Tours translate English
905 parallel translation
Hala o şehir turlarını mı planlıyorsun, Sammy tatlım?
Still planning your sightseeing tours, Sammy dear?
Sakın bana burada ahçıların ucuz tur düzenlediğini söyleme.
Don't tell me Cook's are running cheap tours here.
Turnelere gittiği yerlerden topladığı şeyler.
Things she collected on her tours around the world.
- O turları ben çok iyi bilirim.
- I know all about those tours.
Turlardan ben sorumluyum.
I'm in charge of the tours.
Tours'a mı gidiyorsun?
- Are you going to Tours?
Pasifik'i turluyor.
He tours the Pacific.
Owens Üniversitesi'nde de turlara rehberlik eder miydiniz?
Were you in the habit of conducting tours at Owens University?
General, bu gezilerinizin adamların morali... üzerinde çok olumlu bir etkisi var.
General, I'm convinced that these tours of yours... have an incalculable effect upon the morale of these men.
Bu beni rahatsız etti. Bu yüzden en pahalı turları sormaya başladım. Lüks ve güvertede havuzu olan gemileri seçtim.
Anyway, it irritated me, so I kept asking for the swankiest tours, all de luxe and cabin on the boat deck, but it was just an act!
Ve kazansaydım, bütün turlara katılırdık ve artardı.
And if I had, we could've taken all the tours and had something left over.
" yerelması konservesi yapmak ve...
" guided tours through Rockefeller Center...
Çok komik. Geçen sene kimsenin beni tanımadığı bir yere gitmeye karar verdim ve bir gemi seyahatine çıktım.
Last year I decided I'd go someplace where nobody would know me and I'd do just that, so I took one of those cruises, those tours, you know.
Dünyanın büyük servetlerinden birinin temeli onyedinci yüzyıl Fransa'sında, Tours'da atılmıştır.
One of the great fortunes of the world began here on the outskirts of Tours in 17th-century France.
Margaret, kızların refakatçisi, turlarla buraya uzun süredir geliyordu.
Margaret, the girls'chaperone, she's been coming through with tours for some time.
İki kez çağırılıp, elli uçuşta yeraldım.
Did two tours, flew 50 missions.
Afrika üç kere barış gücünde bulunmuş.
Three peacekeeping tours through Africa.
Blake's Tours, gezilerinin bizzat, Peder T. Lawrence Shannon tarafından idare edildiğini duyurmuyor mu?
Doesn't Blake's Tours advertise tours personally conducted by the..... Reverend T. Lawrence Shannon?
Geçen ay kötü bir iş çıkardığım için Blake's Tours beni izlemeye aldı.
Blake's Tours have put me on probation because I had a bad party last month.
Blake's Tours'dan daha düşük hiç bir şey yok.
There's nothing, nothing lower than Blake's Tours.
Blake's Tours'a ulaşmasına izin verme.
And don't let her get through to Blake's Tours.
Ağabeyim Blake's Tours ile iletişim halindeydi.
My brother has been in communication with Blake's Tours.
"Tanrı'nın vaizi idaresinde Tanrı'nın dünyası turları."
"Tours of God's world, conducted by a minister of God."
Shannon Blake's Tours'u kovabilir ama Blake's Tours Shannon'u kovamaz.
Shannon can fire Blake's Tours..... but Blake's Tours cannot fire Shannon.
Senin Blake Tours'lardan herhangi birine gitmeyeceğim kesin.
Well, I'm not going on any of your Blake Tours, that's for sure!
Otobüs gezileri heyecan verici ama çok da yorucuydu.
The bus tours were thrilling and exhausting.
Annem konser turnelerinden birine gitmişti.
Mother was off on one of her concert tours
Hanımefendi ona "Tourslu küçük terzi." diyor.
Madame calls her "the little dressmaker from Tours."
Tours'lu bir duldu, yoksa Orleans'lı mıydı?
A widow from Tours, or was it Orleans?
Bize tecrübe kazandıran Güney Vietnam'da üç tur göreve katıldık, böylece bugün burada sorularınızı cevaplamak üzere gönüllü olarak görevlendirildik.
Between us, we've had 3 tours of duty in South Vietnam which makes us experts, so we've been ordered to volunteer to answer questions here for you today.
3 tur görev ve hala bir sivil gibi davranıyorsun.
3 tours of duty and you still act like a civilian.
Gezdiremezsiniz. Bitti.
No, we don't give tours.
- Herkes gibi tur düzenliyoruz.
- We give them tours, same as anyone.
Birçok kez paket turlara katıldım ve bunun bana kendime uygun buldum.
And I've been on package tours several times, you see And I decided that this was for me. Oh, good.
Bunu düşüneceğim. Söylediğim gibi bu turlarda değişik insanlarla karşılaşıyoruz.
We do have a lot of eccentric people on these tours.
Cook'un Turu.
Cook's Tours.
Yarın konserler ve tanıtım turnesiyle dolu bir gün olacak.
There's a busy day tomorrow Of concerts and promotional tours.
Onu uyuşturucuyla besledim turnelerin geçmesi ve albümlerinin hit olması için.
I fed her drugs to get through the tours, made her record a hit.
Bu ilkel dönemlerden kalmış korkutucu seslerle Komite'nin geçmişe ait sesler turunu kapatıyoruz.
And with these terrifying sounds of primeval savagery, we close the Committee's presentation of sound tours into the past.
Şov dünyasından ibret dersleri, flaş, flaş!
World tours, show times Lessons and lectures Extra, extra
"Güzel ve Canavar".
Coast-to-coast tours? "Beauty and the Beast"?
Günde yüz defa pis bataklığın içinde git gel, git gel...
Doing tours 100 times a day across that dirty mud...
Turlar kabul ederiz.
We take in some tours.
Turlar?
Tours?
Bu turlara her zaman gideriz.
We take these tours all the time.
Yazarlarla ve oyuncularla birlikte tanıtım turlarına çıkıyorum.
I'm going on to be traveling on promotional tours with authors and performers.
Orada tur düzenliyorlardı.
They have those tours.
Bu denetleme güzergahı ile telefonla aramaları ve "Yolculuklar Firması" nın mektupları nasıl da denk geliyor?
Yeah, how close do his tours of inspection coincide with crank phone calls, "Excursions Unlimited" letters?
Donaldson, 1932 doğumluyum, 12 yıl paraşütçülük yaptım, 3 görevde sizinle çalıştım.
Donaldson, sir. Born 1932. 12 years with the paras, 3 tours with you.
Sıra gece turlarına geldiği zaman karşılaşacağınız kişi Gabbe'dir.
Gabbe is the one when it comes to the night tours.
Dalış turlarından birine mi kayıtlıydı?
Was he enrolled in one of your diving tours?