Terry translate English
6,180 parallel translation
Sor işte Terry.
Just ask him, Terry.
- Gitmek istemiyorum Terry.
I don't want to go, Terry.
- Bu piyasada bir alıcı bulmak zor Terry.
It's hard to find a buyer in this market, Terry.
- Sakin ol Terry.
Calm down, Terry.
Terry'nin salonu orası.
It's his gym.
- Gerçekten çok hoşlar Terry.
They're really beautiful, Terry.
- Sebebini soruyorum Terry.
I'm just asking why, Terry.
Bu piyasada kolay olmaz Terry.
It's not gonna be easy in this market, Terry.
- Cevabını şimdi almayacaksın Terry.
You're not getting it now, Terry.
Salonun ayda ne kadar para kazandığını biliyor musun Terry?
You have any idea how much that gym makes a month, Terry?
Gerçekleri mi döküyoruz Terry?
Yeah? We telling the truth, Terry?
Evet.
Yo. Terry.
- Konuşmamız lazım Terry.
We got to talk.
- Özür dilerim Terry.
Look, Terry, I'm sorry.
Terry.
Terry.
Teşekkürler Terry.
Thanks, Terry.
- Terry'nin silahı var!
- Terry has a gun!
Terry'e bir saatlik ödeme yaptım tamam mı?
I paid Terry, okay, for an hour.
Terry'e şikayet edecekler o da beni sikecek.
They're gonna bitch at Terry, and then he's gonna bitch me out...
Sadece konuşuyoruz, Terry.
We're just talking, Terry.
Haklısın.Terry'den uzaklaşmam gerek.
You're right. I got to get away from Terry.
Seni vuracağım falan yok, Terry.
I'm not gonna shoot you, Terry.
- Ben bir hemşireyim Terry.
I am a nurse, Terry.
Terry Donovan'ın Dövüş Kulübü bu ay bir milyon dolar mı kazanacak?
Terry Donovan's Fite Club makes a million dollars this month?
Ne istiyorsun Terry?
What do you want, Terry?
Üzgünüm Terry.
I'm sorry, Terry.
- Terry.
Terry...
Daha ziyade Terry Donahue diyebiliriz.
More likely it's Terry Donahue. Or his brother Al.
Sen bir suçlu değilsin Terry.
You're not a criminal.
Zaten bir şeyim kalmadı. Terry!
I got nothing left.
Bu benim oğlan.
Terry! This is my son.
Burada olduğun için sağ ol Terry.
Thanks for being here, Terry.
Terry...
Terry...
- Terry nerede?
Where's Terry?
- Terry'nin yardıma ihtiyacı var.
Terry needs some help.
Terry bu kısmı iyi anlamış.
Terry did get that part right.
Şu an Terry'nin serbest bırakılması üzerinde çalışıyoruz.
We are working on Terry's release.
- Terry, davanın yeniden açılacağından hiç bahsetmedi.
Terry, he didn't mention anything about his case being reopened.
- Terry ile konuştunuz mu?
You've spoken to Terry?
Terry'nin salınması ve yeniden yargılanması gibi ihtimaller söz konusu.
There's a chance that we might be able to get Terry released and retried.
- Ama hala Terry Kucik var.
Well, there's still Terry Kucik.
- Terry aradı.
Terry called me.
- Terry mi aradı... Cep numaran onda var mı?
He called... he has your cell phone number?
- Terry'nin annesi.
- Terry's mother.
Açtığı ilk defterin ilk sayfasında Terry Kucik'in fotoğrafı vardı.
So he opens the first book we went through and on the first page was a picture of Terry Kucik.
Bak, Terry Kucik'in masum olduğuna ikna olmuş değilim.
Look, I'm not convinced Terry Kucik's innocent.
Bilmiyorum duydun mu ama, Terry daha önce saldırıya uğradı ve geçen gün de arkadaşı öldürüldü.
I don't know if you heard, but Terry was attacked recently and the other day his friend was murdered.
- İyi bir adamdı demiyorum ve Terry'nin şu Aryan Kardeşliği ile olan ilişkisini de bilmem ama Jenny'nin basın toplantısından bu yana adamın kellesine ödül konduğunu biliyorum.
I'm not saying he was a nice guy and I don't know about Terry's whole Brotherhood thing, but ever since Jenny's press conference, there's been a price on his head.
Terry Kucik'in DNA'sı eşleşti.
Terry Kucik's DNA came back positive.
- Şimdi olmaz Terry.
Not now, Terry. It's a party.
Hadi Terry.
Come on, Terry.