English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ S ] / Speedy

Speedy translate English

715 parallel translation
İyi, hızlı olanlardan?
Nice, speedy ones?
Henry, hızlı ve küçük bir faremiz var.
H Weave A Speedy Little Mouse.
Birliklerin onurlu bir barış için bir an önce toplanmasını isteyeceğim.
I shall ask the powers to meet for a speedy and honorable peace.
Bu kadar hızlı olduğun için sana iltifat etmeliyim hayatım ama kimi buldun böyle çabucak evlenecek?
Darling, I must compliment you on your speedy work... but who on earth did you find to marry you so quickly?
Görünüşe göre hızlı iyileşmiş.
- Seems to have made a speedy recovery.
Kaptan Smollett, çabucak gidişimize içelim.
Captain Smollett, here's to our speedy departure.
Torlato ve Favrini'ler küçük ve hızlı arabalar olacak. Torlato-Favrini ise bir limuzin.
The Torlatos and the Favrinis will be speedy little cars and the Torlato-Favrini a limousine, of course
Bir avukat tarafından temsil edilmek, size karşı tanıklık edecek... şahitlerle yüzleşmek, duruşmanızın mahkeme veya... jüri tarafından açık ve hızlı şekilde görülmesi... ve kefaletle bırakılmak haklarına sahipsiniz.
I want to advise you that you're entitled to be represented by counsel to be confronted by the witnesses that testify against you to a public and speedy trial by the court or by a jury and the right to be admitted to bail.
- Speedy, bıçak.
- Speedy, the knife.
Her sabah ve her gece sizin sağlığınız ve bir an önce geri dönmeniz için tanrılara dua ettim.
Each morning and each night I prayed to the gods for your safe and speedy return.
Sayın lordlar, ne olur çok çabuk olun lütfen.
Good lords, make all the speedy haste you may.
Kaptan Speedy, sizinle açık konuşacağım.
Capt. Speedy, I will be direct with you.
Ülkemize hızlı dönüşü de.
And a speedy return to our country.
"Yakında", "geri dönünce", "çabucak kurtuluş" gibi kelimeler kullandı.
She used words líke "soon"..... _'when I am back " "speedy líberatíon."
Speedy geliyor.
Here comes Speedy.
Çabuk iyileşmesini dilerim.
I wish him a speedy recovery.
Hızlı çocuk!
He's a speedy boy!
Yaralılarımıza senden acil şifa diliyoruz.
We pray for a speedy recovery of our wounded.
Çabucak iyileşmeni isterim ama o gelmeden önce olmaz.
I wish you a speedy recovery... but not before she gets here.
Haydi, Speedy Gonzales, kımılda.
Come on, Speedy Gonzales, move it.
Tek umudumuz hızlı bir kaçış.
Speedy escape is our only hope.
Hastaneye yatırılan yarışmacımızın durumunun iyiye gittiğini haber aldık.
He is now happily convalescing at Santa Monica Hospital after a severe attack of appendicitis We know that you'll join us in congratulations to him and wishing him a speedy recovery
Hızlı karar vermenizden ötürü sizi tebrik ediyorum.
I congratulate you on your speedy decision.
Sör Kenneth Clarke, greve son verecekse resimlerle konuşabileceğini söyledi.
Sir kenneth clarke has said he will talk to any painting if it can help bring a speedy end to the strike.
20.000, hatta 15.000 kişilik bir İrlanda ordusu bu tehdidi savurur ve bu menfur savaşı hızla sona erdirir.
An Irish army of 20,000 men, even 15,000 would forestall such a threat and bring this wretched war to a speedy end.
Yangını zamanında söndürmeseydik kumarhane kül olmuştu.
If we were not speedy... The casino would have been blazed
Ama neyseki herşeyin farkındayız!
We have speedy horses
Ve "Fırtına" Bob Neville, mükemmel bacakları sayesinde... Bitiş çizgisine, 3 dakika, 50 saniye ile... Yıldırım hızıyla ulaşıyor.
And Speedy Bob Neville, his great legs churning... goes flashing across the finish line... with a 3-minute-and-50-second mile.
Şifa dileklerimi de.
I wish her a speedy recovery.
Kardeşinize acil şifalar dileklerimi iletin.
My best wishes to your sister for a speedy recovery.
Hızla iyileşmesine içelim.
To his speedy recovery.
Polonya'nın askerleri. Hepinize ülkenize dönüş yolculuğunuzda hızlı ve güvenli bir seyahat diliyorum.
Soldiers of Poland, I wish you all a speedy and safe return to your home country.
Hem hızlı hem acımasız!
Speedy, and how!
"Benim mütevazı barakamla aynı adı paylaşan çok hızlı bir araç sürüyor :"
Driving a very speedy vehicle which Bears the name of my modest shanty :
- Nasıl gitti Speedy?
- How did it go, Speedy?
Tutuklusun Hızlı Gonzales.
Speedy, you're under arrest.
Hızlı bir araba.
Speedy car.
Biraz hızlı bir çıkış oldu.
That's a speedy little exit.
Dünkü toplantıdan sonra, Koloni Bakanı Aden'de bağımsızlığının hızlanmasını umduğunu söyledi.
After yesterday's session at the conference, the Colonial Secretary commented that he hoped for a speedy transition to independence in Aden.
Uykucu.
- Thanks, Speedy. It's Sleepy, man.
Ve güvenle, bir an önce dönmenize.
And your safe and speedy return.
Hızlı parmaklar servis notu alabilir.
Speedy fingers typing service. [Machine beeps]
Hızla iyileşmesini dilerim.
I wish her a speedy recovery.
Hızlı Moruk mu?
Old Speedy?
Son mekanına en hızlı şekilde eminim gitmesini sağlayabilirim.
Perhaps I can ensure the dearly departed of a speedy arrival at his final destination.
İşte ben "Sıesta" zamanını eğlenceyle geçiren adam.
THE MAN TO WHOM SPEEDY GONZALES ONCE SAID,
Ama çok çabuk, çok hızlı ben.
But I was very fast, very speedy.
Hayır, fakat geçen gece Speedy Gonzalez'le yattım galiba.
No, but I think I slept with Speedy Gonzalez last night.
- Speedy mi?
Speedy. / Who?
-'Atik','hızlı'..
Swift, speedy.
İlk olarak, Uçar Kaçar,
OK, man. First of all, Speedy,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]