Tooth translate English
3,817 parallel translation
Burası Kurt Dişi.
That's Wolf's Tooth.
Kurt dişine sen götüreceksin bunları.
You'll take these two to Wolf's Tooth.
- Kurt dişi demedi mi Yaşar Yüzbaşı?
Didn't the Lieutenant say Wolf's Tooth?
- Yaşar Yüzbaşı Kurt Dişi dedi.
But Lieutenant Yaşar said Wolf's Tooth.
Kurt Dişi'ne bırakırım sizi donunuzla zibidiler.
I'll drop you at Wolf's Tooth in your underwear.
Kurt Dişi'ne kadar en az elli tane orada olacak.
On the way to the Wolf's Tooth there will be at least fifty of them.
Güneş batmadan Kurt Dişi'ne ulaşmanız lazım.
You have to reach the Wolf's Tooth by sundown.
Az kaldı şu kayalığın Kurt Dişi olması lazım hadi.
There's not much left. That rock should be the Wolf's Tooth.
Abi şu kayalığın Kurt Dişi olması lazım hadi Bekir, dayan biraz.
That rock should be the Wolf's Tooth. Come on, Bekir, hang in there.
Nişancı Kurt Dişi'nde lan.
The sniper is at the Wolf's Tooth.
Herif Kurt dişinde be.
He's at the Wolf's Tooth.
Burası Kurt Dişi!
This is Wolf's Tooth.
Ökkeş anlaşıldı.
Copy that, Wolf's Tooth.
Anarşistler ; şekerli yiyeceklere düşkünler.
Anarchists- - they have a sweet tooth. Just like us.
Kendimi, çıkartılmaya karar verilmiş diş gibi hissediyorum ama sonradan vazgeçilmiş.
I just feel like, once you decide to extract the tooth, It's kind of like you're giving up.
İlk olarak, tarlada çalışanlar eklem iltihaplanmasına yakalandı... ve yulaf lapası diyeti... dişlerini çürüttü.
Labour in the fields led to joints inflamed by arthritis, and the diet of sticky porridge brought tooth decay for the first time.
Bu çok naif bir hareket tatlım. Para heba olacak.
Aw, that's Tooth Fairy money down the drain, sweetie.
Demişken, etlerde biraz diş parçalarını buldum bu kurbanın midesinden bir parça olabilir.
Speaking of which, I found some slivers of tooth in some flesh that might have been a part of the victim's stomach.
Elimizde fazla diş var.
Uh-oh. We have a tad too much tooth.
Hayır, gerçekten fazla diş var.
No. No, you literally have too much tooth.
Bu diş değil.
This is not tooth.
Altın bir diş... Altın doluymuş burası. Yoksa...
A gold tooth.. tooth filling Then this is all...
O altın dişleri de gariban mahkumun birinin ağzından çekmişlerdir.
Even that tooth filling was probably pulled out of some poor prisoner's mouth
Gümüş diş...
Silver tooth?
Beraber büyük bir mağazaya gittiğimize senin oradan hatun kaldırmana ve yanlış dişime kanal tedavisi yapıldığına hala inanmıyorum.
I still can't believe we both went to the superstore, you got a hot date and I got a root canal on the wrong tooth.
Gerçek bir dinozor dişi mi?
A real dinosaur tooth?
Bu serseri dişi hemen çıkaracaz.
We'll have that bum tooth out in no time.
İnsan dişi miydi?
It was a human tooth?
Peki o diş nereden geldi?
But where did the tooth come from?
Eğer o dişi bulmasaydım, sonsuza kadar yalnız ve kaybolmuş olarak kalacaktım.
If I hadn't discovered that tooth, I would have been lost, alone forever.
Poker tanrıları, Kara İsa, Beyaz İsa, Diş Perisi, Paskalya tavşanı, bütün hepsi!
Lords of Poker, Black Jesus, White Jesus, Tooth Fairy, Easter Bunny, all of them!
Dişimi kırdın lanet herif.
You've knocked my bleeding tooth out.
- Söylediğim gibi O kızın dişlerini kırdığından beri.
- That's what you said when you knocked out that girl's tooth.
- Kim keke bir diş koyar?
- Who puts a tooth in a cake?
Çekiç dişli köpekbalığı.
Hammer tooth shark.
Bazıları Tanrı'ya veya diş perisine inanmaz.
Some people don't believe in God or the tooth fairy.
Bu, dostum, bir Gorgosaurus dişi.
That, my friend, is the tooth of a Gorgosaurus.
Sence, dişini nasıI kaybetmiştir?
How do you think he lost his tooth?
Ama bilirsin, her fosil bir hikâye anlatır ve bu diş oldukça iyi bir tane anlatıyor.
But you know that every fossil tells a story and this tooth tells a pretty good one.
Troodon, anlamı : Yaralayıcı diş, hepçil.
Troodon, meaning wounding tooth, omnivore.
Alphadon, anlamı : ilk diş, hepçil.
Alphadon, meaning first tooth, omnivore.
Zack amca bak, diş!
Uncle Zack look, the tooth!
Ayrıca o çiftin de dişlerini dökmeliyim çünkü bana senin o küçük tatlı kırık dişini hatırlatıyor. "
And I'll stomp on this couple's teeth reminding me of your sweet, little, cute, crooked tooth that I love. "
Ve Rachel'i çok özlediğini. Küçük kırık dişi nereden biliyorsun öyleyse?
So how'd you know about her crooked little tooth?
Kırık dişten bahsettim, çünkü fotoğrafta görmüştüm.
And I wrote about her crooked little tooth, because I saw it in a photo of them.
15 yıldır benim ağzımda bir tane sağlam diş yok!
For 15 year I ain't had a tooth in my head.
Koca bir gülümsemedeki kayıp bir diş gibi kendini belli ediyor, değil mi?
Sticks out like a missing tooth in a big smile, huh?
- Dişim çok ağrıyor.
- It hurts the tooth.
Dişin hala ağrıyor mu?
Me tooth ache?
Dişimi tedavi etti ve bana lolipop verdi.
I cured the tooth and gave me lollipops.
Neden hala derslere katılıyorsun, Josie?
This in turn can lead to a susceptibility to low-grade infection, the breakdown of the tooth enamel, which is something you are always looking for in an examination. Why are you still attending classes, Josie?