Ted translate English

- Oregon'da Ted'in Yeri'ndeyken, ünlü kızarmış hindisini denememi istedi.

When I was at Ted's in Oregon, he wanted me to try his famous deep-fried turkey.

Ted Baldwin.

Ted Baldwin.

Ted, ben Dr Blake.

Ted, it's Dr Blake.

Dinle, sanırım tablo hırsızlığını örtmek için zorla girme olayını Ted tezgahlamış, aşağıdaki kırık camları yere saçmış ve sanıyorum tabloyu sokak arasında birine vermiş.

Listen, I think Ted staged that break-in to cover his theft of the painting, right down to the scattering of broken glass on the ground, and I think he handed the painting to someone in the alleyway.

Virginia Mackay öldü, Ted Baldwin komada, sırf sen ünlü bir sanatçının tablosuna sahip olabilesin diye.

Virginia Mackay dead, Ted Baldwin in a coma, just so you could own a painting by a famous artist.

Ben Dr. Ted Goodwin, Orson'da diş hekimiyim ve tahmin edin ne oldu.

My name is Dr. Ted Goodwin, and I'm a dentist here in Orson, and guess what.

Merhaba Elaine, ben Ted.

Hi, Elaine, this is Ted.

Bej renginin verdiği bir konferansı dinlemek gibi bu.

This is like listening to a TED talk by the color beige.

Ne yaptığını bildiğinden emin misin, Ted?

Um, are you sure you know what you're doing, Tad?

Ted de işi kaptı.

And Ted got the job.

Haberleri NBC'den Ted Yates nakletti, teşekkürler.

Ted Yates, da NBC News.

- Yatırım ne kadar tutacak Ted?

What's the investment, Ted?

- Çalışmamı istemeyen sendin Ted.

You didn't want me to work, Ted.

Hâlâ dua ediyor musun Ted?

Do you still pray, Ted?

Saçmalamıyordun Ted.

You weren't crazy, Ted.

Ted, beni affedebilecek misin?

Ted, will you forgive me?

Selam Ted.

Hi, Ted.

Ted?

Ted?

Ted : Hazırız.

We are.

Sadece sana yardım etmeye çalışıyoruz, Ted.

We're just trying to help out here, Ted.

Uh, Ted, sanırım unuttun, bu olayda senin üstlerinden biri benim,

Uh, Ted, in case you've forgotten,

Ted Thompson...

Ted Thompson...

Ted Thompson, lütfen.

Ted Thompson, please.

İşte Ted.

THERE'S TED... BOO-YAH!

Çabuk çabuk, Ted.

Chop chop, ted.

Adı Ted.

His name is Ted.

Ted neler olduğunu biliyor mu?

Does Ted know what happened?

Onları Ted'in karısı hazırlamıştı.

Ted's wife prepared them.

Yoksa bunları Ted mi gönderdi?

Did Ted send them?

Hayır, Ted yüzünden değil.

No, it's not Ted.

Yani aslında sebebi Ted olabilir.

I mean, it is Ted.

Dur bir dakika, Ted'i aramayacaksın değil mi?

You're gonna call Ted, aren't you?

Ted Bundy, Jeffrey Dahmer, işkenceci katil, hepsi yalan makinesini geçti.

Ted Bundy, Jeffrey Dahmer, the BTK Killer all passed polygraphs.

- İşimi yapıyorum, Ted.

Been about my work, Ted.

Hastasın, Ted.

You're sick, Ted.

Ben Ted.

Uh, I'm Ted.

Ben Ted.

Hi. I'm Ted.

Ted buradaki tek uygun adam, ve biz üreme için onun en iyi iki seçeneğiyiz.

Ted is the only eligible guy here, and we are his two best options for procreation.

Beni bekleme, Ted. Çünkü uzun sürebilir.

Don't wait for me, Ted,'cause I might be awhile.

Hey, Ted.

Hey. Ted. Um...

Ve beni eve götürmek istersen, Ted, kesinlikle sütyensiz bir şeyler yapabiliriz.

And if you want to take me home, Ted, we can definitely do some no-bra stuff.

- Evet, Ted, kim olacak?

Yeah, Ted, who's it gonna be?

- Zaman doldu, Ted.

- It's over. - Moment's passed, Ted.

- Kimdin sen?

Who are you? Ted.

Ted nasıl?

How's Ted?

- Ağır ol Ted.

- Easy, Ted.

Tamam Ted.

Okay, Ted.

Teşekkürler Ted.

THANK YOU, TED.

- Ben Ted.

- I'm Ted.

Evet, Ted.

Yeah, Ted.

- Ted. - Tanışıyor muyuz?

- Do I know you?