Undertow translate English
85 parallel translation
Ama tehlikeli bir ters akıntı var ve geçen sene burada bir adam boğulmuştu.
There's a dangerous undertow, and there was a man drowned here last year.
Eski bir cinayet davası ve göldeki anaforla ilgili bir efsane.
Something about an old murder case and an undertow in the lake.
- TAnafor mu?
- Undertow?
Anaforla ilgili eski bir efsane biliyor musunuz?
Do you know some old legend about an undertow?
Anaforu hissediyorum, beni içine çekiyor, yutuyor.
I feel an undertow, it draws me, it sucks me down.
Likörden uyuşmuş ve şiddetli bir ters akıntıya kapılıp ölmüş.
Numbed by the liquor, he was caught in a vicious undertow which cost him his life.
Akıntı Operasyonu - tüm bilgi burada.
Operation Undertow - the information's all here.
PM'ye Akıntı Operasyonunun başarısız olduğunu söylemek zorundayız.
We'll have to tell the PM Operation Undertow is a failure.
Dip su akıntısı onları götürdü, beni de dertten kurtardı.
The undertow has carried them away and saved me the trouble.
Akıntıya dikkat et.
Careful of the undertow!
Akıntı!
The undertow!
Akıntıya dikkat et.
Be careful of the undertow!
Akıntıya dikkat et!
Watch out for the undertow!
Akıntıya dikkat et!
Be careful of the undertow!
Jourdan'ın en önemli müşterisi 24 saat içinde Monte Carlo'da olacak. "Akıntı" dedikleri bir iş için.
A major client of Jourdan's is due in Monte Carlo in 24 hours, regarding something called "Undertow."
Bu durumda müşterinin kim olduğunu Akıntı'nın neyle ilgili olduğunu ve nasıl durduracağınızı bulmak için bir gününüz var.
So you have just one day to find out who this client is, what Undertow is all about, and how you're going to stop it.
Geri kalanımız Akıntı'nın ne olduğunu araştırırken Jourdan'ın dikkatini üstüne çekecek birine ihtiyacımız var.
What we need is someone to occupy Jourdan's attention while the rest of us find out about Undertow.
Evet görünüşe göre bu Kamal, Akıntı'nın gerçekleşmesi için 650,000 frank ödemeye hazır.
Well, looks like this Kamal was willing to pay 650,000 francs to make Undertow happen.
Ama belki yarın ki Akıntı operasyonunu ertelemeliyiz...
But perhaps we should hold off on Operation Undertow tomorrow...
Hannibal, bu koordinatlara göre Akıntı, Marsilya'nın yaklaşık 10 mil güneyinde Golfe du Lion'da gerçekleşecek.
Hannibal, according to these coordinates, Undertow is taking place in the Golfe du Lion, about 10 miles south of Marseilles.
Ve Akıntı, Kamal.
And Undertow, Kamal.
Akıntı?
Undertow?
Akıntı nedir?
What is Undertow?
Akıntı hakkında bir şey biliyora benzemiyordu.
Didn't look like he knew anything about Undertow.
Akıntı operasyonu bugün gerçekleşecek.
Well, Operation Undertow's going down today.
Ben derim ki köpekbalıkları güçlü akıntılardan ne pahasına olursa olsun uzak dururlar.
I have been told that sharks avoid a strong undertow at any cost.
Evet, sana garanti ederim, Akıntı operasyonu ile ilgili her şeyi biliyorum.
Well, I assure you, I know everything there is to know about Operation Undertow.
Bu senin talihsizliğin olacak. Bay Ross, Akıntı operasyonu hakkında bütün bildiklerini açıklayarak seni gerçek bir acıdan kurtarmak istemedikçe.
That will be your misfortune, unless Mr. Ross would care to spare you a great deal of pain by revealing all he knows of Operation Undertow.
Kıyıdan uzaklaşırdın ve...
Sometimes you get pretty far from the shore and that undertow...
Dip akıntısı da bizi dışarı atmak yerine içeri alıp hırpalayan kötü koruma.
The undertow is like the really mean bouncer. Instead of throwing you out, they take you in the back and rough you up.
Eğer sizi yakalayamazlarsa, akıntılar yok eder.
If they don't get you, the undertow will.
Belki ters akıntı onu denize taşıyabilir.
Maybe the undertow could carry him out to sea.
# Kapıldım bir akıntıya #
# I'm pulled down by the undertow
Akıntıya kapılmıştın ve mayon çıkmıştı.
You got caught in the undertow, and your swimsuit went south.
Ama umarım sizin için kötü sonuçlar doğurmaz.
I just hope it doesn't come rolling back upon you like some dreadful undertow.
Hayatta mistik bir anafor olduğuna inanıyorsun.
You believe there is a mystical undertow in life.
Ah, Undertow!
Oh, Undertow!
- Gidelim, flatsos.
Let's go, flatsos. Hurry, Undertow.
Acele et, Undertow. Orda yardımımıza ihtiyacı olan küçük bir kız var.
There's a little girl out there who needs our help.
Ah, Undertow, Ne kadar aptalım, ne kadar...
Oh, Undertow, I'm such a failure, such a...
Cesedi bulduktan sonraki gün yaptığımız otopsiye göre eşiniz ciğerleri suyla dolana kadar boğulmuş,... hiç kuşkusuz bunun nedeni güçlü bir dip akıntısı ve kas yorgunluğunun sonucunda savaşmaktan yorulmuş.
According to my autopsy the day after we recovered the body, it seems your husband drowned by simple submersion, a drowning where the lungs fill with water, undoubtedly caused by a strong undertow, and the resulting muscle fatigue as he tried to fight it.
Ve sonra sanki bir ters akıntı, yer çekimi yokmuş gibi.
And then it's like there's an undertow, like there's no gravity.
- Dipte akıntı var.
- There's an undertow.
Ne yazık ki iyi yüzebildiğimi söyleyemeyeceğim ve gerçekten de güçlü bir dalga.
Unfortunately, there was only 15 yards worth of beach and a really strong undertow.
" Ne çağdaş yaşamının dip akıntısı...
" Whether it is the undertow of contemporary life...
Anaforda neredeyse boğuluyordum.
I almost drowned in the undertow.
Gölde anafor mu olmuştu?
The lake had an undertow?
- Ters akıntı var.
- There's an undertow.
Yani, neredeyse her gün yüzmeye gidiyorum ve... Ters akıntıya kapılıverdim. Yani eğer...
I go swimming almost every day, and... the undertow just grabbed me.
Akıntıdan paçayı yırtsanız bile, köpek balıkları sizi yakalayacaktır.
And if the undertow doesn't get you, the sharks will.
Mesela dip akıntısı, çok katlı mağaza, Noel Baba.
Like undertow or department store Santas.