Tassel translate English
60 parallel translation
kırlangıç kaleye baktı, kurdele ve püskülleri gördü,
She looked up at his castle with its ribbon and its tassel
Bu püskül ya da her ne ise, öyle görünüyor ki, bir kumaştan falan yırtılmış olabilir.
This tassel or whatever it is looks like it might have been torn off a drapery or something.
Şu küçük püskül, Raines, o nerede?
That little tassel, Raines, where is it?
Püsküllü düz bir şapka ve gözlüklerle, şık bir şekilde gelmeni bekliyordum.
I expected him to come back with a flat hat with a tassel, wearing glasses and looking smart.
Ve mönülerin püsküllü olduğunu.
And the menus do have a tassel on them.
Kurdele de, şerit de, bilmiyorum, İtalyanlaştır.
It's called a tassel or a plume.
Küçük sarı püskül sarkar.
Little gold tassel hanging down.
Gel de çak bir kez.
Give me some tassel.
- Püskülden hoşlanan biri sayılmam.
- I'm not a tassel guy.
Tassel marka ayakkabılar.
Tassel shoes!
Sanırım fiyonklu ucundan çekersen hemen çıkacaktır.
I think if you pull on the gold tassel it'll slide right out.
- 5 dolara dünyaları alabilirsin.
- For $ 5 you can keep your tassel.
Bu püskülü Grace'den ödünç almıştım iki ay önce ve asla geri getirmedim.
What's that? I borrowed this tassel from Grace two months ago,
Baltus Van Tassel'ı arıyordum.
I'm looking for Baltus Van Tassel.
Ben kızıyım, Katrina Van Tassel.
I'm his daughter, Katrina Van Tassel.
Bay Van Tassel'a birazdan aşağıya geleceğimi söyler misiniz?
Please tell Mr. Van Tassel I will be down in a moment.
Van Tassel'ın işçilerinin evine yakın bir yer bul.
Find a place in the Van Tassel's servants'quarters.
Hastalığı boyunca ona bakan hemşire, şimdi Bayan Van Tassel oldu.
The nurse who cared for her during her sickness is now Lady Van Tassel.
Neden kimse, bu yolla Van Garrettlar ile Van Tassel'ların akraba olduğunu hesaba katmıyor?
Why did no one think to mention that the Van Garretts are kith and kin to the Van Tassels?
Kasabanın ileri geleni Baltus Van Tassel'dan başlayarak Sleepy Hollow'da yaşayan herkesin bir listesini yapacağım.
I shall make a list of every man and woman in Sleepy Hollow, starting with its chief citizen, Baltus Van Tassel.
Ve Van Garrett'ların sıradaki akrabası, Baltus Van Tassel'dan başkası değildi!
None other than Van Garrett's next of kin, Baltus Van Tassel!
Baltus Van Tassel, yılışık karısı ve kızları gelip bizi açlığa terk ettiğinde, bize merhamet göstermeyen adam oydu.
The landlord who showed us no mercy and left us to starve, whilst Baltus Van Tassel, and his simpering wife and girl child stole our home.
Püskülün ters tarafta.
You got your tassel on the wrong side.
- Püskülleri nasıl severim bilirsin.
For the tassel. You know my thing for fringe.
- Püskülümü alıp öbür yana koyacağım.
Then you do that thing where you move the tassel from one side to the other.
- Bana kepli pasta yapmışsın!
You made me a tassel-hat cake.
Şimdi bu özel gecede parti Bitus Van Tassei... ismindeki zengin adamın evinde parti devam ediyor.
Now on this particular evening there's a party going on... at the home of a wealthy man named Baltus Van Tassel.
Katrina Van Tassei.
Katrina Van Tassel.
Kamyon yükünü bıraktı.
Truck dropped that tassel.
Kayıp püskül.
Missing tassel.
Kanı sildiğin zaman püskül kesilmiş olmalı.
I imagine when you were wiping the blood off, the tassel was severed.
Püskülü diğer tarafa geçirdikten sonra ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
Once I move that tassel to the other side, I have no idea what the hell I'm gonna do.
Buraya Beyaz Püskül diyorlar.
It's called The White Tassel.
Aferin lan, püskülüne kadar yapmışsın, süper.
Super. You even made the tassel.
Tassel Room'u arayıp, hasta olduğunu söylemiş. Kız dansçıymış.
She called in sick to The Tassel Room She's a dancer
Ben sadece'Çünkü sevdim bir püskül ve dizeleri vardı.
I just liked it'cause it had a tassel and strings.
Ah, püskülsüz model.
Ah, the no-hassle tassel.
"Cübbe" ve "Püskül" kelimelerinin altını çizmişsin.
You underlined "gown" and "tassel".
- Mavi Püskül'e.
- The Blue Tassel.
Victor Horta'nın Hotel Tassel'i! Anlaşılmıştır!
Victor Horta's Hotel Tassel.
Klasik olarak uzun burunlu, mokasen, desenli mokasen ve botlar.
They normally have a classic look. Oxfords, tassel loafer, boots, cap toes, and loafers.
Tüyün ucuna şu küçük püskülü taktınız mı alın size bir merasim tüyü.
You know, you put this little tassel thing on the end of the feather, you got yourself a smudge feather.
"Ayrıca not ortalamanızın 3.3 olmasından dolayı Dr. Arthur V. Tassel Bursunu tam burslu olarak almaya hak kazandınız."
"You have also been selected as a recipient " of the Dr. Arthur V. Tassel Scholarship, "covering the full cost of tuition, contingent on maintaining a 3.3 GPA."
George Washington'da üstesinden geldim.
When'd you turn the tassel? I didn't.
Miss Van Tassel.
Miss Van Tassel.
Mary Wells, silah arkadaşım Abraham Van Brunt'un nişanlısı ve benim değerli arkadaşım Katrina Van Tessel.
Um... uh, Mary Wells, Katrina Van Tassel, treasured friend of mine and betrothed to my comrade-in-arms, Abraham Van Brunt.
Striptizcinin meme püskülü gibi sallanıyor!
It's just going round and round like a tassel on a stripper's titty!
Lamba için diyelim.
- You borrowed one tassel, for what? Let's just say a lamp.
Tassel Room.
The Tassel Room
Senin adını Rastle veya Tassel koymam gibi.
It'd be like calling me Rastle or Tassel... or No-hassle Castle. Oh, come on.
Katrina Van Tassel.
Ichabod Crane.