Underoos translate English
30 parallel translation
Hoşlandığın bir oğlan için ağlamak büyümekse eğer hemen bana Süperkadın kıyafetimi verin.
If moping around over some boy you've got a crush on is growing up... then pass me my Wonder-Woman Underoos.
Aqua Man'li iç çamasırlarıyla ilgili bir olay olabilir mesela.
An incident involving Aquaman underoos.
Yerinde olsam çocuklar için yedek iç çamaşırı alırdım.
If I were you, I'd pack'em extra underoos.
Her hafta sonu çocukların çanta hazırladığını görmek çok zordu.
MAN, SEEING THOSE KIDS PACK UP THEIR LITTLE UNDEROOS EVERY WEEKEND, THAT WAS ROUGH.
X-Men giysisi içine ölü kurbağa?
Okay, dead frog in his X - Men Underoos?
- Judy, John, tekrar sendeyiz. - İşte haber diye buna derim.
I knew you had some balls in those Underoos.
Underoos'a gidip yatabilirsin.
You can go to the Mansion in Underoos and get laid.
eğer su Jaws filmini seyredersen, donunun içinde titreyerek bütün gece uyuyamazsın, bu da bütün gece benim de ayakta olacağım anlamına gelir, yani uyuyamayacağım, yani onu izlemeyeceksin!
You see that Jaws movie, you'll be up all night shaking in your Underoos, which means I'll be up all night, which means I'm not gonna sleep, which means you're not gonna see it!
Mr. Plow montunu, ve bu power ranger donlarını, ki zaten onları giymiş durumdayım, sadece 3.95'e mi alacağım?
Mr. Plow jacket, and these power ranger underoos, which I am already wearing, for only 3.95?
Ben Süpermen kıyafeti giyiyordum ve o da Süper Kız kostümü.
( Karen ) me wearing the Superman underoos and he's wearing Wonder woman.
O küçük donun içinde taşak olduğunu biliyordum.
I knew you had some balls in those Underoos.
Ayrıca böyle bir davayı almak için avukatlar resmen sıraya girecektir.
And there's gonna be lawyers creaming their Underoos for a case like that.
Ve gremlinli underoos * giyiyordum.
They were gremlin underoos.
Bu bir Gremlin külodundan çok uzakta bir şey.
This is a far cry from gremlin underoos.
Üzgünüm Shirley ama kim küçük çocuk pijamaları giyen yetişkin erkeklerle battaniye kalesinde takılmak ister?
I'm sorry, Shirley, but who wants to hang out in a blanket fort with grown men in tiny underoos?
Giriş kapısında iç çamaşırlarıyla ayakta dikilen bana baktı.
He looked at me standing there in the doorway in my Underoos.
Underoos marka, XL.
Underoos, extra-large.
Külotları 52 beden yaptıklarını bilmiyordum.
I didn't know they made Underoos in size 52.
Onun Örümcek Adam'lı donunu kafasına geçirip basketbol potasına sokmak istiyorum.
I want to pull his Spiderman Underoos over his head and stuff him through a basketball hoop.
Süper kahraman çamaşırları.
They're Underoos.
Bu tarz giyinen birinden büyük sözler.
Big talk coming from the dude wearing underoos.
Pijamalı çocuk!
Underoos!
Alt katıma istediğiniz kadar bakın.
All the way down to his Underoos. Oh!
Orada tatlı bir şey var, ama o şey pasta filan değil.
Check my Underoos. There's something sweet in there, but it's not cake.
Bay Stark, "Paçalı don!" diye bağırdı.
So Mr. Stark's like : "Hey, Underoos!"
Şimdi beş yaşında bir Nathan'ı, üzerinde sadece donuyla evin etrafında koşarken ve tüm duvarlara üzüm jölesi sürerken hayal edebilirsin.
So, now you can imagine a five-year-old Nathan, running around the house in nothing but his Underoos, wiping grape jelly all over the walls.
Muhtemelen büyükannesinde ve renkli külotu yokken eğlenemiyor.
Probably visiting her grandma, having no fun and without any Underoos.
Yeni albümü iple çekiyorum.
¶ Poppa been smooth since days of Underoos ¶ Can't wait for the new al bum, man.
Christopher George Latore Wallace 21 Mayıs, 1972 - 9 Mart, 1997
¶ Poppa been smooth since days of Underoos ¶ ¶ Never lose, never choose to bruise crews who do something to us, talk go through us ¶
- Paçalı don!
- Underoos! That's me!