Ticarî translate English
2,144 parallel translation
Ticari araçtakine kimse saygı duymuyor mu?
- Well, that, uh... - Does nobody respect the van?
Ticari araç önemlidir.
The van is important.
Ve tabii ki, hepsinden önemlisi buraya almaya geldiğin Van Gogh resmi ticari araçta.
And, of course, uh, to top it all off, we do have the, uh, Van Gogh that you came for.
Geleceği düşün o zaman. Bütün müşterilerimiz ve çalışanlarımız, basın gazeteler ve ticari yayınlar.
So think of the future, all of our clients, all of our staff, the press, newspapers and trade publications.
Ama sonra ticari cingıllar yapmaya başladı,
But then he got into doing jingles for commercials,
Biz ticari işlerde kullanılan türden bir kasap satırı arıyoruz.
We... are looking for a cleaver, commercial grade.
Ticari kültürde iğneleyici bir espri. Star Wars?
It's just a satirical sideswipe at the corporate culture.
"Uzak Doğu'nun Ticari Tarihi."
"A Mercantile History of the East End."
Sıradan bir süpürge değil. Islaklığı da emiyor. Ev için ticari güç.
Not just any vacuum, this is wet vac- - commercial power for the home.
Kamyon Charlottesville, Kuzey Carolina'da ticari amaçIı kiralanmış.
T ruck was a commercial lease out of Charlottesville, North Carolina.
Danton'ın sadece bir ticari isim olduğunu biliyoruz.
We know Danton was just a business name.
Gariptir ki, bütçenizi okuyordum ve o dört gözlü küçük arkadaşınla bir talk şov... -... yaptığın gözüme takıldı. - Bu ticari bir karar.
It's funny, I have been reading the budgets, and I couldn't help but notice that you're doing a talk show with your foureyed little friend.
Hergün ticari imtiyazlar isteyen Neimoidia'lılarla holonette görüşüyorum. Fakat hiç ilerleme kaydedemiyorum.
I'm on the HoloNet with the Neimoidians every day asking for trade concessions, but I can't ever seem to make progress.
Kızın ticari değerini sıfıra düşürdüğünü görebiliyordum.
Are you coming? The party's already started. ( over phone ) :
Bir ticari şirkette çalışıyor. ama iş onun ilgisini çekmiyor.
She was working for a trading company, but that didn't work out at all.
Bu uçuş kayıtlarına göre, şu anda ticari bir uçakta.
According to this flight information, she's on a commercial plane right now.
Neden bir köpek geceyarısından sonra ticari bir kurumun önünde bağlı dursun ki?
Why else would there be a dog tied up outside a commercial building after midnight?
Evet, her birinde milyonlarca özel ticari sır vardır.
Yeah, millions in proprietary trade secrets for one.
Ticari amaçlı kullanıyor olmalı sanıyorum evet, 458 Kuzey.
It's gotta be a commercial space. I'm thinking... Yeah, 458 north fig.
Bay Ellis polisin bu işe karışmasını istemiyor çünkü kocanız onun için ticari bir mal ambalajlamak için oldukça uğraştığı bir mal...
Mr. Ellis here doesn't want the police involved because you're husband's a commodity, One he's put a lot of effort into packaging.
" Üçlü Komisyon, ABD'nin siyasi hükümetini ele geçirmek yoluyla ticari ve banka menfaatlerinin çok uluslu konsolidasyonu için bir araç olarak tasarlanmıştır.
" The Trilateral Commission is intended to be the vehicle for multinational consolidation of the commercial and banking interests by seizing control of the political government of the United States.
Biliyorum, ama bunu ticari satış malı olarak kaydetmiştim.
I know, but I got it out of a shattered merchandise case.
Ekip şafakla beraber Hog Snapper adlı ticari bir balıkçı teknesi ile yola koyuluyor.
The team sets out at dawn on the Hog Snapper, a commercial fishing boat.
Ticari ürünlerde zaman aşımı.
Prescription of commercial products.
Eğer ticari faaliyetler 5 yıl içinde çalıştırılmazsa kontrat fes- -
If transaction claims is not employed for 5 years the contract is ter...
Ticari Suçlar Şubesi kanıt bulma olasılığımızın bu kez çok yüksek olduğunu söyledi.
