Traitor translate English
4,822 parallel translation
O hain elime geçtiğinde merhamet etmem için yalvaracak. Ama merhamet göstermeyeceğim.
When I find the traitor, I'll make them beg for mercy, but I will not grant it.
Denedim. - Halkımdakiler beni hain sanıyor.
My people think I'm a traitor now.
İhanet etmeyi düşünenlere ibret olsun diye bu adamların asıldığını görmekten başka bir şey istemiyorum ama ordunun ilgilenmesi gereken daha mühim meseleler var.
Well, I'd love nothing better than to see these men tried and hanged as a warning to others who might consider turning traitor, but the army has more pressing concerns.
İhanet etmişti.
He was a traitor.
Sen bir hainsin, Peder.
You're the traitor, reverend.
Bana hain demenden bıktım artık.
I'm getting real sick of you calling me a traitor.
Simdi ise bir hain ve bir hedef
Now he's a traitor and a target.
Hain!
Traitor.
Hain olan oydu
He's the traitor.
Sari, CIA'yle çalışmaya başlayınca, hain oldu. Aziz onu öldürürse,..
Sari became a traitor when she started working with the CIA.
Orduda bir hain var.
We have a traitor in the army.
Ne pahasına olursa olsun, o haini bulun.
Find this traitor... with all endeavors.
Bir hainin peşinden gidiyorsunuz.
You're following a traitor.
Isabel'in babası bir haindi... suçu yüzünden kellesini uçurdular...
Isabel's father was a traitor. Tried and beheaded for his crimes.
Bir hain..
A traitor.
Isabel'in babası benim anamın üvey kardeşi daha kimse senin bağlantını bilmiyor ama öğrenirlerse... o hain benim dayımdı... sen asla kral olamassın...
Isabel's father was my mother's half-brother. No one knows of our true connection, not yet, but if they learn... that a traitor was my uncle... You could never be king.
bununla başa çıkmanın bi yolu olmalı sen kral varisisin çok uğraştıkları bi varis hainin kızıyla bağını bulmak için... sence neden hugo onu karşıma çıkarttı?
There must be some way to fight this. You are the Regent. The Regent they're working so hard to tie to a traitor's daughter.
Kralın piç varisi, ve gizli kapatması hainin kızı, hırsızlar tarafından öldürülürler... anladın değil mi?
The King's half-wit bastard and his secret whore, the traitor's daughter, set upon by thieves. You do understand, don't you?
Sebastiyan şimdiye hainin kızıyla yakalanmıştır. yada eğer yeterince salaksa.. Blood Wood'a da girmiş olabilir.
Sebastian is already captured by now with the traitor's daughter, or else if he's foolish enough, he's gone into the Blood Wood.
peki, sizi tehdit etmesi çok normal kadının evini aradığımızda çalınan parçaların yanında babasının iyi tanınmış bir hain olan,
Well, it's no wonder she threatened you. When we searched this girl's home, we found not only stolen property, but proof that her father was Jonathan Durand, a well-known traitor.
Yani aralarında bir hain var.
So there is a traitor in their midst.
Bir hain değil.
Not a traitor.
Bu adam hem Cumhuriyet hem de Ayrılıkçı haini olarak biliniyor.
This man is a known Separatist and traitor to the Republic.
Amidala burada bir zamanlar yakın arkadaşı olan, Rush Clovis ile tekrar bir araya geldi, ama Clovis Cumhuriyet için bilinen bir haindi.
Here she is reunited with Rush Clovis, a once close friend, but now known traitor to the Republic.
Sen bir yılan, bir hainsin!
You're a serpent, a traitor!
Hain!
Traitor!
Ve bir hainsin sen, benim eski padawanım.
And a traitor you are, my old Padawan.
Hain. - Hain.
Traitor.
- Hain.
Traitor! Traitor!
- Hain.
Traitor!
Seni alçak herif!
You traitor!
Seni hain!
You traitor!
Hayır, siz bir hain ve casussunuz.
No, you are a traitor and a spy.
Peki hain olmak terbiyeli olmak sayılır mı?
So, being a traitor is courteous?
Hain vardı Bu bölüm, geliyor.
The traitor had it coming, tio.
- ama eğer hainin dayım olduğunu öğrenirlerse...
- But if they learn that a traitor was my uncle...
Sana borçlu olduğum her şeyi geri ödeceyeğimi düşünebilirsin beni bir hainin fahişesi yapsan bile.
Any debt I owe you, you may consider repaid, since you also made me a traitor's whore.
Bana İngiltere'ye ihanet eden bir hainden bahsetmiştin.
And you told me a traitor betrayed you to the English.
Haini öldürdüm!
I killed a traitor!
En azından senin gibi hain değil.
At least he isn't a traitor like you.
Eski günleri yad edeceğiz şimdi, hain.
Time for a walk down memory lane, traitor.
Amerikan tarihindeki en ünlü haindir.
Most notorious traitor in American history.
Ruhunu Roma'ya ve Papa'ya satmış bir hain.
A traitor'that has sold his soul to Rome and the Pope.
- Pekala... Hayır, dur tahmin edeyim. Daha fazla kil çukuru için leydimin arazisi.
If that land should become forfeit to the Crown when you expose her as a traitor...
Kalbinizde ne Tanrı korkusunun ne de sadakat borcunuzun önemi var ama Şeytan tarafından kandırıldınız. 21 mart gününde Wightdam bölgesinde, hain ve katil olarak bilinen Abraham Goffe'yi günahkarca ve haince evinizde sakladınız.
Not having the fear of God in your heart, nor weighing the duty of your allegiance, but being seduced by the Devil, on the 21st day of March, in the parish of Wightham, well knowing Abraham Goffe to be a false traitor and assassin,
İçerideki adamın bu hain mi?
This traitor is your man on the inside?
Ülkeme ihanet etti.
He's a traitor to my country.
O bir hain.
He's a traitor.
Hain herifler!
Traitor.
Hain!
Mm. Traitor!
- Hain Lucrezia.
The traitor Lucrezia.