English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Tramp

Tramp translate English

1,346 parallel translation
Serseri?
tramp?
Akordeon çalan adama, 50 sent bahşiş bile verdim. "Kadın Bu Yüzden Kötü Yola Düşer" şarkısını çalsın diye hani.
I even slipped the accordion player 50 cents to play "That's Why the Lady's a Tramp."
Beki de kadın gerçekten kötü yoldaydı.
Maybe that's because the lady was a tramp.
Dur seni isyancı kaltak.
You treasonous tramp!
Sürtük!
Tramp!
"Sürtük"
"Tramp."
Bir avare gibi görünüyorsun.
You look like a tramp.
- Bana değil de bu sürtüğe mi inanacaksın?
You gonna take this tramp's word over mine?
Trambolinle arana hava girsin biraz. - Tamam.
Get some air between you and the tramp -..... oline.
Yaptigi çalismalari gördüm, Limet... iki kafa... yasli bir kadin ve bir serseri.
I saw her work, Limet... Two heads... an old woman and a tramp. Merely sketches.
# Sürtük!
That tramp!
Bana mı inanıyorsun yoksa, bu küçük serserilere mi?
Are you gonna believe me or this little this little tramp?
Net olmak gerekirse, ben kız kardeşimin orospu olmasını istemiyorum.
I'LL TELL YOU RIGHT NOW, I DON'T WANT A SISTER WHO'S A TRAMP.
Doğru icra edildiğinde içe işleyecek denli kederli olabiliyor.
from La Boheme? It can be almost achingly poignant when executed correctly and it does turn Lilith into a cheap tramp.
Bud lütfen, ikimiz de biliyoruz ki ablan yosma değil sadece popüler.
Bud, please. We both know your sister's not a tramp. She's just popular.
Hey, Bundy!
You know, the tramp squad.
Benim gibi bir fahişe yapar, tabii.
No. Just a tramp like me.
Dixie sen fahişe değilsin.
Dixie, you're not a tramp.
Bir sürü şey olabilirim ama asla sürtük olmadım.
I might have been a lot of things, but I never was a tramp.
Düşündüğümden de iyi.
The little tramp! She's better than I thought.
Ergen bir kapan gibiydi.
She was a teen-aged tramp!
Kasaba orospusu mu?
Town tramp?
Senin fahişe olduğunu ve seni bırakması gerektiğini.
I told him you were a tramp and he should dump you.
Fahişe.
Tramp.
Çöp toplayan süprüntü, beyaz pabuçlu kadın ve tabi ki, trençkotlu adam.
The tramp raiding the dustbin, the woman with the white shoes, and, of course, the man with the tracksuit.
Korkak, serseri!
Cowardly nut--couldn't even bite the tramp
- Ne yeter? Evimde bir orospu barındırmayacağım.
I will not have a goddamned tramp living in my house!
Aşiftenin biri.
She's a tramp.
Zürafa.
Tramp.
Senin alnında fettan yazıyor.
Baby, you've got tramp written all over your face.
Burada beleşçi veya Charlie Chaplin'in küçük aşiftesini bulamayacaksınız.
You won't find the freeloader or Charlie Chaplin's little tramp here.
Grand Tuvalet olabilirsin Lenora ama hala aşüftesin.
You maybe a Square, Lenora, but you're still a tramp.
Beladan her zaman nasıl uzak durduğumu bilmek ister misin? Senin kadar aşağılıklara yem olmadığım için!
What's my batting average always been for stayin'out of trouble when it's baited with this much tramp?
Sürtük o!
She's a tramp!
Gerçek bir sürtük!
She's a real tramp!
Kaç tane seçeneğim var ki, seni fahişe?
What choice have I got, you tramp?
Debbie, seni serseri!
Debbie, you tramp!
Annesinin öldügü gece evde olan hizcilardan birisi Barry'di.
I'm sorry. - He's too good for you, tramp! - No, not now, really.
Yani... Uykusuzluk sorunum var demiyorum ama...
That tramp Megan Lockhart never deserved to wear this.
Kim daha önemli? Ablan mı yoksa yosma mı?
What means more to you, your sister or some little tramp?
Şu arsıza da bakın hele.
Hey, the little tramp.
Seni yaramaz, başka yok.
Tramp, no more.
Gece geç saatte arayan kaçık bir kadının "Kocamdan uzak dur seni yuva yıkıcı küçük sürtük!" demesi.
Late-night calls from that crazy woman, going : "Stay away from my husband, you home - wrecking little tramp."
Bir berduş.
A vagrant ( tramp ).
İhtiyar Japp'in bekçinin gördüğü serseriden şüphelendiğini biliyorum. Sanırım hepinizle konuşmalıyım. Sizinle başlayalım Bay Johnstone.
I know old Japp suspects that tramp the constable spotted, but I think that we should speak to them all.
- Şu serseri, orada işi neydi?
- The tramp, what was he doing there?
Berduş, burada ne yapıyordu?
The tramp, what was the tramp doing here?
Ya şu melun berduş?
And about that wretched tramp?
Gördüğüm MG'si olan ilk evsiz.
Well, it's the first tramp I've seen behind the wheel of an MG.
O serserinin döneceğini biliyor muydun?
Did you know the tramp would come back?
Serseri mi?
A tramp?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]