Ugly translate English
11,092 parallel translation
Aramıza hoş geldin çirkin çıkıntı.
Welcome back, you ugly shank.
Böyle çirkin kişisel şeylerin olmasını istemedim.
I never meant for it to get ugly and personal.
Eğer bu çirkin ve kişisel hatayı yapmasaydın onun son adresini asla bulamazdım.
If you hadn't gotten ugly and personal, I would've never found out his last known address.
Çirkin bir kadın, ama yine de kadın.
An ugly chick, but a chick.
Pek de bir çirkin üstelik.
And he is very ugly indeed.
Bunu çirkinleştirme.
Don't push this somewhere ugly.
Bu gerçekten çok çirkin.
It's really ugly.
Mason'ın bize yapacaklarını kanunu uygulamaya yeminli insanların gizli anlaşmasıyla yapacak olması, en az onun yapacakları kadar çirkin.
Almost as ugly as what Mason wants to do to us is the fact that he can do it with the tacit agreement of people sworn to uphold the law.
Çirkin... gördüğüm profil resminden daha çirkin.
He's ugly... er than the profile pic I saw.
- Çirkin ve kimse kullanmıyor.
- It's ugly.
"Arkadaşların olmadan gülemezsin."
"Without my friends...", you're ugly.
Bu çirkinleşiyor.
It's... It's getting ugly.
Cesaretin varsa göster çirkin suratını.
Show your ugly mug if you dare.
Sovyet Delegasyonu adına bu maskaralığa son vermek istiyorum.
So on behalf of the Soviet delegation, I will ask you to end this ugly joke immediately!
Bu pis ve çirkin şeye dönüştüm. Hile yapıp yalan söyleyen ve vicdansızca cinayet işleyen bu yabancıya.
I have become this foul and ugly thing, this stranger who cheats and lies and kills without conscience.
Ne çirkin bir kravat.
What's that ugly tie?
Büyükannen ne kadar gerzekse o kadar iyi dememiş miydi?
Ugly men fuck better.
Çirkin falan değil, sadece kötü giyiniyor, o kadar.
He is not ugly. He dresses badly.
Wanda sesi kadar iyi mi yoksa köpek kadar çirkin mi?
Is Wanda as fine as she sounds or is she butt ugly like a dog?
Çirkin.
Ugly.
Çirkinim.
I ugly.
Beni çirkin yaptınız.
You make me ugly.
- Senin gibi mendeburu kim unutur amına koyayım?
Who could forget a face that fucking ugly?
Ve Diş Perisi sadece deli değil, çılgın ve iktidarsız.
And not only is the Tooth Fairy insane, he is ugly and impotent.
Lütfen onu görürsen ona hızlı bir nekahet dönemi dilediğimi ve çok çirkin olmamasını umduğumu söyle.
Do please tell Frederick, if you see him, I wish a speedy convalescence and hope he won't be very ugly.
Yarış atımız o kadar çirkindi ki.
Our racehorse was so ugly.
Seni çirkin.
( IN HUNGARIAN ) You're ugly.
- Çok çirkinler.
- They're so ugly.
Westerley'deki her şeyin ağızda kötü tat bıraktığını unutmuşum.
I forgot that everything on Westerley - has an ugly aftertaste.
Bir ucube olabilir.
You'd think it was ugly.
Sadece çirkin hatunlar.
Only ugly chicks.
Zanzibar'da çirkin hatun yok dostum.
There's no ugly chicks in Zanzibar, man.
Siz Silahşorlar sahiden de suçunuzu başkasına atma alışkanlığından kurtulmalısınız.
You Musketeers, you really must give up this ugly habit of blaming your failures on everyone else.
Eminim çok çirkin yaratıklardır.
I bet you they're some ugly little creatures.
Pişmiş kellesini bana 200 bin dolar ile beraber getirirsen anlaştık.
You bring me his ugly head... and, say, 200 grand, and you got a deal.
Çirkinleşti de biraz sanırım.
Guess it got kind of ugly.
Çirkinleşti ama bir açıdan da heyecan vericiydi.
It was ugly, but it was also kind of thrilling.
Çirkin suratını özlemişim.
Missed your ugly mug.
S.H.I.E.L.D.'a yol göstermek oldukça çirkin bir iş ve bir de buranın yerlisisin.
Leading off for S.H.I.E.L.D., an ugly piece of work and your native son.
Çocuklarına çirkin de de gör bakalım ne oluyor.
Tell him his kids are ugly and see what happens.
Ta boynuna kadar gidiyor.
Ugly. Went up to his neck.
Nehir suyu hikayesi çirkin bir hal alınca kendini sigortalattırmıştı.
He took out a policy years back when that river water story turned ugly.
- "Çirkin" mi?
You're Ugly. - "Ugly"?
- Çirkin değil de.
It's not that it's ugly.
- Ayrıldığında işler çirkinleşti demek.
Things got ugly when you left.
Bu mu çirkinleşecek?
This gonna get ugly?
Bu kızlar okulda çirkin ve şişman çocuklara sataşan tipler.
These are the sort of girls that bully ugly and fat kids at school!
Şimdi bir avukat bulmak zorundayım... ve işler çirkinleşecek.
Now I have to get a lawyer and... it'll get ugly.
O iğrenç.
He is ugly.
Lanet olsun, ne kadar aptal.
He is ugly. He has no style at all.
Seni aptal, çirkin kaltak.
'You stupid, ugly bitch.