According to Commercial Crime Bureau, the night shift is more likely to hit the jackpot.
Ticari suçları iyi bilirler. Ofis işlerinde iyilerdir ama saha görevlerinde berbatlar.
They're used to commercial criminals, fine with office jobs, not field work.
Ticari Suçlar Büromuz soruşturmanın video ve ses kayıtlarını geri aldı.
Our Commercial Crime Bureau has taken back the video... and recordings for investigation.
Ticari Suçlar Bürosunun zemin planı.
Floor plan of Commercial Crime Bureau.
Ticari dolandırıcılık ve hesaplarda sahtecilik yapmakla suçlanıyorsunuz.
You're suspected for commercial frauds... and falsification of accounts...
Babam The Mary Elwyn adındaki ticari geminin kaptanıydı.
My father was the captain of a mercantile vessel,
Yani bu, bankacılık ve ticari işler ile ilgilidir, sivil işler ile ilgili değildir.
It deals with banking and merchant affairs, not civil affairs.
Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi önyargılı gazetecilik her zaman daha fazla dergi sattırır. Veidt Endüstrisi'nin ticari kolu Dr. Manhattan ile yürüttüğümüz işe kaynak sağlıyor.
The merchandising arm of Veidt Industries is funding our work with Dr. Manhattan.
Birçok yasal ticari girişimlerimiz var.
We have many legitimate business ventures - -
Ticari sinemada, görüntü sinemasına da ihtiyacımız var.
We need projection cinema in commercial cinema,
Ticari gemilerimize buzdağı süsü vereceğiz.
We disguise our merchant ships as icebergs.
Ticari anlayış, çöküş, teknolojinin alıp başını gitmesi...
Commercialism, decadence, technology run amok.
Üç eyaletten de herhangi bir özel ya da ticari uçuş için yer ayırtmamış.
She's not scheduled on any private or commercial flight leaving tonight from the tristate area.
Kuzey Atlantik'te petrol kuyusu işçilerine saatte 65 dolar.. ve ticari derin dalış sertifikan varsa haftada 1000 dolar daha.
$ 65 an hour for oilrig workers in the North Atlantic another thousand a week if you've got your deep sea diver certification.
.. Şimdiye kadar müziğe ticari bir gözle asla bakmadım.
.. I've never looked at music from a commercial point of view.
Ben burada çalıştım fakat ticari açıdan başarısız oldum..
I tried from a commercial angle, and failed.
Tasarruf, vadeli, ticari...
Er... savings, interest-only, commercial...
Ama, her yıl 600,000 ton balık ölmesine sebep olan ticari balık avına kıyaslamaya göre bu cüzi bir miktar.
But, it's minuscule compared to commercial fishing, which is responsible for over 600,000 deaths a year.
Afrikalı Çocuk'un ticari anlamda bir hayal kırıklığı olduğunu biliyorum.
I understand that African Child was commercially disappointing.
Ama bir yıl, şu ticari amaçlı kurulan Efsanevi Pizza Ormanı isimli yeri gördük.
But one year, we saw this commercial for this place called The Enchanted Forest of Pizza.
70'e 30 paylaşacağız., 70 bana, 30 da, 1 000 dolar koyduğun ve ticari kısımlarla ilgilendiğin için sana.
We'll split it, 70 / 30. 70 for me, 30 for you for putting up the $ 1,000 and for handling everything on the business end. You're CFO.
Düşündüğüm o değildi. Ama sitenin ticari ayağından bahsediyorum.
Well, I wasn't thinking Mountain Dew, but at some point, and I'm talking as the business end of the company, the site...
Sonra ikinci ticari macerasını anlattı. Rolodex'in internet versiyonuydu. Sonra Case Equity şirketi alıp onu kovmuş.
And then he went on to his second business venture, which was an online Rolodex that he got thrown out of by Case Equity.
Ticari açıdan başarılı olmayabilir ama pek çok kişiyi kızdırdım.
It may not have been good business, but it pissed a lot of people off.
Bu şirketin ticari ayağı benim.
I'm the business end of this company.
Ama işin aslı Bob, ticari anlaşmalarda dediğimiz gibi herşeyi mahvetti, tamam mı?
But the fact is Bob, as we say in the legal trade, fucked up, okay?