Takıldı translate English
7,999 parallel translation
Xbox oynuyordum. Ot içerken bonguma takıldım
I was on the Xbox that I was playing and then I got really high and tripped on my bong.
- Debriyaj takıldı, her şey hazır.
Clutch is in. We're all good.
Bu telefon balık ağına takıldı.
I fished it out of the water.
Takıldılar gibi görünüyorlar, araçlarını uzak bir yere koydular.
They appear to be caught, putting their cage out of reach.
takıldık ve... buradayız...
Anyway, we got to talking, Hanging out, and...
Onun takıldığı bir kızla konuştum.
I just spoke to a girl that he been hooking'up with.
Uzunca bir süre 9 / 11'e takıldı.
He was into 9 / 11 for a long time.
"Takıldığınızda" tam olarak ne yapıyorsunuz?
And when you "hang out," what exactly do you do?
Bak, en son takıldığımızda çok eğlenmiştim, bu yüzden... evet.
Look, um, I had a lot of fun the last time that we hung out, so... yes.
Wikipedi'de, gençken bir süre Stravinsky ile takıldığını okumuştum.
I read on Wikipedia That you hung out with Stravinsky... - for a while when you were young. - Yes, I did.
- Koridorda koşuyordum. Atladım, takıldım.
I was running down the corridor, I went to jump and I tripped.
Buraya takıldık kaldık resmen.
What did I get stuck into?
O mekanda takıldıktan sonra Hollister'ın tecavüz edip, öldürdüğü kız bu.
That's the girl that Hollister raped and murdered after hanging out in that place.
Ayağı takıldı ve düştü.
He tripped and fell.
Birlikte takıldılar, bir sürü şey yaptılar.
They chilled with each other, did all sorts of stuff.
- Ayağı takıldı.
She tripped. Yes.
Ayağım takıldı.
I'm so sorry.
Takıldım.
I tripped.
Dedem, bizi akşamüstü kasabaya götürecekmiş. Annemin eskiden takıldığı yerleri çekeriz biraz.
Pop Pop said he'd take us into town this afternoon to shoot some of Mom's old hangouts.
Bugün aniden bir düşünce takıldı aklıma.
But suddenly today a thought struck me.
Adı Billy, aklına takıldıysa eğer.
His name is Billy, in case you were wondering.
Şu hayvan tuzağına takıldım.
I fell into this animal trap.
göğüs tabakası, Yüksek bir rahip tarafından takıldığını düşünüyorum.
The breastplate, it's supposed to be worn by some high priest.
Ben de peşine takıldım.
I tagged along.
Alice'in geçen hafta... tanıştığı çocuk... ona oda arkadaşının takıldığı kızın göğüslerinin fotoğrafını atmış... ve göğüsler Alice'inmiş.
Alice met a guy on Tinder last week who showed her a boob shot of a girl his roommate hooked up with, and it was her very own boob.
Acaba hiç manuel takıldım mı?
Can I ever.
- Sadece birkaç kez takıldık ama bilmeni istedim. Yani aklında ikimizle ilgili başka bir fikir...
Um, and we've only hung out a couple times, but I wanted you to know, in case you were thinking...
Evet, en son San Francisco Video Teknoloji toplantısında epey takıldık onunla.
Yeah, we hung outwith her a bunch at the last SF vid / tech meet-up.
Ağabeyin ortağın, kocan menajerin ve takıldığın kadın da dansçın.
Your brother's your partner, your man's your manager, and your woman is your dancer.
Mahallede takıldım, futbol antrenmanı yaptırdım.
Just, uh, I was just in the neighborhood, heading to soccer practice.
Bu işte sadece tek bir deneme hakkımız var o yüzden işi şansa bırakmayalım. Senin olayın ne yani kendi bedenindesin, neden yüz yıl buralarda takıldın?
So what's the deal, I mean, you're in your own body, why'd you just stick around for a hundred years?
Açıkçası tek seferlik bir şeydi. Ben de o yüzden "cool" takıldım.
It was obviously, like, a one-time thing, so I played it cool.
Aaa, bilirsin Ben ile takıldık.
Oh, I-I, you know, hung out with Ben.
Terapimin bir parçası da yaptığım kötü şeylerle yüzleşmemi içeriyor. Ve bu kafama takıldı.
Part of my therapy is I have to confront all of the bad things that I did head on.
Çünkü takıldığın ahmaklarla benim beraber büyüdüğüm ahmaklar aynı cins... -... ve hiçte iyi insanlar değiller.
Because the douche bags you're hanging out with are brothers of the douche bags that I grew up with, and they're not good guys.
Ama o basit kelimeler aklıma takıldı.
But those simple words stuck in my mind.
Partnerim Javier Pena gibi değildi, uyuşturucu tacirlerinin bilgilerine ulaşmanın en iyi yolunun onların takıldığı kızlarla takılmak olduğunu sanan kişi.
Not unlike my partner Javier Peña, who figured the best way to get inside narco information was to hang out with the same women they did.
Onun söylediği bir şey kafama takıldı kaldı.
Something she said stuck with me.
Şu güçlü teleskoplardan var böylelikle tüm takımyıldızlarını görebiliyorsun.
They got these high-powered telescopes, so you can see all the constellations.
Bovling takımından ayrıldım.
I quit the bowling team.
Caelum Takım Yıldızı var.
There's a constellation Caelum.
Altı yıldır aynı takımdayız ve nihayet beni tanıyor.
I've been on this dude's team for six years and he finally knows who I am.
Kendini filme alıyordu ve ayağı takıldı.
She was filming herself, and she tripped.
Sidik takımyıldızı hakkında bilmediğim her şeyi duymak için sabırsızlanıyorum.
Can't wait to hear all about constellation urine.
Sidik takımyıldızı.
Constellation urine.
Dünya hip-hop yıldızları yarışmasının tarihinde ilk kez iki takım aynı puana sahip. Ama sadece biri finali görecek.
For the first time in the history of the World Starz hip-hop challenge... two teams have the same points but there's only one spot in the finals.
8 yıllık oyuncu Packers'dan çıkarıldı ve yeni takım arayışı...
The eight-year veteran has just been released by the Packers. Now he's got to search for a new...
Doris yüzme takımına katıldığında ondan gurur duyuyordu.
He was so proud when Doris joined the swim team.
Ve sonunda takımın yıldızı oldun, ki ben olacağını biliyordum. Sana bir tanrı muamelesi gösterecekler.
And if you end up being a star on the team, which I know you will, they're gonna treat you like a god.
Sadece, "Jerry Jerry Jerry," şu lanet Jerry'e çok takıntılı gibi görünüyorsun, sadece yıldızlara bir bak.
Just, "Jerry Jerry Jerry," you're like so obsessed with freakin'Jerry, just, look at the stars.
- Takıma katıldığın için tebrikler!
Here. For our new recuit!