English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tonk

Tonk translate English

109 parallel translation
Bu beyaz finoyu getirdin...
- You brung that honky-tonk mopsy -
40 yıldır McGuire'ın yeri kadar sesli ve pis bir lokalde bulunmamıştım.
I don't believe I've been in a honky-tonk place like McGuire's for 40 years.
# Şu eski abuk sabuk aptalca oyunlar ve şakalar için #
For those old honky-tonk monkeyshines
Gece kulübünde değilsiniz.
You are not in a honky-tonk.
Şuna bakınız! Döküntü bir müzikle uğraşan bir virtüöz.
Look at him, the concert pianist pounding out honky-tonk!
Dağılmasın diye balya teliyle bağladık. Gitmediğimiz gece klübü kalmadı.
Kept it tied together with bailing wire, hit every honky-tonk in the country.
Sen düşünemezsin.
Tonk! You cannot think!
Sadece çok keyifliyim.
I'm just honky-tonk.
Gece kulübü melekleri yapan...
# Who made honky tonk angels...
Şimdi ise bir gece kulübü kızıyım.
# And now I'm a honky tonk girl
Olay şu ki Loretta, ülkedeki bütün küçük gece kulüplerinde şarkı söyleyebilirsin.
Deal is, Loretta, you can sing in every little honky tonk in the country.
Gece Kulübü Kızı isimli kendi yazdığı şarkısını seslendirecek.
She's gonna do a song that she wrote herself called Honky Tonk Girl.
Hayır, orası eski harabe bir gece kulübü.
Oh, no, that's a rough old honky tonk.
Kendi yazdığım bir şarkı. "Gece Kulübü Kızı" deniyor.
It's a song I wrote myself, it's called Honky Tonk Girl.
... Gece Kulübü Kızı.
... Honky Tonk Girl.
Ben ise şimdi bir gece kulübü kızı.
# But now I'm a honky tonk girl
Beni kapısından alan her barda şarkı söylüyordum.
I was singin'in any honky-tonk bar that would let me through the door.
Texas'da bir pavyonda piyano çaldım.
I PLAYED THE PIANO IN A TEXAS HONKEY TONK.
"Batakhane kardeşi," ve bende kolumu sana dolamıştım.
"Sister Honky Tonk," and I put my arm around you.
Odaya gitmemize izin veriyor musun, patron.
Request permission to go to the tonk, boss.
Claude Banks odaya gidiyor.
Claude Banks going to the tonk!
Pavyon Güzelleri.
Honky Tonk Women.
Bildiğimiz tek şey Şerif Johnson'un adamlarından birinin onun arabasını Ay Jay klübünün park yerinde bulduğu. Ama cumartesi gecesi orada kimse yoktu. En azından kimse görmemiş.
The only thing we know is one of Sheriff Johnson's men found my daughter's car on the lot of that honky-tonk called Ay Jay's, but nobody that was there on Saturday night admits to having seen her.
"Penelope Learmouth-Tonk."
- "Penelope Learmouth-Tonk." - Ha.
Sam, 20li yaşlarımdayken güneydeki barlardan birinde takılıyordum bir grup kıro etrafımı sardı.
Sam, when i was about 20, I was hanging out in this honky-tonk down south When a big bunch of rednecks surrounded me.
Ben şişman.
- Tonk look good. Me fat.
Tonk şişman.
Tonk fat.
Konuşmaya devam et.
Keep talking, honky-tonk.
Bir kızı gürültülü bir bardan çekip alabilirsin,... fakat gürültülü bir barı bir kızdan çekip alamazsın.
You can take the girl out of the honky-tonk,... but you can't take the honky-tonk out of the girl.
Tanrım, barlarda kendini içkiye vermiş herkesin derdine çare buldun.
Oh my God, you have found the cure for the honky-tonk blues.
Kendine Honky Tonk dedin.
You called yourself Honky-Tonk.
Senin şimdilerde gittiğin gürültülü diskolar gibi bir yer.
Well, shit, it's that same honky-tonk disco you go to now.
- Hala o barda mı çalışıyorsun? - Çalıştığımı biliyorsun.
- You still working at that honky-tonk?
Unutmayın, Honky Tonk'ta sahne herkese açık.
Alright, don't forget, folks! Stings, huh?
Hani Honky Tonk Heartthrob var ya.
You know, the "Honky-Tonk Heartthrob."
Nerede benim Honky Tonk Heartthrob'ım?
Where is my Honky-Tonk Heartthrob?
- Honky Tonk Heartthrob!
Honky-Tonk Heartthrob?
Pekala bayanlar, Honky Tonk Heartthrob'ın oğluyla kim su kayağı yapmak ister?
So, ladies, who wants to go boogie boarding with the son of the Honky-Tonk Heartthrob?
Onlar sıradayken gürültülü maymun parlar.
# They'll be standing in lines For those old honky tonk monkeyshines
Evet, ben Vadi'deki şu küçük batakhane kulübe gidiyordum.
- Yeah, I'm just heading out to this little dive honky-tonk in the valley.
Gecenin bir yarısına kadar gece kulübü şarkıları çalmanın buna ne faydası olacağını söyleyebilir misin?
Can you tell me how playing honky-tonk songs till all hours of the night is gonna help with that?
Gökyüzündeki büyük batakhaneye.
In the great honky-tonk in the sky.
- Tıklım tıklım dolu bir Teksas gece kulübünde çalmak yerine bozukluk için Apple Barrel'ın önünde şaklabanlık yapmayı mı tercih ediyorsun?
For spare change than throwing it down At a packed-to-the-rafters Texas honky-tonk?
Belki gece kulübünün tekinde sakinleştirici olarak bir iş bulurum.
You know, maybe I'll get a job as a cooler at a honky-tonk bar.
* Sıraya girerler * * Ucuz saçmalıklar için *
♪ "They'll be standing in lines for those old honky-tonk monkeyshines." ♪
Fairview'deki batakhane de mi?
That honky-tonk at Fairview?
- Tonk nasıl görünmek?
[GROANING]
- Tonk görünmek iyi.
- How Tonk look?
Bu bölüme gelince arkadaşlar bana Honky Tonk diyorlar.
Around these parts, folks call me Honky-Tonk.
çeviri : kutlay
♪ That gimme, gimme, gimme the honky-tonk blues ♪
Her cuma akşamı kağıt oynardık. Hiç akrabası yoktu.
Played tonk every Friday night.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]