Strike translate English
11,799 parallel translation
Boş teorilerle ortalarda dolaşacak birisine benzetemedim sizi.
You don't strike me as a man for idle speculation.
Geçen yıl üniversiteyi boykot ettik... yoksa, şimdiye dek bir işim olurdu.
We had a college strike last year... otherwise, I would have ajob by now
Vuruş bir.
Strike one!
Vuruş iki.
Strike two!
Vuruş üç.
Strike three!
Saldırı emrini onaylayın.
Confirm strike order.
- Saldırı yüksekliğine geçiliyor.
- Going to strike altitude.
- Saldırıyı onayla!
Confirm strike.
Saldırıyı onayla!
Confirm strike.
Saldırıyı onayla!
Confirm strike!
Saldırı iptal!
Strike aborted.
Hava saldırısı yolda.
Strike's on its way.
Kapının kilitli olmaması size de garip gelmedi mi?
Did it strike anyone else as odd that the door was unlocked?
Konu : Darbe bir.
Subject heading : strike one.
Grev bitti mi?
The strike is over?
Bay Çekiçkafa bana pek bilgisayar korsanı gibi görünmedi.
Mr. Hammerhead didn't strike me as a hacker.
Bir ay boyunca her gece bowling oynasam aralıksız strike konumuna yükselirdim.
If I bowled every night for a month, I would be on that nonstop strike status.
Saldırmak için son şansımız olabilir.
It may be our last chance to strike.
Tanrılar kutsamadan saldıracağız.
We strike before the gods give their blessing.
Bana pek vatan haini gibi gelmedin.
You don't strike me as a traitor.
Bize sadece müvekkil listesinin bir bölümünü verdiğinden şüpheleniyorum. Fakat Akentola Hanım'ın gayet iyi bir başarı oranı var.
My suspicion is this is only a fraction of her client list, but she has a pretty good strike rate, Mrs Akentola.
Kim olduklarını çözmekte yardımın gerekiyor böylece yeniden saldırmadan önce onları durdurabiliriz.
We need your help to figure out who they are so we can stop them before they strike again.
Sevgilim, alt sancak güvertesine ani bir meteor çarpışı sırasında durulması en güvenli yer sence neresidir?
Darling, in the event of a sudden meteor strike on the lower starboard decks, where would you say is the safest place to stand?
- Ne meteoru?
- What meteor strike?
- Bu meteorlar işte.
- That meteor strike.
Malum bölgeye dikkat et.
Ooh, easy on the strike zone there.
Askerlerinin elinden ancak kadın ve çocukları dövmek geliyor!
His ranks seem only fit to strike women and children!
Öyle bir acı ver ki, kukuleta ile bile saklanamasın.
Let it strike a pain that cannot be hidden with insolent hoods.
Eğer zayıflık sezerlerse, saldırırlar.
If they perceive weakness, they will strike.
Bana vurmak için elini kaldırdığında acı içinde köpek gibi bağırdı ve çamura düştü.
And as he raised a hand to strike me, suddenly he yelped like a dog, then fell to the dirt.
Üçüncü ıska.
Strike three.
- Hangi iş böyle karşılık verir?
And what tasks strike back as such?
Ve kanaatimce bu iki şerefsiz için üçüncü bir saldırı daha olacak. Ama bölge savcısıyla 7 yıllık anlaşmaya vardılar.
And conviction would be a third strike for both these assholes, but they got a deal out of the D.A. for seven years.
Ama çocuk sen konuşmadan ölürse 3. saldırıdan çok daha kötü bir şeyle karşı karşıya kalırsın.
Sykes : If the kid dies, however, before you talk to us, you're looking at something worse than a third strike.
Squadron saldır!
Squadron strike!
Meteor çarpması.
Meteorite strike.
Senin gibi sihirli gücüm olsaydı, ihtiyacı olanlara yardım edip kötülere ceza verecek milyonlarca yılım...
If I had magic like yours, if I had a million lifetimes to hand out power to those who need it and to strike down those who...
Büyük Kral Arthur'un Excalibur'u kullanarak karanlığı bu diyardan kovmasının efsaneleşeceğini söyledin.
You told me legend would speak of the great King Arthur, using Excalibur to strike darkness from the realm!
Bak, ondan etkilendiğini biliyorum ama benim için o sadece Louis'in kız kardeşi. ... ki bu bana göre ikinci darbe. - Birinci darbe ne peki?
Look, I get that you think she's impressive, but to me, she's just Louis's sister, which, as far as I'm concerned, is strike number two.
- Louis'in kız kardeşi olduğu gerçeği.
What's strike number one? The fact that she's Louis's sister.
Beni o duygusal konuşmalarla vuramazsın.
- Save it. You don't strike me as the thin-skinned type.
Nükleer saldırıyı durdurun!
Call off the nuclear strike! This is the president!
Her an saldırabilir.
Any minute now, he's gonna strike.
Aracın profili ASB'nin aracıyla eşleşiyor.
The make matches a profile for an ESU strike vehicle.
İsyancıların intikam vuruşu?
Insurrection revenge strike?
Eskiden gök cisimleri her nesilde bir düşerdi, artık ayın her evresinde düşüyor.
The celestial rocks used to fall once a generation ; now they strike with each phase of the moon.
Bu ay başka bir çift, Ve kendisini o sonsuza kadar olduğu ikna olacağız Biz grev ne zaman ve Stefan olduğunu.
Another couple of months of this, and she'll have convinced herself it's forever, and that's when we strike, Stefan.
Gerçek bir caz hayranı gibi de görünmedin bana.
You don't really strike me as a jazz fan.
- Pes edecek biri gibi durmuyorsun zaten.
You don't strike me as the giving-up type.
Hava saldırısı!
Nah, nah, nah, nah, nah! Strike!
Çocuklarınızın tekrar öldürecek,
Your kids will strike again, and I need to protect myself.