Tangerine translate English
241 parallel translation
İşte alsana bir mandalina.
Here's a tangerine.
Senorita Tangerine, Don Sebastian.
Señorita Tangerine, Don Sebastian.
Bir dakikada soyulan bir mandalina mı?
A tangerine that peels in a minute?
Mandalina, kullandığım renktir.
Tangerine's my shade.
Şuna bakın, kendi mandalinasını kendi getirmiş.
Look at that, she brings her own tangerine.
Tatlı kızıl altın
Sweet tangerine gold
Tatlı sarı, tatlı kızıl altın
Sweet yellow, sweet tangerine gold
Tangerine, hey
Tangerine, hey
Benim Tangerine'im...
That's my Tangerine...
Tangerine, ah Bir dans eder
Tangerine, hey When she dances by
Mandalina, uçağın batıya ilerlediğini doğruladı.
Tangerine confirms Strawberry aircraft proceeding west.
Tangerine
Tangerine
Tangerine
Times when Tangerine
Onun kalbi Tangerine'in
Her heart belongs to Tangerine
bayan bir mandalina istiyorum.
Miss, I want a tangerine.
Ya da tatlı bir yemekte ekşi kullanılması gibi.
Or some new use for tangerine slices on raw pork chops.
Kendimiz dizayn ettik.
And that's Tangerine.
Bir dakika Senin eskiden de Tangerine adında bir köğeğin yok muydu?
Didn't you used to have a dog named Tangerine?
Yavru bir kanişim vardı ve okulun son yılllarıydı.Tangerine. Doğru.
I had a poodle junior and senior year... Tangerine. That's right.
Tangerine.
Isn't that funny?
Aynı kişinin 25 yıl arayla adı Tangerine olan iki köpeği nasıl olabilir?
How could the same erson have two dogs... 25 years appart... just happen to be named Tangerine? Tangerine?
Tangerine mi? Ve bu Tangerine siyah.
And this Tangerine is black.
O'na Portakal diyeceğim.
I'll call her Tangerine.
Tam ona göre bir isim.
Tangerine suits her.
Portakal.
Tangerine!
Adım Portakal değil.
My name's not Tangerine.
Çok iyisin.
Tangerine...
Portakal'ım için.
A gift for Tangerine.
Elveda Portakal.
Good-bye, Tangerine.
Ben Portakal.
I'm Tangerine.
Turuncuyu oldukça kullandım.
I've been doing a lot of tangerine.
Ben turuncuda karar verdim bile.
I've already decided to go with the tangerine.
Mandalina kuşaktayım. Hayır portakal rengi.
I'm a tangerine belt, orange belt.
Tangerine Dream.
"Tangerine Dream".
Mandalina rengi istiyorum. Bana sonra alacağın ayakkabılarla uyumlu olsun.
I want one in tangerine to match the shoes you're going to get me later.
Lacivert, mavi, turuncu, mor, pembe, normal. Ne istersen.
Aquamarine, deep blue, mid-blue, tangerine, lilac, pink, plain, anything you want.
Chunhyang'ın aklı ve vücudu acıyla dağlanıyor, fakat hiç belli etmiyor.
Would you like cherries or grapes? A taffy or tangerine candy my dear?
Bizim uşak tek vuruşta bir adamı öldürebilir.
Would you like cherries or grapes? A taffy or tangerine candy my dear?
Bende çin tavuğu salatası, Bir mandalin ve, ooh, jordan almonds.
I have a Chinese chicken salad, a tangerine and, ooh, Jordan almonds.
çabalamıyor, ilgilenmiyorum.
NOT EVERYONE CAN WEAR TANGERINE.
Favorilerimizden olan, çikolata ve vanilya dışında bu hafta çilek ve yabani kiraz ve mandalinimiz var.
In addition to our favorites, chocolate and vanilla... this week we are featuring six-gun strawberry... wild cherry roundup, and ten-gallon tangerine.
Doktor onun beyninin mandalin kadar olduğunu söylüyor.
The doctor says he has a brain the size of a tangerine.
Mandalina dolu sımsıcak yere uzandım.
I lied on the blazing tangerine-filled ground.
Şu mandalina rengi soytarıyla birliktelermiş.
Apparently she and this tangerine-tinted buffoon are suddenly an item.
Demirhindi soslu kuzu eti ve mandalina soslu karalahana.
It's tamarind-glazed lamb on cumin cabbage with a tangerine salsa.
Bu menzilden, kurşun yarası ufak bir mandalina kadar olur herhalde.
At this range, the exit wound ought to be about the size of a small tangerine.
- Bir dilim mandalina.
- A slice of tangerine.
Siyah güneşlikli mandalina yıldız aracı.
The tangerine star buggy with black sun busters.
Ve bu da Tangerine.
Wait...
" Üzerimdeki depresyon çok yoğun.
"Give Tangerine a good home." No relief.
Tangerine'iyi birilerine verin Rahatlayamıyorum.
"Even today I was eating Rocco's"