English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Thee

Thee translate English

4,670 parallel translation
"Bu nedenle sevecenlikle seni kendime çektim".
"therefore have I drawn thee... " with loving kindness. "
Yüce Tanrım, sen ki bu dünyadaki günahlarımızı affedip bizleri yanında kabul etme lütfuyla- -
Hail Mary, full of grace, the lord is with thee. Blessed art thou among women and blessed is the fruit of thy womb, Jesus.
Kristen, seni günbatımıyla karşılaştırabilir miyim?
Kristen, shall I compare thee to a sunset?
Onunla iddiaya girdik ama Shakespear'in'kurşun tüy, parlak duman, sayrılı sağlık'laflarını hatırlayamam ben.
We had a bet with her, but I can't remember Shakespear's'thee, thou, thy'lines.
oh evet, evet, evet.
Oh Yes oh yes oh yes I bow thee my head.
Ben de seni çok iyi tanıyorum, o yüzden eve geldiğinde bu iptal olayını telafi edeceksin, bayım.
I know thee well, as well, which means you're gonna make up for canceling on me when you get home, mister.
Yüce Tanrım, karşında boynumuz bükük...
Dear Lord, we humbly bow our heads before Thee this day, and ask...
Bir göktaşıydı, güneşin soluğundan çıkmış Mantua yolunu senin için aydınlatacak bir meşaleydi.
It is some meteor that the sun exhal'd, to be to thee a torch bearer, to light thee on thy way to Mantua.
Bu yüzükle, sana kendimi adıyorum.
With this ring, I thee wed.
Nefretin adına, son nefesimi senin için harcayacağım.
For hate sake, I spit my last breath at thee.
Evet, önceki hamileliğinizde oluşan problemler nedeni ile, beklenmeyen kan kayıpları, sadece bahsedilen ağrılar değil bu yaşadığınız deneyimler, bunların tümü, preeclampsia'ya işaret ediyor.
So due to your previous problems with pregnancy, the unexpected loss of blood, not to mention the pain that you've been experiencing, thee are all signs of preeclampsia.
Bana verdiğin bu nimetler için sana şükürler olsun Tanrı'm.
I thank thee, Lord, for this bounty you have placed before me.
Sana hizmet için yaşıyorum Sülfürlü Boşluğun Prensi.
I live to serve thee, oh, Prince of the Sulphury void.
- Belki sana etrafı gezdirebilirim.
Perhaps I could show thee around.
50'den sonra boşananlar grubunda, bir tane de annem yapmıştı.
My mother made one of thee in her divorced over 50 group.
"Annesi cevap verir Seni hiç doğurmamış olsaydım."
To which his mother replies. "O that I had never borne thee."
Bu kulunu bağışla, Tanrım. Bu göçen kulun için sana yalvarıyoruz eylemlerinin karşılığı olarak cezalandırılamaması için. O arzuyla senin isteklerini yerine getirdi.
Grant this mercy, O Lord, we beseech thee, to thy servant departed, that he may not receive in punishment the requital of his deeds who in desire did keep thy will, and as the true faith here united him to the company of the faithful,
Su, Thee! Su! - Oy!
Thee, the water... the water.
Acele et, Thee!
Hurry up, Thee.
Ev aldığı zaman onu tebrik etmedin bile.
When Thee bought the house you didn't congratulate him.
Thee!
Thee.
Ben Thee. Bu da Parn, eşim.
I am Thee and this is Pam, my wife.
Thee... Mahallemizde biri öldürüldü.
Thee, there was someone murdered in our village.
Thee, şu tutmak istediğin hizmetçi kızı hatırlıyor musun?
Thee, do you remember the girl you wanted to hire?
Yat artık Thee.
Thee, let's go to bed.
Thee!
Thee!
- Thee.
Thee.
Anne, neden her şey için Thee'yi suçluyorsun?
Mom, why are you blaming everything on Thee?
Anne, Thee ile babamı kıyaslama, olur mu?
Mom, stop comparing Thee to dad, ok?
Eğer hâlâ burada olsaydı ve Thee'den nefret etseydi bile Nan'i kendi babasına karşı kışkırtmazdı!
And even if dad were still here and hates Thee he wouldn't manipulate Nan to hate her own father!
Thee biz yetişkin insanlarız.
Thee, we are all adults.
Neden bugün eve erken geldin?
Thee, how come you're home early today?
Thee, ben Nat'ı almaya gidiyorum.
Thee, I am going to pick Nat up.
Thee! Senin neyin var?
Thee, what's the matter?
Alo, Thee.
Hello, Thee.
Siz bir şey duymadınız mı Bay Thee?
You didn't hear anything Mr. Thee?
Artık mesele iş değil, Thee.
It is not about work anymore Thee.
Thee! Nat!
Thee!
Yüce Rabbim, bana uygun görülen ölüm bile olsa şu hâlde bile, bütün sıkıntı, acı ve ızdırabına rağmen yardım elini kabul ediyorum.
My Lord God, even now I accept at thy hands cheerfully and willingly, with all its anxieties, pains and sufferings, whatever death it shall please thee to be mine.
Yüce Rabbim, bana uygun görülen ölüm bile olsa, şu hâlde bile, bütün sıkıntı, acı ve ızdırabına rağmen yardım elini kabul ediyorum.
My Lord God, even now I accept at thy hands cheerfully and willingly, with all of its anxieties, pains and sufferings, whatever death it shall please thee to be mine.
Sana dua ediyorum, sana inanıyorum... sen İsasın, bizi gözetleyen, kutsal isa, bana yardım et.
Hail Mary full of grace the Lord is with thee... Blessed are you among women and blessed is the fruit of thy womb Jesus.
Oh, yüce ve sinirli tanrı! Sana emrediyorum arkadaşlarımın belasını ver!
Oh, great and angry God, I command thee to smite my friends!
[KADIN BAŞKA BİR DİLDE KONUŞUR] Size adadıklarımı kabul edin.
Accept my offerings to thee and help me in making this woman bear a child.
Sorarım sana...
I ask of thee...
# Haydi yat şimdi #
¶ lay thee down now
# Haydi yat şimdi ve dinlen #
¶ lay thee down now and rest ¶
# Haydi yat şimdi ve dinlen #
¶ lay thee down now and rest... ¶
Ulu Rabbimiz, sana ellerimizi açtık.
Heavenly Father, we pray thee.
"Senden nefret edenden nefret etmeyeyim mi Tanrım?"
"Do I not hate them, O Lord, that hate thee?"
Thee!
Hey!
Bay Thee.
Mr. Thee.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]