Strategy translate English

Stratejinizi inceledim ve açık olan tek şey ihtiyati kararı durdurmak zorunda olduğunuz.

I've been analyzing your strategy, and one thing is clear, you have to stop these injunctions.

Uzay istasyonu similasyonu strateji oyunu olmasını istiyoruz.

We want it to be a space station simulation strategy game.

Daha sonra ordu, interneti yarattı. Genel bir stratejinin parçası olarak.

And the military created the Internet as part of an overall strategy.

Kadınlar o cümlelere anti-terörist saldırı takımlarına yakışan bir stratejik taktik ile bakarlar.

Women approach that phrase with a tactical strategy normally reserved for an anti-terrorist strike team.

Pekala, stratejimiz nedir?

Okay. What's your strategy?

Hepimiz bu stratejini devam ettirmeni bekliyorduk.

We all expected you to continue that strategy.

Eğer işler kötüye giderse, bir çıkış planına ihtiyacın olacak.

If it goes south, you're gonna need an exit strategy.

Eğer beni mirastan mahrum bırakmak istiyorsan, senetleri getir, seve seve imzalayayım, ama bir çıkış planına ihtiyacım yok.

If you want to disown or disinherit me, please draw up the papers and I will gladly sign them, but I do not need an exit or a strategy.

İnanın, bundan başka çaremiz yok.

No. Any other strategy is missing the point.

Kabul ediyorum, efendim, sizin hisselerinizin bizim genel stratejleri açıcından önemli yeri var.

I grant you, sir, your shares are important for our overall strategy...

Hiçbir acil stratejisi var?

You have no emergency strategy?

- Stratejimin bir parçası.

It's part of my strategy.

Stratejin bu mudur yani?

Is that your strategy?

Stratejin bu mu?

Is this your strategy?

Bu durumda, stratejimizi değiştirelim.

In that case, let's change our strategy.

Ben de bu yüzden konuşmak istedim.

WE'RE GONNA TALK ABOUT STRATEGY

Benişe strateji taklit etmektir.

The strategy I employ is to imitate.

Samuel ve ben taktiğimizi gözden geçiriyoruz.

Samuel and I are reviewing our strategy.

İyi bir strateji.

( Groans ) Good strategy.

Ne stratejisi?

What strategy?

Strateji meselesi.

A matter of strategy.

Pekala, neymiş bu strateji meselesi?

All right, what is this matter of strategy?

Strateji.

Strategy.

Maliye stratejileriyle ilgili konuşuruz.

We need to discuss the finance strategy.

Strateji mi?

Strategy?

.. bir stratejidir, canım.

.. is also a strategy, darling.

Bir aşk stratejin olmadan onu etkileyemezsin!

without good love strategy your chance is 0 towards him!

Ona strateji demek gerçekte olduğu şeyi değiştirmiyor.

Calling it a strategy does not make it any less a compulsion.

Ben oldukça iyi bir strateji uzmanıyım.

Well, I'm a pretty good strategy guy. - Oh.

Bu kurt ve onun atalarının bir kısmı yaklaşık 15 bin yıl önce müthiş bir hayatta kalma stratejisi keşfetti :

This wolf has discovered what a branch of his ancestors figured out some 15,000 years ago... an excellent survival strategy ;

Ve bana göre bu strateji gayet görkemli ve zekice.

And according to me it is a brilliant strategy

Her iki oyuncu da, birbirlerinin stratejilerini ölçüyor.

And both players gauging each other strategy

Strateji mi veriyorsunuz Amit bey?

Coming up with a strategy Mr. Amit?

Savaşı kazandıran şey, strateji değil kasaplıktı.

It was butchery, not strategy, which won the war.

Yeni bir medya stratejisi için biraz daha zamana ihtiyacımız var.

We need more time to present a revised media strategy.

Ben hala eski stratejimize bağlıyım :

I'm still sticking to the old strategy :

Aslına bakarsan stratejinizden çok, şunun için endişelenmelisin.

Although you may want to worry less about strategy and more about that.

Bu popüler bir strateji. Bencil sebeplerle zamanda geriye gitmek.

It's a popular strategy, going back in time for selfish reasons.

Delphine'den bugün dükkana gelmesini ve strateji belirlememizi istedim.

You know, I've asked Delphine to come in and discuss strategy at the store today.

İç güdülerim yeni bir stratejiye ihtiyacımız olduğunu söylüyor.

My instinct is we need a new strategy.

Bunun strateji toplantısı olması gerekiyordu.

This is supposed to be a strategy meeting.

Komplo grubunun dönüşüm stratejisi kayda değer olmalı.

The transformation of the cabal's strategy would be significant.

Efendim, İntikamcıların savunma stratejisinde bir zayıflık keşfettiniz.

Master, you have discovered a weakness In the avengers defense strategy.

Kuru kafa böl ve fethet stratejisi olan mark 9-3'ü uyguluyorum.

Skull, I am implementing mark 9-3, Divide and conquer strategy.

Bir yerdeki ondalık virgülü tüm stratejinin boş birer figür haline gelmesini sağlıyor.

A decimal point shifted one place, And your entire strategy becomes naught but empty figures.

Nezaketin bir yol yordam olmadığını unutma Edward.

Do remember that affability is not a strategy Edward.

Hızlı bir şekilde kaybetmek istiyorsan çok iyi bir hamle yaptın.

Well, if your strategy is to lose really fast, that was a great move.

- Pekala, yeni strateji.

Okay, new strategy.

- Geniş destek stratejisi destek kadar köstek de çıkarabilir.

- A blanket strategy will galvanize as many detractors as supporters.

Ben, en sonunda bizim bağış toplamamızı ulusal stratejiye uymayacağını söyleyeceklerini düşünüyorum.

I just think they're gonna end up saying we can't be thinning out our funds on a national strategy.

Türk staratejisi bilgi alanım değil rahibe Haynes,

Turkish strategy is beyond my ken,