English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tilt

Tilt translate English

767 parallel translation
Başınızı biraz eğin.
Tilt your head a bit...
Bir haftada tilt oyunları için fena değil.
Not bad for one week's take on pinball games.
Fonograf son sürat dönerdi.
Phonograph going full tilt.
Bu malikane Jackson Tilt McCanles ve ailesinin oturduğu ev işte.
That is the residence of Jackson Tilt McCanles and family.
"Yüce Teksas eyaletinin egemen halkından" Jackson Tilt McCanles'a selamlarımızla. "
"From the people of the sovereign state of Texas..." "to Jackson Tilt McCanles, greetings."
Kalk biraz.
Tilt.
Neden mızraklarınızı bana çevirdiniz?
Why tilt spears at me like that?
Ya da düşmeyecekleri bir yere koyalım bunları.
Or put it on a shelf that don't tilt.
Biraz eğmelisin, belki...
Tilt it a little, maybe it'll...
Tavsiyem onu bir sedyeye bağlamanız böylece sallandığında kayıp düşmez.
My advice is to tie him to a stretcher so he won't slip when you tilt it.
Bay Sugiyama tilt oynamayı seviyor.
Mr. Sugiyama likes that pinball game
Kendime bir içki ısmarlayıp tilt oynadım.
I bought a drink and played the pinball machine.
En azından tilt oynarken.
At least, not when we were playing pinball.
Okurken, tilt oynarken falan gözlük takarım.
I wear them for reading, playing pinball, things like that.
Erkeklerden, kulüplerden, içkiden, tilt makinelerinden uzak duracaksın.
You're going to stay away from men, juke joints, booze and pinball machines.
Galiba tilt oynarken gözlük takmıştı.
I think she was when she played pinball.
Tilt oynarken... kalçalarıyla makineye vuruyordu.
When she played pinball she'd swish around to give the machine inkling.
O gece Barney Quill'le tilt oynuyordu, değil mi?
She was playing pinball with Barney Quill that night, wasn't she?
Bayan Manion'un cıyaklayarak hoplayıp zıpladığını... ve kalçalarını tilt makinesine vurduğunu söylediniz.
You testified that Mrs. Manion was squealing and jumping up and down and "swishing her hips" around the pinball machine.
Bayan Manion, Barney Quill'in de ilgisini çekmiş, çünkü onunla tilt oynuyordu.
Barney Quill was conscious of Mrs. Manion because he was playing pinball with her.
Ben tilt oynayacağım.
I'm going to play pinball.
- Tilt oynayalım.
Let's play pinball.
Tilt makinesi refleksler için en iyi egzersizi sağlıyordu.
For reflexes, pinball was excellent training.
Her şey devrilmiş gözüküyor, ama bunun bunun mantıklı bir açıklaması olmalı.
Everything looks tilt, but there's... there's logic behind it.
Ne bar, ne tilt makinesi, ne bovling salonu, sadece bilardo var.
No bar, no pinball machines, no bowling alleys, just pool. Nothing else.
Başını geriye yatır.
Tilt your head back.
Öne eğilin.
Tilt forward, please. Thank you.
Kafanızı biraz sağa doğru eğin.
Now, if you'll just tilt your head a little to the right.
Abajuru bana doğru eğ Rex.
Tilt the lampshade towards me, Rex.
Tamam, şimdi öne eğin.
All right, now tilt it forward.
Yel değirmeni demişken bu kızlar aşırı hoşgörülü topluma baş kaldırıyor.
And talking of windmills These girls aren't afraid to tilt at the permissive society.
Başını geriye yasla.
Tilt your head back.
Eğer Luther olmasaydı, hala Gianelli'de tilt oynuyor olurdum.
If it weren't for Luther, I'd still be hustling pinball at Gianelli's.
Tilt oynuyor ya da oynamıyorsun.
You pall pinball or you don't.
Ama fareler - en azından bildiğin kadarıyla - tilt oynamaz.
But rats, as far as you know, do not play pinball.
Bir tiltle mücadele edemezsin.
You can't fight against a tilt.
Ne kadar yanaşsan da ona yanaşsan da tilt, senin hissettiğin arkadaşlığa, aradığın aşka sana acı veren bu ihtirasa kayıtsız kalır.
It is no use snuggling up against it. painting over it, the tilt remains insensitive to the friendship you feel, to the love which you seek, to the desire which torments you.
Acaba, tilt topu işe yarar mı?
I wonder if a Pachinko ball would fit?
İnciler pahalı ama, tilt topu da fena olmaz hani.
Pearls are expensive... but a pachinko ball might be just as good.
Benimle yatacak ilk kadın tilt olup ışıklar saçacak ve gümüş dolarlar verecek!
The next woman who takes me on will light up like a pinball machine... and pay off in silver dollars!
Flaş haber! Tilt servet dağıtıyor!
Extra, extra Pinball bonanza
Tilt'in sağladığı muhteşem hayat, bir milyon elinizde koydaki yatınızdan dünyayı edin idare.
Pinball, big time A million in hand You can rule the world From a yacht in the bay
O bir tilt sihirbazı, çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek!
He's a pinball wizard There has to be a twist A pinball wizard Got such a supple wrist
Devamlı hak kazanıyor hiç tilt olmuyor.
Always has a replay Never tilts at all
O bir tilt sihirbazı çoktan burkulması gerek ama sihirbazın bilekleri çok esnek.
He's a pinball wizard There has to be a twist A pinball wizard Got such a supple wrist
O bir tilt sihirbazı hala sayı yapıyor.
He's a pinball wizard He scores a trillion more
Tilt sihirbazı, dünyanın yeni tilt kralı!
A pinball wizard The world's new pinball lord
Oynarken seyretti binlercesi! Tilt!
Thousands watch you play
Bana kucak açan bu "tilt" bir oyunun çok ötesinde, azgın rüyalarının çok ötesinde.
Pinball What I see now before me ls far beyond a game Beyond your wildest dreams
Tilt sihirbazının mucizevi iyileşmesi!
The pinball wizard In a miracle cure
BİR KAFE - NANA PAUL'DEN AYRILMAK İSTER - TİLT MASASI
A cafe.Nana wants to leave Paul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]