English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ T ] / Truck

Truck translate English

21,802 parallel translation
Tamam, böylece kamyonunu yürüyerek geçip beni izleyip izlemediğini bilmek istedim.
Okay, so I... kept walking past his truck to see if he was gonna follow me.
Kamyonuna gidip el koyacağım.
I'm gonna go back to that truck of yours and I'm gonna impound it.
Ama kamyon sürmek erkekçe bir şey gibi görünüyor.
But riding in a truck sounds like it would be a very manly thing to do.
Kepçeye binebilir miyim diye sorduğunda hayır cevabımda ısrar etmeliydim.
That was mine. When you kept asking if you could ride in the truck, I should have stuck to my guns when I said no.
Pılımızı pırtımızı toplayalım.
Let's... let's pack up the truck.
Oleg'i ararım, arkadaşının kamyonetini alırız ve buradan götürürüz onu.
I'll call Oleg ; we'll get his friend's truck and take it from here.
Sanırım senin kamyonetine kilitlendi.
I think it's locked on to your truck.
Bütün gecemizi bir kamyonetin arkasında geçirdik.
Well, we just spent the whole night in the back of a truck.
Üç enerji içeceği içip tır şoförü gibi küfrettin ama evet, geçtin.
I mean, you had three energy drinks and you swore like a truck driver, but yeah, you passed.
I'm şimdi büyük bir kırmızı kamyon güzel wildwood motel ona gönderme.
I'm now sending him to the beautiful Wildwood Motel in a big red truck.
Kamyonun egzozu patlıyor, inşaat alanında yüksek bir ses geliyor. Aklım başaramayan çocuklara gidiyor.
Truck backfires, a loud clang at a construction site, and my mind, it goes back there to the boys who didn't make it out.
Şirketi aradım ama kamyonun çoktan yola çıktığını söylediler.
I called the company, but the truck was already on its way.
Sana bir kamyonet çağırayım istersen?
Shall I just call in a moving truck for you?
Bir kamyon ya da tırınki kadar büyük.
It's big enough for a truck or a van.
Hafif kamyon tekerleri, pikap kamyonetlerinde yok ama kamyonetlerde daha az görülüyor.
So, light truck tires, not uncommon on pickup trucks, but less common on vans.
Hasar tespitine izin vermiştik ya, bir çekicileri kayıpmış.
We let him inspect his site, and they're missing a tow truck.
- Çekici kamyonu.
A tow truck.
Seri katilimizin kontrolü altında bir çekici kamyonu, çok sayıda silah ve cephane var. Ve onlarla ne yapmayı planladığını hâlâ bilmiyoruz.
Well, uh, our mass shooter's in possession of a tow truck and an enormous amount of weapons and ammunition, and we still have no idea what he plans to do with it all.
Çekiciyi bulduk.
We found the tow truck.
Komşular çekiciyi haberlerde görüp telefon etmiş.
Neighbor spotted the truck on the news and phoned it in.
Çekiciyi Olay Yeri İnceleme'ye bırakın. Sonra olası bir kurbanı aramak için çevre taraması başlatalım.
Let S.I.D. print the tow truck and then start a grid search of the area for a possible victim.
- Hepsini kamyona bindirin!
- Get them on the truck!
- Kamyondan inin! - Çabuk!
- Get off the truck!
Yarın bir kamyon gelip alacak.
I'll have a truck pick them up later tonight.
Bu olay yüzünden kamyon çarpmışa döndüm.
But th-this is just... this is running me over like a truck.
Kahrolası kamyonuna tampon takmayacağız.
We're not affixing the bumper to that God-awful truck of yours.
Kamyonun şoförüyle konuşuldu.
Well, the driver of the truck was interviewed.
Ingersoll Ontario'dan elektronik eşya sevkiyatı yapmış, ona Kanada'dan buraya gelmesini...
He received an electronic dispatch from Ingersoll, Ontario, telling him to drive the truck from Canada
Ve kamyonu bıraktıktan sonra bowlinge gitmiş.
And after he dropped off the truck, he went bowling.
Kötü haber getiren olmak istemem ama, kamyonun içinde bir şey bulamadım.
I hate to be the bearer of bad news, but I didn't find anything in the shooter's truck.
Anne, siyah kamyonla ilgili bir şey söylemedin mi?
Mom, didn't you say something about a black truck?
Son iki yılda çözülememiş enteresan ortadan kaldırma cinayetleri sokak lambasına asılma, kamyonun önüne bağlanma, bir arabada ikiye bölünme biri önde diğeri arkada.
Three unsolved murders in the last two years with interesting disposal characteristics... hung from a lamppost, tied to the front of a truck, two halves in a car, one in the front and one in the back.
Eğer cidden bunu yapacak bir hakim bulmuş olsaydın burada bir avukat ordusu ve arabalarla olurdun. Terli ellerinde ince bir parça kağıtla değil.
And if you really did find a judge who would do that, then you'd be here with an army of lawyers and a Brinks truck instead of standing alone with a flimsy piece of paper in your sweaty little hands.
Mack, tırı buldular.
- Uh... Mack, they found the truck.
İkisine de kurşun sıkıp, tırın içinde bıraktık.
We put two bullets in each of them and locked them in the truck.
Cesetleri yaktınız ya da tırı okyanusa attınız mı?
Did you burn their bodies or dump the truck in the ocean?
Bir keresinde canavar kamyon gösterisi izliyordum. Kamyonla iki kişilik küçük bir araba çarpıştı. Kamyonda çizik bile yoktu ama araba parçalandı.
I once watched this monster truck crush this two-seater convertible at an intersection, and the truck barely had a scratch on it, but the convertible was totaled.
Boyutu göz önüne alınırsa sanırım bu şeyi tanker kamyona bağlı bir hortumla dolduruyorlar.
Judging from the size of it, I'm guessing they fill this thing with a hose connected to a tanker truck.
Yalnızca şu kamyon.
Just this truck.
Kamyoneti çalıştırdım.
I'm starting the truck.
Ayrıca bir de büyük bir kamyon aldım.
I also bought a really big truck.
Şimdi, eğer yalnız kalmak istiyorsan kamyonetime gidip bekleyebilirim.
Now, I can go sit in my truck and wait if you prefer keeping your own company.
Koca kamyonetin duruyor mu hâlâ?
Still got your big-ass truck?
Kamyonette olacağım.
I'll be in the truck.
Yarın o bagajdaki sen olabilirsin ya da Clay.
Tomorrow it could be you in the back of that truck. Or Clay.
Sok iki kamyonu al!
Get the last two off the truck!
- Bir kamyonun içinde mi oturduğunu söylemiştin?
You said he was sitting in a truck?
Arabaya bin!
Get the truck!
Tamam. Bu Champ'in kamyoneti değil mi?
Isn't that Champ's truck?
Bir tır arıyorlar.
They're looking for a truck.
Bu tırı buradan götürmeliyiz.
We got to get this truck out of here.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]