Treves translate English
65 parallel translation
- Neyin peşindesin, Treves?
What are you up to?
Bay Frederick Treves'i arıyorum.
I'm looking for Mr. Frederick Treves.
Bay Treves, bu...
Mr. Treves, this...
Adım Frederick Treves, Londra Hastanesi'nde cerrahım.
My name is Frederick Treves and I'm the surgeon at the London Hospital.
Treves! Biraz gelebilir misiniz?
Come here a moment!
Hastane gizli saklı işlerin yapılacağı bir yer değildir Bay Treves.
A hospital's no place for secrecy.
Şimdi, Bay Treves.
Now, Mr. Treves.
- Günaydın, Bay Treves.
Morning, Mr Treves.
Bay Treves'i bir öğretmen olarak nasıl buluyorsunuz?
How do you find Mr. Treves as a teacher, I mean?
Bu görüşme için ne kadar çalıştınız?
How long did you and Mr. Treves prepare for this interview?
Bay Treves, size uzun zamandır... bir şey sormak istiyordum. - Nedir?
Mr. Treves, there's something I've been meaning to ask you for some time now.
Bay Treves, sizin tiyatroda olduğunuzu söyledi.
Mr. Treves tells me you're in the theatre.
Sakin olun, Treves.
Steady on, Treves.
Bay Treves, dün gece ne olduğunu biliyorum.
Mr. Treves, I know what happened last night.
Bay Treves, onu bulmuşlar!
Mr. Treves, they've found him!
Bay Treves, benim için endişe etmeyin.
Mr. Treves, don't worry about me.
- Öyle mi, Bay Treves?
Do we, Mr Treves?
Ondan kuşkum yok, Bay Treves.
Oh, without a doubt, Mr Treves.
- Birleştirmek, Bay Treves.
Converging, Mr Treves?
Yaşlı Freddie Treves, neredeyse Balmoral Court'a komşu geldi.
Old Freddie Treves practically next door at Balmoral Court.
Bay Treves, Balmoral Court'a hoş geldiniz, efendim.
Mr Treves, sir. Welcome back to the Balmoral Court.
Siz Camilla'yı ne kadardır tanıyorsunuz, Bay Treves?
And how long have you known Camilla, Mr Treves?
Bay Treves yakında kalıyor. Balmoral Court'da.
Mr Treves is staying close by at the Balmoral Court.
Her zaman aynı süitte kalırsınız değil mi, Bay Treves?
You always have the same suite, don't you?
Ama hâlâ çakı gibisiniz, Bay Treves.
Still... sharp as a knife, eh, Mr Treves? Oh, yes.
Çok naziksiniz, Bay Treves.
Oh, that's most kind of you, Mr Treves.
- Dikkatli bir gözlemcisiniz, Bay Treves.
I sense you're quite a shrewd observer, Mr Treves.
Devam edin, Bay Treves.
- Oh, do go on, Mr Treves.
Ama sizin hiç kuşkunuz yok değil mi, Bay Treves?
But you're in no doubt, are you, Mr Treves?
- Bir içki daha alın, Bay Treves.
No, have another drink, Mr Treves.
İyi geceler bayanlar.
Good night, ladies. - Good night, Mr Treves.
- İyi geceler, Bay Treves. - İyi geceler.
Good night.
Bay Treves'in dün gece anlattığı çok garip bir hikâyeydi, değil mi?
Such an odd story Mr Treves told last night, wasn't it?
Freddie Treves.
- It's Freddie Treves.
Bay Treves dün gece Gull's Point'te, sizde yemekteymiş.
I gather Mr Treves was dining with you at Gull's Point last night.
Zavallı Bay Treves.
Poor Mr Treves.
Bay Treves yemekten sonra, yıllar önce yaşanan çok trajik bir öykü anlatmıştı.
And after dinner, Mr Treves told us the most tragic story that occurred some years ago.
Bay Treves oteline döndüğünde, asansörün hizmet dışı olduğunu gördü.
When Mr Treves returned to the hotel, he found the lift out of order.
- Kalbi çok zayıf olan Bay Treves de merdivenleri çıkmak zorunda kaldı ve öldü.
Mr Treves, who had a very weak heart, had to climb the stairs and died.
Zavallı Bay Treves, öldüğü gece çok geçerli bir şey söylemişti. Dedektif öykülerinin genelde cinayetle başladığını, ama barodaki kariyeri süresince, cinayetin genelde en sonda geldiğini gördüğünden söz etmişti.
Poor Mr Treves, the night he died, said something quite pertinent, that detective stories usually begin with the murder itself, but from his long career at the bar, he'd observed that murder usually comes at the end.
Bay Treves'in anlattığı hikâye, asansördeki hizmet dışı yazısı hatta Camilla'nın ölmesi bile bağlantı yapmamı sağlayamadı.
The story Mr Treves told, the out-of-order sign on the lift, even when Camilla was killed I didn't make the connection.
"Mussolini-Treves Düellosu".
"Mussolini-Treves Duel".
Bay Treves'e ısrar et.
Insist on Mr Treves.
- Bay Treves.
Mr Treves.
Onu kurtarabilecek daha iyi biri yok. Treves'dan daha iyisi yok.
There is no man better to save him than this man Treves, here.
Demek Treves bu, öyle mi?
This is Treves, eh? Mm-hm.
Treves.
Treves.
Bay Treves.
Mr Treves...
Ama Bay Treves kaza olduğunu düşünmüyordu.
He was convinced that it was not an accident even though the child was acquitted.
Bay Treves- -
- Mr Treves...
- O aptal bunak Treves sana bir şeyler söylememiş olsaydı.
And if that old fool Treves hadn't set you all thinking.