Spectre translate English
246 parallel translation
Hatta avukatın benim adıma savunma yapmasına izin vermeye niyetliydim ta ki beni savunmak adına hayaleti canlandırmasını görene kadar.
I was even content to let counsel try to save my name... until I realised that in order to save it he would have to raise the spectre again.
Ben bir SPECTRE üyesiyim.
- I'm a member of SPECTRE.
- SPECTRE. Karşı istihbarat, Terörizm, İntikam, Gasp için Özel Görevli.
SPECTRE : "Special Executive for Counterintelligence Terrorism, Revenge, Extortion."
SPECTRE'de yer alabileceğinizi düşündüm.
I thought there might be a place for you at SPECTRE.
Ve sonra vuruyor, SPECTRE gibi.
And then, like SPECTRE, he strikes.
Yönergeleriniz doğrultusunda SPECTRE için Ruslardan yeni Lektor şifre çözücü makinasını çalmayı planladım.
According to your instructions, I've planned for SPECTRE to steal from the Russians their new Lektor decoding machine.
Artık SPECTRE için çalıştığımı bilmesi olanaksız.
It is most unlikely she would know I'm now working for SPECTRE.
Ek olarak, SPECTRE'nin faal ajanımız Dr. No'nun öldürülmesinin kişisel intikamını alması için bunu bir şans olarak görüyorum.
As an added refinement, I think SPECTRE would probably have the chance of a personal revenge for the killing of our operative... Dr No.
SPECTRE Adasına hoş geldiniz. Umarım yolculuğunuz iyi geçti.
Welcome to SPECTRE Island. great honour I hope you had a pleasant flight.
SPECTRE.
SPECTRE.
O halde camide Rus ajanını öldüren SPECTRE'ydi.
Then it was SPECTRE who killed the Russian agent in the mosque.
O da SPECTRE için çalışmıyor mu?
Isn't she working for SPECTRE, too?
Klebb artık SPECTRE için çalışıyor.
Klebb works for SPECTRE now.
Ve SPECTRE daima sözünü tutar.
And SPECTRE always delivers what it promises.
Kenara çek SPECTRE Yeşil.
Pull over, SPECTRE Green.
SPECTRE Kırmızı, SPECTRE Yeşil, yakına vuruyorsun.
SPECTRE Red, SPECTRE Green, you're firing too close.
Sizlere SPECTRE Altı Numara'nın ölümünü bildirmekten üzüntü duyuyorum.
I regret to inform you all of the death of SPECTRE Number Six.
SPECTRE, gücünü üyelerinin bütünlüğünden alan bir kardeşliktir.
SPECTRE is a dedicated fraternity whose strength lies in the absolute integrity of its members.
SPECTRE'nin şimdiye kadar ele aldığı en hırslı proje olan... NATO projesini, sorumlusu İki Numara'dan dinleyeceğiz.
We will hear from Number Two, who is in charge of our NATO project, the most ambitious SPECTRE has ever undertaken.
SPECTRE ajanı Kont Lippe, tarafımdan Güney İngiltere'ye yollandı. Şu an gerekli hazırlıkları yapıyor.
I have sent SPECTRE agent Count Lippe to the south of England, where he is making the necessary preparations.
NATO 759 uçuşunda yüklü bulunan, 456 ve 457 numaralı iki atom bombası, şimdi SPECTRE'nin elinde.
My dear Prime Minister, two atomic bombs, numbers 456 and 457, which were aboard NATO flight 759, are now in the possession of SPECTRE.
Evet, omuzunuzda bir hayalet ( SPECTRE ) gördüğümü sandım. - Ne demek istiyorsunuz?
Yes, I thought I saw a specter at your shoulder.
Çünkü o Bond ve SPECTRE'nin düşmanı olarak öldürülmesi gerekir.
Because he is Bond, and as an enemy of SPECTRE, should be killed. Mark!
SPECTRE'nin işi mi?
Is Spectre involved? It's bigger than Spectre.
- SPECTRE.
- SPECTRE.
Rajomon Geçidinde gece vakti avare dolaşan bir youkai misin?
A wandering spectre out so late at night?
