It's draining down all over my fucking soccer jersey!
Futbolcuyum.
I play soccer.
Futboldan "Big Brother" a mı geçtiniz?
From soccer to Big Brother?
Bence burda iyi bir ateş ölçer var biz bunu uzun süredir anlamaya çalışıyoruz Amerika ekonomisinin doğru zamanını
You know, I think a good barometer here when we're trying to figure out has this been a good time or a bad time in America's economy is... go to a kids'soccer game on Saturday
Futbol oynamak istiyorum, ama yalnızım.
I'd like to play soccer, but I'm alone.
Sicilya futbolu için kara bir sayfa.
An ugly black page for soccer in Sicily.
- Yok bir şey, top oynuyorduk.
- Nothing, playing soccer.
Sakin ol koca karı.
Oh settle down, soccer mom.
İçime su serpen şey, futbolcuların söylediğin meblanın 4-5 katını kazanıp, bir sefer de bütün parayı yemeleri.
What reassures me is that soccer players who earn 4 to 5 times more manage to spend it all.
Dün akşamki maçı izledin mi?
Did you see the soccer game yesterday?
- Futbolu sever misin?
- Do you like soccer?
Ben deli olurum.
Yeah, I'm crazy about soccer.
Çocukken önüme ne koyduysa imzaladım... Hokey, futbol, lacrosse...
I signed him up for everything when he was a kid... hockey, soccer, lacrosse.
Peki, ben de üniversite futbol oynadı dört yıl düz.
Well, I also played varsity soccer four years straight.
Dün, aralarından teki birkaç kızı futbol antrenmanından kaçırmış.
Yesterday, one of them grabbed a couple girls at a soccer practice.
Futbol meselesi.
It was a soccer thing.
Sen yardımcı kaptanken, futbol takımının yıllık fotoğraflarını ben çekmiştim.
I took the yearbook pictures of the soccer team when you were cocaptain.
Evet. Beyzbol, amerikan futbolu, tenis, futbol, NASCAR ve hokey dışında.
Except for baseball, football, tennis, soccer, NASCAR, and hockey.
Bir saat kadar sonra oğlumun futbol maçı başlayacak.
My son's soccer game starts in about an hour.
Perşembe futbol, Cumartesi oyun.
Soccer on Thursday, game on Saturday.
Mükemmel bir futbolcu.
He's an excellent soccer player.
Harika bir futbolcu mu?
Is he a great soccer player?
Futbol. 10 dakika kadar.
Soccer. For about 10 minutes.
Peki, Bay futbol oynamayı bıraktıktan sonra ne yaptı?
So what'd he do with it after Bay stopped playing soccer?
Futbol antrenmanı.
Soccer practice.
Şu bana bahsettiğin futbol kupası gitmiş.
That soccer trophy you were telling me about. It's gone.
Bunlar Dana ve Xander'ın seks yaptığını öğrenseler onları futbol stadyumunda taşlayarak öldürecek olan insanlar.
These are the people who if they found out Dana and Xander were having sex, they would stone her to death in a soccer stadium.
Bu alkolsüz biradan daha mantıksız ya da futbol.
Well, that makes less sense than nonalcoholic beer... Or soccer.
Belki de sessizce oturmalı ve bu dergiyi okumalıyız. Futbol dergisini.
Maybe we sit quietly and read our, uh, soccer magazine.
Bir okul müdürü ; Futbolun çok tehlikeli olduğunu, Bu yüzden adını ayaktopu olarak değiştirdiğini açıkladı.
A high school principal has decided that football is too dangerous, so he's replacing it with... soccer.
Bilmem. Eğer "Süper Dudaklar" oradaysa, her yer eğlencelidir.
I don't know, a lot of barefoot kids kicking soccer balls, shell necklaces ; they really hid the poverty nicely.
Futbol maçını kaçırdı.
Well, he missed the soccer game.
Bir yarbay vardı. Futbol antrenmanlarımızdan sonra sahada koşu yapardı.
There used to be a lieutenant colonel that used to run laps around the track after soccer practice.
Biri kafanı futbol topu olarak kullanıyor mu?
Someone been using your head as a soccer ball?
Şuradaki anneyi de unutmayalım.
Let's not forget about future soccer Mom.
Peki ya anne?
What about, uh, soccer mom?
Ama parkta bile oynarken birbirimize top atarken, sürekli etrafı gözlerken buluyorum kendimi yine Bölüm gelir mi diye korkuyorum ve sanırım böyle bir hayat yaşayamam.
But even when we were, I don't know, in the park, kicking around a soccer ball, I found myself looking over my shoulder, wondering if Division were to come after us again, and I can't live like that.
Geçen gün oğlum Parker'ı futbol antrenmanından alıyordum. Arabaya doğru yürürken bir kez bile arkasına bakmadı.
The other day, I was picking up my son, Parker, from soccer practice, and he was... walking toward the car, and not once... did he look over his shoulder.
Dünyanın en harika futbolcusu.
He's only the greatest soccer player in the world.
O futbol barı olan AC Milan'da takılırdı.
He... used to hang out at this... A soccer bar for A.C. Milano.
Bütün o orospu çocuklarını futbol sahasına getirmeli ve hepsini gebertmeliler.
They should get all those motherfuckers inside the soccer court and fucking shot them all.
Onların telefonunu aradım telesekreter makinası, senin gelecek hafta bir futbol maçın olduğunu söyledi, ama takımdan atılacakmışsın.
There's a call on the answering machine, said you've got a soccer game next week, but you're gonna get kicked off the team if you get another red card.
Şey, ben bile senin futbol oynadığını bilmiyordum.
Thing is, I didn't even know you played soccer.
Gençler futbol takımında antrenörlük yaptı.
He coached youth soccer.
Futbol mu oynuyorsun?
You, uh, play soccer?
- Klasik anne.
She's actually just a soccer mom.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]