Tangan translate English
33 parallel translation
Huaibei'nin Tangan bölgesi
Huaibei's Tangan.
Tangan?
Tangan?
Tangan'dan Chen ailesi
Chen family of Tangan.
Hani, Tangan'nin batısındaki tapınak meydanı evimiz oradadır bizim ailenin
Right, the Chens live in front of the temple in Tangan.
Biri tanganın içine saat mi bıraktı?
Someone put a watch down your G-string?
Tangan çok dar olmalı!
!   Your thong's on too tight!
Ayrıca yeminimde takip edemediğim birkaç şey daha vardı.   Çünkü elbisenden tanganı görebiliyordum.
There were some other things in there I wasn't quite following because I could see your thong through your dress.
Tangan...   Demek istediğim...
I wasn't - Thong, wow.
Bana tanganı göster.
Show me the thong.
Bayan, tanganızı bana ödünç verir misiniz?
Miss, can you borrow me your thong?
# Tanganı giyerken görmek istiyorum #
# Wanna see you wearin that thong thong thong #
Burgerler ve kızartmalar, tanganın görüntüsünü bozacaklar.
Burger and fries are not going to look very good in your G-string.
Sağol Betty, tangan ihtiyacım olmayan bir görüntü.
Thank you.   Betty, your thong is an image I do not need.
Tartılmadan önce uğurlu tanganı giymen kadar çılgınca mı?
Crazier than putting on your "lucky thong"   before you weigh yourself?
Tangan çok mu sıktı nedir?
Your man thong's on too tight?
* Tüm gece *   * Bırak göreyim tanganı *
* * all night long * * let me see that thong *
Tanganı geri alamayacaksın.
Now you won't get your thong back.
Liseden mezun olduğunda tanganı iade etmişlerdi.
When you graduated high school they retired your thong.
Tangan yok mu?
Don't you have a thong?
- Senin şanslı tangan mı var?
- You have a lucky thong?
elbette şanslı tangan vardır.
Of course you have a lucky thong.
- Neden şanslı tanganı giyiyorsun?
- Why are you wearing your lucky thong?
Demek istediğim, o nefes kesen tanganızı giyerken sahil boyunca sizi takip etmeleri ve yani nefes kesen derken, bunu demek istemiyorum sadece mecaz anlamda.
I mean, following you on the beach when you had on that killer thong.   And...   Not "killer" as in, you know, like, "eeh, eeh, eeh,"
Tangan ke bawah!
[NOAH SPEAKS IN FOREIGN LANGUAGE]
Sen onun vücut losyonlarını çalmadan önce senin leopar derisi tanganı kabullenmesine izin ver.
Let her make peace with your leopard skin man thong before you start stealing her lady lotions.
Kim güzel bir tanganın keyfini çıkartmaz ki?
Who wouldn't enjoy a nice thong?
Dantelli tanganı çıkart.
Take off... your lacy thong.
- Olağanüstü.   Sonra fiyonk bağını ve tanganı da al ve yola koyul.
Then grab your bow tie and your thong and hit the bricks.
# Tanganı giysen iyi olur. #
♪ so you best wear your thong ♪
Bu paralar tanganın arasına kendi kendine sıkışmayacak.
These dollar bills aren't gonna stick themselves in a thong.
Seksi bir tangan var.
You got a hot thong on.   I'm serious.
- En azından hastaların tanganı ellemek istemiyor.
At least your patients don't want to put their hands in your thong.
Tangan var mı?
Have you got knickers?