Rajomon Geçidi civarında ortaya çıkan youkailer konusunda bir şeyler yapmayı düşünmüyor musun?
Are you doing nothing about the spectre that appears at Rajomon Gate?
Youkailerin ne zaman ortaya çıkacağını kestiremiyoruz.
The spectre may well appear at any time in the Palace
Youkai!
Spectre!
SPECTRE denilen bir örgüt dünya çapında çalışıyor.
An organisation known as SPECTRE operates worldwide.
Bu büyük bir şereftir
It would be a great honour for Spectre.
Halk, terörizm korkutmacasıyla, kralcı-faşist hükümetin yasallaşması ve... İngiliz çıkarları ve yerli ve yabancı kapitalizmin... garantörü olan kralın, geri dönüşünü sağlamak için, oy kullanmaya yönlendirilecekler.
The people are being led to the polls, under the spectre of terrorism, in order to legalise a monarcho-fascist government and ensure the return of the King, guarantor of British interests and of foreign and domestic capitalism.
Herhangi bir ölüm olursa, SPECTRE bu olaya kesinlikle kayıtsız kalacaktır.
In matters of death, SPECTRE is strictly impartial.
SPECTRE'nin şimdiye kadarki en cesur girişimi, Öyle ki bundan önceki tüm tehlikeli girişimlerimiz, yanında önemsiz kalıyor.
SPECTRE's most audacious enterprise of any, next to which our previous ventures are inconsequential.
SPECTRE'nin komutanıyım, Özel görevler, Özel Karşı Casusluk yöneticisi,
I am supreme commander of SPECTRE, the Special Executive for Counterintelligence,
SPECTRE'nin marifeti ile, bu füzelerin taşıdıkları sahte savaş başlıkları gerçek nükleer savaş başlıkları ile değiştirildi.
Through the ingenuity of SPECTRE, the dummy warheads they carried were replaced with live nuclear warheads.
SPECTRE'nin temsil ettiği iki görevi gerçekleştirdik : terör ve haraç.
We have accomplished two of the functions that the name SPECTRE embodies, terror and extortion.
Bir yıldızgemisindeki komplo kuşkusu çok dehşet verici bir durumdur.
The spectre of conspiracy on a starship is a frightening one.
- Adi yaratık!
- Vain spectre!
Ama neden sen? Bir kaç hafta önce geceleyin görülen bir hayalet...
But why you, a spectre seen in the nighta few weeks ag...
Ama yoldaşımızın söylediğine göre, baskı çok acımasızmış. Köyler yakılıp yıkılıyormuş. Mesela kardeşinin toprağını çalmışlar.
Throughout Europe, the spectre of the Commune justifies a repressive policy towards social movements, not only by Bismarck and the monarchies but also by conservative republics, existing and to come.
Bu Jmes Bond'un Spectre kontrol merkezine girmesi gibi bir şey.
It'd be like James Bond going into the Spectra control center.
Bütün görgü tanıkları rahatsız bir durumdaydı.
A spectre of impropriety hangs over all the witnesses.
Hafif zırhlı araçlar ve AC-130 Spectre helikopterleri istedim ama Washington'un bir bildiği olmalı ki bunu reddettiler.
Now, I had requested light armor and AC-130 Spectre gunships but Washington, in all its wisdom, decided against this.
Spectre helikopteri yok, gece değil gün ışığında tam öğle vakti hepsi kat çiğneyip azmışken... Aidid'in kısa zamanda karşı saldırı düzenleyebileceği tek yerde...
No Spectre gunships, daylight instead of night afternoon when they're all fucked up on khat only part of the city Aidid can mount a counter-attack on short notice...
"Zombi gayri resmi dilde, hayalet, hortlak."
Spook, Informal Ghost, Spectre
Spectre kasabası.
The town of Spectre.
Spectre'ı seviyorum...
I love Spectre...
- SPECTRE mi?
- SPECTRE?
Her şeyden ziyade, 6 ay boyunca Moritanya, Mali,
On top of all this, is the spectre of a terrible drough which, for 6 months, has afflicted Mauritania, Mali,
- Veya bir hayalet ve bir hortlak.
- Or a spectre and an apparition?