Tobacco translate English
1,632 parallel translation
Morley tütün. dava ile ilgili bütün dosyalarımızı mahkeme emriyle istedi
- Yeah. Well, you'll be interested to know that Morley Tobacco has subpoenaed... all of our files on the case.
Tütün böceklerini de öldürüyor
It's good for killing tobacco beetles.
- "Lucky Strike iyi tütün demektir." - Bunları nereden buldun?
– "Lucky Strikes means fine tobacco." – Where'd you get those?
Tensy Tobacco'nun sahibi.
C.E.O. of Tensy Tobacco.
En ufak bir kanıtları olmadan sigara firmalarını mahkum ettiler.
They've convicted the tobacco companies... without a shred of evidence.
En iyi tütün hep siz Almanlar'dadır, ha?
You Germans always have the best tobacco, huh?
Ona hidrolik bir kıyafet hazırladık... böylelikle kasları güçlenebilecekti.
Instead we raised him on coffee, tobacco, candy bars... kind of stuff our guts couldn't take. We built him a suit of hydraulics... so his muscles would grow strong.
- Bu boktan bir tütün.
It's shit tobacco.
[Elizabeth] E evet gördün mü tütün- -
[Elizabeth] Yeah, uh, tobacco, see, cigarettes- -
Sizin yerinizde olsaydım şu sigarayı denerdim.
I must admit that I prefer your tobacco.
Demek yeterince yemeğiniz ve sigaranız var.
So you've got plenty of food and tobacco?
Unuttuysan. Tütüncü dükkanı köşede.
If you forgot, tobacco shop is around the corner.
Beni her an sigara içmeye ve uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirsiniz.
Any second now you'll make me smoke tobacco and have drugs.
- Ama ya ateş eden kişinin belli tütün tercihi varsa ya da nefesi kokuyorsa ve makine bunu bulursa?
Yeah, well, what if the shooter chooses a certain kind of tobacco, or has a unique halitosis and the e-nose picks up on it?
Beyler, yeni tütün kulisçimiz o herif olacak!
Gentlemen, our new tobacco lobbyist is... that guy!
Washington'a göndereceğimiz, önemli bir adam gerekiyor,... böylece o piçlere tütün endüstrisinin insan sevgisiyle dolu olduğunu göstereceğiz.
We need someone important like you to go down to Washington and help those bastards see what fun-loving people the tobacco industry's made of.
Bob Dole'in tütün endüstrisinden bir arkadaşı.
Bob Dole's a friend of the tobacco industry.
Tütün şirketlerine bir mesaj göndermeyi teklif ediyorum, El Dorado Sigara Şirketini sonsuz milyar dolar cezaya çarptıralım!
I propose we send a message to tobacco companies by fining the El Dorado Cigarette Company infinity billion dollars!
Tütün şirketine 100 milyon dolarlık dev bir ceza verelim, tamam mı?
All in favour of fining this evil tobacco giant $ 100 million dollars say "Aye".
Gus Stone. ATF.
Gus Stone, Alcohol, Tobacco and Firearms.
Indian Nehri pipo tütünü.
Indian River Pipe Tobacco.
O dönemlerde kadınların sigara içmesi bir tabuydu. Bernays'in eski müşterilerinden, Amerikan Tütün Şirketi genel müdürü George Hill, ondan bu tabuyu yıkmanın bir yolunu bulmasını istedi.
At that time there was a taboo against women smoking and one of his early clients George Hill, the President of the American Tobacco corporation asked Bernays to find a way of breaking it.
- Volado tütünlerinden yapılıyor.
- It is the addition of the volado tobacco.
Jigalong'a dükkanlar açıp, giysiler ve başka şeyler getirmişler.
Brought clothes and other things : flour, tobacco, tea. Gave them to us on ration day.
Her şeyi getirtiyorlar. Yemek, tütün, içki, Fransız güzellik malzemeleri.
They bring cartloads of food, tobacco, liquor, French cosmetics.
Medya şirketi, petrol şirketi ya da tütün şirketi. Bunlar dünyadaki en acımasız insanlardan bazıları.
Any media company, oil company, tobacco company- - those are some ofthe most vicious people in the world.
Onun tütün çalışması gibi.
Like his tobacco study.
54 numaralı odada, tütün bölümündesiniz.
You're in suite 54. Tobacco division.
Ama kokuyorsun, sevgilim, tütün kokuyorsun sarı ayak tırnaklarından sarı el tırnaklarına ve sarı dişlerine kadar sarı saçlarına kadar.
But you do reek, darling, of tobacco, from your yellow toenails to your yellow fingernails to your yellow teeth to your yellow hair.
İçine fazla tütün koyup bir ton esrar içtim. Tate'i gördüm.
Smoked a lot of hash that had too much tobacco in it.
- Tütün aşk için kötüsdür, ileri yaş için daha kötüdür.
- Tobacco is bad for love, old age is worse.
Ama hala İngilizlere tütün, et ve sebze dahil pek çok ürün için vergi ödüyorduk.
But we still paid taxes to the British on all sorts of goods, including tobacco, meats and vegetables.
Senin şu boktan tütünün
Because of your shitty tobacco
Ayakkabıma tütün suyu tükürme sakın.
Don't get any tobacco juice on my shoe.
Erkek kurbanın yüzündeki yanıkta bulunan kalıntıyı Paul'un purosunun tütünüyle karşılaştırdım.
I compared the burn residue on the male victim's face to the tobacco in Paul's cigar
Esteban'ın yüzünü yakan puronunkiyle aynı tütüne sahip.
Same tobacco as the burn on Esteban's face
Alkol ve tütün de.
So does alcohol and tobacco.
- Hayır efendim.
You use tobacco? - No, sir.
.. yoksa karavanadan yiyeceksin.
You can buy tobacco, wine, meats. Or else it's scraps.
Neyse, tütün tarlalarından dönerken lvy'nin kardeşi bunu söylerdi.
Anyway, lvy's brother used to sing this when he came in from the tobacco fields.
Buraya gelir gelmez, o kız pipoma San Francisco'dan aldığı tütünden doldurdu.
The minute I got here, that girl filled my pipe with tobacco she bought in San Francisco.
- Tütün çiğnemek yok. - Teşekkürler anne.
No chewing tobacco.
- Sigaracılardan mı?
- Big tobacco?
"Chew Mail Pouch Tütünleri."
"Chew Mail Pouch Tobacco."
Eskiden İsveç sigarası içtiği için Dr. Benjaminsen'in canını sıkardın.
You used to pick on Dr. Benjaminsen for smoking Swedish tobacco.
Tütün almak için dükkana gitti.
He went to the store to buy tobacco.
- Tütününü aldın mı, Nilsson?
- Did you get your tobacco, Nilsson?
- Tütünümü mü?
- Tobacco?
- Gene mi sigarası bitti?
- Did he run out of tobacco again?
İngiliz silahları, tütün.
English pistols, tobacco.
İyi noktaya temas ettin.
It may taste like a warm cup of tobacco-chewer's spit, but it's still beer. Good point.