Tata translate English
155 parallel translation
Uçurumun altında bulduğumuzda elinde bu vardı.
Tata gathered it in hand when I found the bottom of the abyss.
Yaşıyor, Teğmen Tata, yaşıyor.
He's alive. Sergeant Tate, he's alive.
Korkunca, "tata" diyor. O ne demek?
When she's scared she says. "Tata, tata" Wh-what's that?
Tata?
What...? Tata?
Tata - korkmuş.
Frightened... "tata"...
Hey tata, anladın mı?
Nay tata. Reckon?
Di Tata firmasının ürünlerinden aradığınız şeyi bulmanıza yardım edebilir miyim, bayan?
Can I help you find something from the Firma De tata skin care line, miss?
Di Bara Tata'nın yüz temizleme sıvısını biliyor musunuz?
Are you familiar with our foaming face wash, De bara tata?
Di Tata firmasının ücretsiz örneklerini denemek ister misiniz?
- Would you like a free sample of Firma De tata?
- Tata, lütfen.
- Tata, please.
Bizi yalnız bırak, Tata.
Leave us alone, tata.
Beni tekrar arayacağını söyledi, Tata.
He said he'd call me back, tata.
Elveda demek istiyorum, Tata.
I was just wanted to say good-bye, tata.
- Tata.
No!
- Hayır!
Tata.
Buradan başka bir yere, mesela Tata'ya gitmelisiniz.
Can you tell us...
Dede, iyi silahlar var ilgilenir misin.
Tata, he deals in weapons.
Ne lazım, dede.
He needs you, Tata.
Kaç kalibrelik bir şey lazım?
I'm Tata, who must whip?
Şimdi gözlerini bağlayacağım.
Now, blindfold, Tata, I'm sorry.
Nasılsınız, Bay Tata?
How are you, Mr Tata?
Efendim? Benim paraya tamah ettiğimi mi düşünüyor sunuz?
Are you tempting me with money, Mr Tata?
Tata tekrar ararsa burda olmadığımı söyleyin.
Tell Tata I'm not in, if he calls again.
Tata Cardenas'ın zamanında yapıldı.
They built in the days of Tata Cardenas.
Ama Annem, Tata, kardeşlerim, hepsi Jasenovac campına götürüldü.
But Mama, Tata, sisters, they went away to Jasenovac camp.
Beni korkuttun, Tata.
You scared me, Tata.
Ağzını aç, Tata.
Open your mouth, Tata.
Tata, Rosita nerede?
Tata, where's Rosita?
Tata, Rosita'ya kasabada olduğumu söyle. Teröristler geliyor.
Tata, tell Rosita I'm in town, tell her, the Terrucos are coming.
Gizlenmen gerekiyor, Tata.
You must hide, Tata.
Tata!
Tata!
Onunla konuşabilirsin, Tata.
You can talk to him, Tata.
Tata.
Tata.
Birla Tata Ambani mi olacaksın?
Oh you'll become a Birla-Tata-Ambani?
- Nasıl... Ve BirIa Tobacco StaII.
- How... if Dhirubhai Ambani, Ratan Tata, Birla had been in Lucknow-Kanpur... they'd be swatting flies in Ambani General Stores, Tata Flour Mills
Ben ve Tata-BirIa-Ambanis ikinci cins insanlardanız..
Myself and Tata-Birla-Ambanis are the other kind
- Senin Tata-Birlas'ı havada kapman gibi.
- Like you're catching your Tata-Birlas
Gerçeği söylemek gerekirse, bende asla Tata ya da Ambani'deki gibi.. ... çalışma azmi olmadı.
To tell you the truth, I never had the perseverance it takes... to become a Tata or Ambani, nor the calibre
MH-04-C-9636 plakalı Tata Indigo marka mavi araba ormanda görülmüş.
Blue Tata Indigo, number MH-04-C-9636.. .. was spotted in the jungle.
Tata...
Ta da.
Baba, baba...
Tata. Dad!
Tata'ya nanik, tata'ya.
Horn ok tata, tata.
Benim de insan parçalarım var, iyisi mi gidip çıkarttırayım.
Then, I, too, have a human part I must expell, and I plan to enjoy the experience. Tata!
- Teşekkürler, Tata.
- Thanks, Tata.
Çok üzgünüm, Tata.
I am so sorry, tata.
Beni dinle şimdi. "Tata" ne demek?
One step at a time, now. Tell us what's "tata"?
Sen hiç memişin üstüne noel süsü koydun mu?
You ever put tinsel on a tata?
- Günaydın baba.
- "Mono Tata"
İyi akşamlar baba.
Good evening, Tata.
Yatma vakti geldi baba.
It's time for bed, Tata.
Tata - patates.
"Tata"... potato.