Sırın translate English
162,622 parallel translation
Pekâlâ, ortadan kaybolduğum için bana kızgındır eminim, ama bilirsiniz fırsat çıktığında uzanıp almak zorundasınızdır.
Well, I'm sure she's mad at me for disappearing, but you know, when opportunity arises, you just have to reach out and grab it.
Hazır mısınız?
Are you ready?
Buraya Norteguay'ın Amerikan yaptırımlarından gördüğü zararı telafisi için getirildiniz.
You've been brought here to rectify the damage Norteguay has suffered from crippling U.S. sanctions.
Çok uzak olmayan bir ağaç sınırı var.
There's a tree line not that far out.
Matbaa tarafının 15 metre dışında ağaç sınırı.
" Tree line 50 feet out on printer side.
Onların ağaç sınırına doğru kaçması senin fikrindi!
Them escaping to the tree line was your idea!
Dört aydır aynı zamanda Norteguay'ın Amerika büyükelçisiymiş.
As of four months ago, she's also Norteguay's ambassador to the U.S.
Lucinda Amerika'nın yaptırımlarıyla Norteguay'ı dize getirdiğini söylemişti.
Lucinda said the U.S. brought Norteguay to its knees via sanctions.
Bugünkü düdük felaketi, Los Angelesli girişimci Veronica Dineen büyük bir Güney California akiferine sızıntıyı önlemek için sertleşme sürecinde bulunan bir aşındırıcı toksik karışımın içine düştüğünde trajediye dönüştü.
Today's sinkhole disaster turned tragic when Los Angeles entrepreneur Veronica Dineen fell to her death into a caustic toxic soup which was in the process of hardening to prevent seeping into a major SoCal aquifer.
Yine de David ve Robbie'nin kaçırılmasında payı olmadığını düşünüyorum.
Even still, I don't think he was involved in David and Robbie's abduction.
Monty baz istasyonu kayıtlarını bulmuş, şimdi muhtemel kaçırılma alanına gideceğiz.
Right, and that's not all. Monty came through. With the cell tower records, so we're headed to where he thinks is the primary abduction site right now.
Arkadaşın içerde suçu üstleniyor mu sanıyorsun? Hayır.
Do you think your buddy's in there, taking the fall for you?
Konuşmayı ben yönlendireceğim. Şunu unutma, şüpheli duyulmayı ve acısının meşrulaştırılmasını istiyor.
I'll guide the conversation, but remember, our unsub wants to be heard, he wants his pain to be legitimized.
Hayır, ona kim bakacak diye soruyor. O katile ne kadar bırakacaksın diye değil.
No, he's asking who's gonna take care of her, not how much money you're gonna leave to a murderer.
- Tıbbi personel sayısı çok azaldı orada. Bu yüzden Sınır Tanımayan Doktorlar olarak doktor olmayanlara teknik destek sağlıyoruz.
Medical personnel have been so depleted in Syria that Doctors Without Borders is providing technical support via Skype to nondoctors there.
Maalesef ki Bayan Aboulafia'nın da söylediği gibi, Tariq aynen bunu yapmıştır.
Unfortunately, by Ms. Aboulafia's admission, that is exactly what Tariq did. What?
Ayrıca insansız hava aracı saldırısında Aboulafia'nın kardeşi ve 34 adet sağlık personeli öldürüldü.
Also reportedly killed in the drone strike were Aboulafia's brother and 34 hospital personnel.
Bana takılıp sırıtarak, benden de aynısını bekliyorsun.
You teasing me, me grinning and teasing you back?
Davacı aracını üçüncü bir tarafa emanet ettiyse ve üçüncü taraf da aracı bize sattıysa davacının anlaşmazlığı üçüncü tarafladır, bizimle değil.
If the plaintiff had loaned her car to a third party, and that third party sold the car to us, the plaintiff's disagreement is with the third party, not with us.
Çadırın dışından içeri değil, içinden dışarı işememiz beklenir.
My guess, they'd much rather have us inside the tent pissing out than outside the tent pissing in.
Sayın yargıç, burada olmamızın tek sebebi ; Bayan Wood Lutz'un müvekkilinin FİK ile sorun yaşamaları ve Trump yönetiminden korkmalarıdır.
