Uhuh translate English
65 parallel translation
Hayır, hiç.
─ Uhuh. ─ No, I don't.
İşçiler üretim araçlarını kontrol eder.
Uhuh, the workers control the means of production?
Haydi bakalım, gidiyoruz.
- uhuh! Here we go.
- Kendi kendime bir teşhiş koydum. - Uhuh
- I ran a complete self-diagnostic.
Göz implantımın arızalı olduğunu düşünüyordum.
- Uhuh At first I thought my ocular implant were malfunctioning.
- Haydi söyle. Madem artık ailenle tanışmış olduk. - Eeee!
- go ahead now i know your parents - uhuh?
Şey, uhuh.
Well, uhuh.
Bir dakika millet.
Uhuh, just hang on folks.
Onunla savaşamazsın.
You can't fight him. Uhuh.
Uhuh-Bunu daha önce görmüştüm.
I've seen this before.
Ama ben ondan çok hoşlandım! "Almam hiçbir uçağı!" Uhuh - "hiçbir uçağa gitmem!"
But I is very much like him! "I ain't gettin'in no plane!" Uhuh - "I ain't goin on no plane!"
Hıhı.
Uhuh.
- Hıhı.
- Uhuh.
Bugün bayram değil mi?
Isn't today a holiday? - Uhuh.
Evet, bugün güven ve emniyette sorun yok... uhuh... onu da çıkar Brenda!
Yeah we're safe and secure today... uhuh... lather it up Brenda!
O zaman niye onunla konsere gidiyorsun?
Oh uhuh! Then why are you going to the concert with him?
! - Uhuh.
- Uhuh.
- Kızınız şimdi kocaman bir genç olmuştur.
- Your kid must be a big girl now. - Uhuh...
Evet, uhuh, bunu biz yaptık ona!
Yeah, uhuh, we did that to him!
Oralar çok güzeldi.
Uhuh. Boy it was beautiful down there.
- Hayır.
Uhuh.
Ahaa!
Uhuh.
Evet, tamam.
Yep, uhuh.
- Seni rahatsız eden nedir?
- Uhuh, what's bothering you?
Yarın ara tamam mı?
Call her tomorrow, uhuh?
Evet.
Uhuh.
- Hayır, olmaz.
No. Uhuh.
Her zaman birbirimizi kollarız.
- Uhuh. We have each other's backs.
II ıı!
Uhuh!
* Dur bakalım orada *
♪ Uhuh, not so fast
- Elektrikli bisiklet mi?
Uhuh.
- Evet.
- Uhuh.
Hayır.
Uhuh. No.
Saçmalık bu.
Uhuh, uh-uh. That's ridiculous.
Hayır.
Uhuh.
Şuna bak.
Uhuh. Check this out, though.
Çok kötü bir godaman adam.
Uhuh. This is a serious six-figure bad guy.
Ne seni ne de onu gözümün önünden ayırmıyorum.
Uhuh, I'm not letting you or it out of my sight.
Siz göze batmayın- - Hop birader.
You guys lay low- - uhuh, brother.
- Hayır, Kehrseite-Schlich-Kennen o.
Uhuh, she's a Kehrseite-Schlich-Kennen. You know, like you and Hank.
Cüzdanım.
Oh, uhuh, purse.
- Olur.
- Uhuh...
Altı dolarlık kurşun.
- That's a six-dollar bullet. - Uhuh.
- Evet.
Uhuh.
- Sürprizini bozma dostum.
Uhuh, no spoilers, man.
- Ben alırım.
Uhuh.
- Uhuh...
- Uhuh...
- Uhuh.
Uhuh.
Hiç bir şeyi gözden kaçırmıyor.
Uhuh, he doesn'tiss a thing.
Pekâlâ.
Uhuh.
- Hiç de bile. - Benden kaçmaz. - Hadi be!
No, i so do not uhuh, can't get rid of me... sorry, am i interrupting?