Son günlerde translate English
2,478 parallel translation
Son günlerde çok gergindiler.
They're a bit on edge lately.
- Evet. Son günlerde biraz garip davrandığımı belki fark etmişsindir kendimde değilmişim gibi. Öyle olmalı çünkü bu ben değilim.
Um... maybe you've noticed that I've been acting a little strange lately, a little unlike myself, but... and that would be because I'm not really myself.
Son günlerde bir garipsin.
You have been really strange lately.
Bu aşamada olayın son günlerde Hong Kong ve Macau'daki çete üyeleri arasındaki cinayetlerle bağlantılı olduğundan şüpheleniyoruz.
At this stage... we suspect the case is connected to the recent murders... between Triad members in Hong Kong and Macau.
Son günlerde bana pek bağlanış görünüyor.
He hath, my lord, of late made many tenders of his affection to me.
Efendimiz nasıllar, bu son günlerde?
Good my lord, how does your honour for this many a day?
Son günlerde, düzende ufak bir değişiklik yapmıştık...
Recently, we've tried doing things a little -
Son günlerde inanılmaz şeyler oldu.
These past few days have just been so crazy.
Son günlerde yaşanan heyecan verici gelişmelerin Bohemya ve Morovya Devleti'nde acil bir durum yaratmasına rağmen koruyucularımız ve büyük Alman İmparatorluğu'nun temsilcileri başta SS Üst Grup Önderi ve Polis Generali İmparator vekilimiz Reinhard Heydrich olmak üzere klasik müzik konserini dinlemeye geldiler.
Despite an excited atmosphere over the last few days marked by a state of emergency in the Protectorate of Bohemia and Moravia, our defenders and representatives of the great German Reich have come to listen to a concert of classical music which is to honor Deputy Protector, SS Obergruppenfuhrer and Police General Reinhard Heydrich.
- Son günlerde pek konuşmuyorsun.
- We haven't spoken much lately. - Not much to report.
- Bunu nerede okudun? Cosmo dergisinde mi? - Son günlerde çıkan bir ankette.
where'd you read that - - cosmo?
Klima sistemi son günlerde düzensiz çalışıyor.
The air-conditioning has been temperamental the last couple days.
Son günlerde çok fazla soru sormaya başladı.
He's been asking a lot of questions lately.
Son günlerde moralin çok bozuk.
You are so down lately.
Son günlerde bacaklarımı ve kollarımı hissedemiyorum...
I don't feel my legs and arms lately...
Son günlerde tüm kiliseleri dolaştı.
She's gone all Pentecostal lately. All that saving me stuff.
Ayrıca son günlerde getirdiğimiz tüm kuzeyli kızlarla konuşmamız gerek.
We also need to talk to any northern girls we've brought in recently.
Son günlerde gözden uzak bir arkadaş olduğum için üzgünüm.
Sorry about being the invisible best friend lately.
Nedendir bilmem ama, son günlerde çok tuhaf davranmaya başladın.
I don't know why, but you have been behaving strangely these days.
Ama son günlerde başka bir hücreye aldılar.
But we recently shifted him to a different cell.
Görünüşe göre Chuck'ın parlaması son günlerde Roark Endüstri hakkında duyduklarımızı haklı çıkarıyor.
It seems that the flash Chuck confirm all items we have heard lately regard to Roark Instruments.
Son günlerde nelerle uğraşıyorsun dostum?
What are you up to these days, friend?
Biliyorsun Ryu, son günlerde seninle bir dövüşçü gibi ilişki kuramıyorum.
You know, Ryu, I have trouble even relating to you as a fighter these days.
Son günlerde çok meşgul de.
I mean, he's just been so busy lately.
Son günlerde kendisi çok meşgul, zar zor görüşebiliyoruz.
He's so busy these days, I hardly ever see him.
Son günlerde beraber pek zaman geçiremedik, haksız mıyım?
You know, we really haven't talked lately, have we?
Son günlerde çok meşguldüm.
I've been really busy lately.
Son günlerde çok meşguldüm.
I've just been so busy lately...
Son günlerde herkes bundan bahsediyor.
Everybody's talking about it lately.
Son günlerde çok yakınlaştık.
We've recently become very close.
Son günlerde faklı şeyler düşünüyorum.
Lately I've been having these thoughts.
Son günlerde çok stres altında olduğunu düşündüm.
I think you've been too stressed lately.
- Güvenlik son günlerde çok sıkı
Security has been tightened lately.
Son günlerde, hep aynı rüyayı görüyorum.
I've been having the same dream lately.
Son günlerde gördünüz mü hiç?
Have you seen her lately?
Son günlerde büyük sıkıntılar yaşıyorum.
I've been going through some really heavy things recently.
Son günlerde arızalandı.
It is out of order recently.
Son günlerde kumar partilerimize de katılmıyorsun. Evde bile yıkanıyorsun.
Recently, you don't join our clubbing, and gambling, even wash yourself at home.
Biliyor musun yolda olduğun son günlerde tek hayal ettiğim böyle gecelerdi.
The last days when you were on the road this is all I dreamed of, nights like these.
Son günlerde buraya gelen Teddy Rist adında bir dostum var, onu tanıyor musun?
Do you know of a fella named Teddy Rist who's been coming in here recently?
Bana mı öyle geliyor, yoksa son günlerde daha mı sık olmaya başladı?
You know, is it me or this is happening more often these days.
Son günlerde pek oynayamasak da yeteneklerimizin bir parçası bile paslanmadı.
I haven't played much lately, but I think I'll unleash some serious moves for old times'sake!
Seni aldatmamın tek sebebi son günlerde çok mutsuz olmamızdı.
I only cheated on you cos we've been so unhappy recently.
Fark etmemiş olabilirsiniz ama son günlerde biraz keyifsizdim.
Now, you may not have noticed, but I've been a bit down in the dumps lately.
Son günlerde çok yorgun ve dalgınım.
I'm just really tiredand spacey lately.
Son günlerde fazla evlada yakışır şekilde davranmadım.
I haven't been very filial about thinking about things.
Son günlerde çok fazla aldatma olayı olmuyor.
There haven't been a lot of cheating wives lately.
Pekala, yerel spor yıldızımız Nathan Scott son günlerde ona karşı yapılan önemli iddialar ile ilgili konuşuyor.
Coming up, local sports star Nathan Scot speaks out regarding recent allegations against him.
Son günlerde diyelim.
Just recently.
kalan son kişiler biziz.bu günlerde kimse canlılık göstermiyor.
We're the last ones standing. No one's got any stamina these days.
Kötü günlerde annesinin onurunu korumak için yükselecek.
Son will raise to save the honor of mother in times of distress.