Your Honor, the only reason we are here is because Ms. Wood Lutz's client has an issue in front of the FCC, and they're afraid that the Trump administration...
Hayır sayın yargıç üzgünüm ama bu doğru değil, değerli bir bölümdür.
No, Your Honor, I'm sorry, but that's untrue. It's a valued show.
Buranın garsonları biraz yavaş çalışır.
Yeah.
En azından bir yerlerde listede, çağırın gelsin.
Well, then he's on a list somewhere. Let's get him here.
Bay Weintraub gibi birini küçük düşürdüğünüzde o sınırı aşmış oldunuz. - Çetin ceviz çıktın.
When you embarrass men like Mr. Weintraub, you've passed that point.
Hazır mısın?
Yeah, ready?
Aradaki sınırı anlamakta zorlanıyorum bazen.
I can never quite tell where that line is, you know?
Senin sızdırıp sızdırmadığın konusunda...
No, we didn't know whether you leaked or...
Hayır, kefaletim açısından uygun olacağını sanmıyorum.
No, I don't think it's a good idea with my bail.
Yardımcı olur mu bilmiyorum ama Kresteva'nın patronu ki kendisi bakan yardımcısıdır bu soruşturmanın ırkçılıkla ilgili olduğunu görüyor.
I'm not sure if this helps, but... Kresteva's boss, the assistant attorney general, was concerned that the investigation was seeming... racist.
# Jimmy mısır patlatıyor. # - Mike, nasılsın?
Mike, how are you?
Çiğneyebileceğinizden biraz daha fazla ısırık aldınız.
You have bitten off way more than you can chew.
Haklısınız sayın yargıç, davacı taraf hazır.
You are right, Your Honor. The plaintiffs are ready.
Bayan Gold, Diane Lockhart ile ilişkinizi anlatır mısınız?
So, Ms. Gold, what is your relationship with Diane Lockhart?
İyi bir avukat olabilmek için o sınırı yaşamış olmak gerekiyor.
You want to be a good lawyer, you need to get close to that line and you know that.
Tutuklanan bir uyuşturucu satıcısı onu sınır dışı ettirmeye çalışıyor olabilir.
I imagine a felony arrest for drug possession could get her deported.
Amy'nin ailesinin yatırımını.
About Amy's parents'investment.
Yoksa neden Amy'nin ailesinin yatırım yapmasını istemeyeyim ki?
Otherwise, why wouldn't I have let Amy's parents invest?
- Mahkemeye ne olduğunu anlatır mısınız?
- Would you tell the court what happened? - I was driving home.
Tekrar hazır mısınız?
You ready again?
Bitirmeye hazır mısın Maia?
Are you ready to finish this up, Maia?
Neden Amy'nin ailesinin vakıfa yatırım yapmamasını istediğini sormuştun.
You asked me why I didn't want Amy's parents to invest in the fund.
Bunu Emma'ya vermek için sabırsızlanıyorum... ama babasının rızasını almak gerek.
I can't wait to give this to Emma... but I need her father's blessing.
Seni güvende tutması için uğurlu demir paramı alır mısın?
Will you take my lucky coin, to keep you safe?
Beş yıl sonra buluşmak için kadeh kaldırıyorum. Ben 80 yaşında olacağım, organlarım 40 yaşında olacaklar. Orangutan yaşını hesaplamayı bilmiyorum ama penisim sekiz yaşında olacak!
So here's to doing this again in five years, when I'll be 80, my organs will be 40, and I don't know how to do orangutan years, but my penis will be eight.
Fakat bu sınırı aşmak olur.
But that would be crossing a line.
- Bunların hepsi cok merak uyandırıcı.
It's a lot of fun... Yes, that's all quite riveting.
Sanırım sınıfın yerini biliyorum.
Well, I think I know just the class.
Önümüzdekilere de hazır mısın?
Are you ready to be more forthcoming now?
Kafasının arkasına ağır bir darbe almış
Blunt-force trauma to the back of the head.
Sorduğun adamın, Dale'in 15 yıldır burada olduğunu söylerdim.
I would've told you that Dale, the guy you were asking about, he's been here for 15 years.