Tracey translate English
481 parallel translation
İçki getir, Tracey.
Get us something to drink, Tracey.
Ve birlikler ikinci bir emre kadar kışlada kalsın.
And Tracey, all troops to remain quartered until further orders.
- Tracey
Tracy! There's someone here for you.
Kaptan'ın seyir defteri. Yıldız filosunun en deneyimli kaptanlarından Ron Tracey'in yönettiği USS Exeter.
Captain's log, aboard the USS Exeter, commanded by Ron Tracey, one of the most experienced captains in the Starfleet.
Kaptan Tracey...
Captain Tracey is...
Bu, Ron Tracey.
That's Ron Tracey.
Kaptan Tracey'in bu gezegenin evrimine müdahale ettiği inancı.
The growing belief that Captain Tracey has been interfering with the evolution of life on this planet.
Tracey, savunduğu bazı şeylerde, gerçekçiydi.
Captain Tracey is being quite factual in several statements.
- Kemerdeki rezervleri.
Captain Tracey's reserve belt packs. Empty.
Bir hafta önce köye yapılan saldırı Kaptan Tracey tarafından yönetilmiş.
A smaller attack on this village a week ago, driven off by Captain Tracey with his phaser.
Kaptan Tracey, Exeter'dan.
Captain Tracey of the Exeter. Yes, sir.
Kaptan Ronal Tracey, Yıldız Filosu komutası gereğince, kurallar...
Captain Ronald Tracey, as per Starfleet Command Regulation 7, Paragraph 4...
Kaptan, Tracey bir ara burada bir medeniyetin olduğunu söylemişti.
Captain Tracey mentioned there was once a considerable civilisation here.
Tracey, bu bağışıklık maddesinin gençlik iksiri olabileceğini düşünüyor.
Tracey is of the opinion that these immunizing agents can become a fountain of youth.
Işınlayabiliriz, Tracey.
We can beam up, Tracey.
Kaptan Tracey'yi ise tutukla.
- Put Captain Tracey under arrest.
Bayan Tracey Winters'ı buraya çağıran bir mesajdı.
So, I sent a message that Miss Tracey Winters had come down here.
Tüm sebebi Bayan Tracey Winters.
All because of Miss Tracey Winters.
Sen ve Tracey deliydiniz Jess.
Well, you and Tracey were crazy, Jess.
Sizi gördüğümde, gördüğüm her kızı unutuyorum Bayan Tracey.
I forget every girl I ever saw when I see you, Miss Tracey.
Tracey ve beni o güzel konuşma için Dışarıda takip mi edeceksin?
You gonna follow Tracey and me down the street for a nice quiet talk?
Şimdi Bayan Tracey'i bırak gitsin ve sen de benimle gel.
Now, you let Miss Tracey go and you come with me.
Tracey'in gözlerinin kahverengi olduğunu biliyor muydun?
Did you know Tracey's eyes are brown?
Billy Roy'u Bayan Tracey'in salonundan çıkaracağız. buraya döneceğiz ve ne yapacaklarına bakacağız.
Well, get Billy Roy out of Miss Tracey's saloon, sober him up, come back up here, and watch which way they go.
Güzel bir gün Bayan Tracey.
Nice day, Miss Tracey.
Günaydın Bayan Tracey.
Morning, Miss Tracey.
Tracey.
Tracey.
Seni yeniden gördüğüme sevindim Tracey.
Good to see you again, Tracey.
Hayır Bayan Tracey.
No, Miss Tracey.
Tracey seni yakalayıp tutarsam oraya gidemezsin.
Tracey, if I have to grab you and hold you, you're not going up there.
Hadi Bayan Tracey.
Come on, Miss Tracey.
- Tracey, günaydın.
- Tracey, good morning.
Kafası yere çivilenen bir başka adam da Stig O'Tracey idi.
ANOTHER MAN WHO HAD HIS HEAD NAILED TO THE FLOOR WAS STIG O'TRACEY.
- Doğru değil mi, Bayan O'Tracey?
ISN'T THAT RIGHT, MRS. O'TRACEY?
18 Ağustos. Bovey Tracey yakınında düştüm.
August 18- - fell off near bovey tracey.
Garip gelebilir ama ele geçebilecek harika bir fırsatı, Tracey'i bırakmakla..... elden kaçırdım.
I think, and I know this sounds strange, but I think I really missed a good bet when I let Tracy go.
Ben Bayan Tracy.
Hello. security. it's Miss Tracey.
Bayan Tracy...
Miss Tracey.
- Tracy, geri dön.
Tracey, come back here!
Tracey'i hatırlıyor musun?
You remember Tracey?
Tracey mi?
Tracey?
Tabii hatırlıyorum.
Of course I remember Tracey.
- Tracey benim için deli mi olurdu?
- Tracey was crazy about me?
Tracey orada mı?
Tracey's in the bedroom?
- Tracey yatak odasında mı?
- Tracey is in the bedroom?
- Tracey? ...
- Oh, Tracey...?
O zaman nasıl oluyor da Tracey Darnell bu akşam benimle çıkıyor?
THEN HOW COME TRACEY DARNELL IS GOING OUT WITH ME TONIGHT?
Bunlar da Tracey ve Linda.
THIS IS TRACEY AND LINDA.
Tracey, nasılsın?
TRACEY, HOW ARE YOU?
Tracey, içeri gir artık...
Tracey, Come On Back...
- Afedersiniz bayan, Tracey adasına yaklaşıyoruz.
Approaching Tracy Island.