Tow translate English
1,451 parallel translation
Güzel bir bayan arabasını çektirecekmiş.
I heard a pretty lady needed a tow.
Cumartesileri çekerler.
They tow on Saturdays.
Arabası bozulmuş ve çekici bekliyormuş.
Her car broke down, she's waiting for a tow truck.
Hem de yedeğinde genç bir adamla!
And with a young man in tow.
Hala çekiciyi mi bekliyorsun?
Are you still waiting for that tow truck?
Arabanı çektiririz sende yarın sabah gider alırsın.
I'll call a tow for the truck and you can pick it up in the morning.
- Yanında da bir kadın ürün var.
- He's got a female product in tow.
O kız gecenin bir yarısı buraya geldiğinde yarı giyinik, bebekleri kucağında dağılmış ağzı kan içindeydi.
Now when that gal come up in here in the middle of the night, half-dressed with her babies in tow, blood all over her swoll-up mouth,
Nasılsa ben dönecektim. Sizi de takar arkama çekerim.
Well I'm going back down there anyways so I could give you a tow.
Neden bizi kasabaya çekmesini isteyip oradan bulmuyoruz tamir edecek birini?
Why don't we get him to tow us back into town and we'll get someone there to fix it?
Yol uzun, ama kızlar bizi kasabaya kadar çekebilir misin, öğrenmek isterler.
I know it's a long way, but the girls were wondering if you could tow us back into town?
Balon, onu bu ahıra almak için büyük vinç, halat ve küçük askı lâzım.
Hi, Balon. I need the heavy winch, the tow and easy sling to get her in this stall.
Kamyoneti bir süreliğine alabilir miyim?
Can I use a tow truck for a while?
Bu herifin arabasını çekmemişler!
They didn't tow this guy's car!
Arabayı parka çekmişlerdir.
They just tow it to the pound.
- Hem çekiciyi nasıl çekerim?
- How am I supposed to tow a tow truck?
Şerif şimdi kıçımı tam halledecek. Çekiciyle işin bitmedi mi daha? Şerif seni sorup duruyor.
The sheriff is gonna have my ass... ( radio ) You done with that tow truck?
Ray'in çekici kamyonu olduğundan emin misin?
I mean, are you sure it was Ray's tow truck?
Çekicisi olan kaba bir adam almış gitmiş.
A rude guy with a tow truck took it away.
Ve çünkü sen bir çekiciye sahipsin.
And because you own a tow truck.
Müfettiş Chan. Araçlar için çekici çağırmamı ister misiniz?
Inspector Chan, do you want me to call a tow truck?
Çifteli vari çekici gibi
Like "shotgun", and "ashcan", and "tow-truck"...!
Ve şimdi, karşınızda Annabelle Veal... Bir deveyle "We Three Kings" i söyleyecek.
And now, please welcome Annabelle Veal, performing "We Three Kings" with a camel tow.
Son araç da Nilles tarafından avluya çekildi.
Last RO was a tow yard over by Nellis.
Çekme aracı yaklaşık 1 saat sonra burda olur.
Tow truck will be here in about an hour.
Bir çift yatını çektirdikten sonra yarım milyonluk fatura göndermişlerdi.
A couple we know accepted a tow from one last year Week later, they got a bill for half a million dollars.
Bulursak bağlayalım mı?
Tow it in if we find it?
Ryan, çektirir misin? Bir şeyler daha buluruz belki.
Ryan, why don't you wrap and tow the car, and we'll see what else we can get off of it.
Buraya bir arıza aracı gerekiyor.
We need a tow truck at stadium parking structure.
Aslında ehliyetim yok, onun sahtesini aldım.
The truth is, I don't really have a license to drive a tow.
İnsan, bir ucunu kadroya diğer ucunu bulutlara bağlamak için... uygun ipi bulursa bisikletle bulutları çekebilir.
A man tying the right rope to the frame and the other end to a thunderhead... could use the machine to tow clouds.
Beni buradan uzaklaştırsalar bile yine gelirim.
If they tow me away, I'll come back!
Çekici lazım mı?
Do you need a tow?
- Umarım seni kovarlar.
I hope they tow you.
Onlari arayip arabani çekmemelerini mi istedin?
You called them and asked them not to tow it?
Kirk şu anda arabamızı çekmeye çalışıyor diye endişelenmeli miyiz?
Should we be at all concerned that Kirk's trying to tow us away right now? No.
Bir grup hanımla geldi ve bir yere oturtulmayı beklediğini açıkça söyledi.
She waltzed in with a group of ladies in tow and made it clear she expected to be accommodated.
Hey, sana bir telsiz bırakalım mı?
Hey, you want us to, uh, radio in the tow?
- Çekici çağırmaya.
I'm gonna call a tow truck.
Eveet, arabanı pressleyecekler, ona veda etmeyecek misin?
Well, they're about to tow her away. You want to come say good-bye?
Çavuş bu çekiciyi durdurmalısınız.
Sergeant, you've got to stop this tow truck.
İşaretli yerden çekmeyen olursa, 1 ay yalnız başına sadece ekmek ve suyla kalacak.
Anyone who doesn't tow the mark sits in solitary for one month, bread and water.
Polisler, çekici, ambulans... hepsi yolda.
Cops are on the way, with a tow truck, ambulance...
- Onlara söyleyin arabayı çeksinler.
- Tell them to tow the car.
Dövmesini belgeleyeceğim, arabasını çektireceğim.
I'm gonna document his ink, I'm gonna tow his car in.
Pekala, şimdi bu egzersizi nasıl yapacağımızı öğreneceğiz- - beni yolun etrafında çekeceksiniz.
All right, here's how this exercise works- - you tow me around the track.
Bin dolar ve bir de üstüne çekme ücreti.
One fucking thousand dollars and a tow on top of that?
Çekme halatı bağladık.
We got a tow line in it.
Neden ben içeri gidip sana çekici çağırmıyorum ki?
So why don't I go in and call you a tow truck?
Çünkü şu an bana çekiciden fazlası gerek.
Because I kind of need more than a tow truck right now.
Gary'i ara ve arabayı ortadan kaldırmasını söyle.
Call Gary, have him tow it. Get Jim on the horn.