Unisex translate English
101 parallel translation
Üniseksi duymuştum ama hiç yapmadım.
I've heard of unisex but I've never had it.
- Bayan Üniseks mi?
- Miss Unisex?
Knasmand kolleksiyonun bu yıl başlattığı yenilik : unisex.
Knastmand collection launches this year the new principle : unisex.
Unisex giyin ve kıyafetler arasındaki belirsizliği ortadan kaldırın.
Go with unisex, and remove any uncertainty about what kind of clothes we should wear.
Unisex giyin.
Go with unisex.
Herhangi birine girebilirim değil mi?
It's unisex, is it?
Ben Al'i unisex giydiremiyorum. Bunlar korunma için.
Well, my wife and I agreed we wouldn't spend too much on our anniversary.
Belki de bir üniseks devrimi başlatmak için buradayım.
Maybe I'm here to start the unisex revolution.
1 5cm olduklarında, çift cinsiy etli oluy orlar.
When they reach 15cm long, they become unisex.
Tuvalete gittiğinde.
When she goes to the unisex.
Üniseks araştırmalar, bunun kadın ve erkek çalışanlar arasında bir yakınlaşma doğurduğunu gösteriyor.
Unisex studies show it helps men and women breed familiarity. So long as they don't come in to breed.
- Bazen tuvalete gittiğimde, Richard ve Billy şakalaşıyor oluyorlar ama ben girer girmez susuyorlar.
Sometimes in the unisex, Richard and Billy tell jokes. They stop when I come in.
Richard, geliştirdiğin tek hareket üniseks tuvalette gerçekleşiyor.
You only promulgate movements in the unisex.
Keşke'hareket'kelimesini'üniseks tuvalet'ile aynı cümlede kullanmasaydın.
I wish you hadn't said unisex. It's made me have to go.
Sandy, bu Georgia ve Richard, Ally, Ling, Nelle, John, Sandy Hingle, yeni yardımcım.
I'll have to get used to this whole unisex thing. Sandy, this is Georgia, Richard, Ally, Ling, Nelle, John. Sandy Hingle, my new assistant.
- Yine ne oldu? Tuvalette şu dönüşlerinden yapıyor. Durmayacak.
He's in the unisex and he keeps dismounting.
Uniseks!
Unisex!
Şimdi size hem kadın hem erkek için olan cüppenizi takdim ediyorum.
I now present you with your royal unisex robe.
- Gerçi burası da unisex tuvalet!
- But this is a unisex bathroom!
Eğer bu konuşmayı ortalık bir yerde yapıyor olsaydık ne olurdu?
If we were talking in the unisex, what would happen?
Buranın tuvaletleri unisex.
There's a unisex here.
Üniseks tuvalet.
Unisex bathroom.
Üniseks bir tuvaletiniz var değil mi, Bay Fish?
Fish, you have a unisex bathroom?
Sadece üniseks tuvaletimiz olduğu için mi?
Just because we have a unisex bathroom?
Üniseks tuvaletlerden söz ettiniz.
By the way, mention has beenmade of the unisex bathroom.
Siz hiç bana ya da Richard Fish'e bu konuda bir şikayette bulundunuz mu?
Did you ever lodge a complaintwith either Richard Fish or myself about the lavatory's being unisex?
Yani hiçbir zaman Billy'ye oradan ayrılmasını söylemediniz, tuvaletlerden şikayetçi olmadınız.
So, you never asked Billy to quit, you never complained about the Unisex, you certainly didn't complain about the male modelhaving the gigantic - ---
- Bir defasında üniseks tuvalette seviştiniz, öyle değil mi?
You made love in the Unisex once, didn't you? What? You and Billy in a stall, naked, you - ---
Ama oralardan geçersem ve çişim gelirse, üniseksinizi ziyaret edeceğime emin olabilirsiniz.
But if I'm in the neighborhoodand I have the urge to pee, you can be sure I'll visit your Unisex.Adjourned.
Canım isterse, kendi tuvaletimde dans edebilirim, Ling.
I can dance in my own damn unisex if I want, Ling.
Az önce tuvalete gitti.
He just went to the unisex.
Gitmeden önce insanların ortak tuvalet hakkındaki fikirlerini öğrenmek için bir anket yapıyoruz.
Before you go we are conducting a poll on people's feelings about the unisex.
Sanırım, tuvalette biri var.
I think somebody's in the unisex.
- Burası üniseks.
- It's a unisex. - It's a what?
İnsanlar tuvalette konuşuyorlar.
People talk in your unisex.
- Son gördüğümde tuvaletteydi.
- Last seen? The unisex.
- Üniseks.
- It's unisex.
Teknik olarak, bir adam ve bir kadın saldırısı olacak, yani üniseks.
Technically, it's a one-man, one-woman assault, a unisex.
Evinden bu sayede kaçabiliyordum.
It's unisex
Şişede unisex yazıyodu.
The, uh, the bottle said "unisex."
Kavanozun üstünde üniseks yazıyordu. Biliyorum. Üniseks.
- The jar said unisex.
Bayanlar ve Baylar ve çift cinsiyetli penguenler... Zümrüt Şehir'den canlı yayında muhteşem Oz Büyücüsü!
Ladies and gentleman - and unisex penguins - live from Emerald City, it's the wonderful Wizard of Oz!
Bana göre Tech-9 gayet üniseks bir silah.
Tech-Nine's pretty much unisex to me. Thanks, Valera.
Yanıt versenize sizi uyanık, mavi eyaletli, üniseks tokmaklar!
Answer me... you smart-aleck blue state unisex swingles!
Uniseks tuvalette.
- Where is Barbara? - She's in the unisex.
Tuvaletimiz geçici olarak servis dışıdır.
The unisex is out of order.
Taze. Lezzetli.
- Let me show you the unisex.
Bu biraz garip.
Uh, yeah, we have a unisex here.
Ama sorunlar, üniseks bir tuvaletten çok daha karmaşıktı.
But the problems, they ran a little deeperthan a unisex bathroom.
İki cinse de uyan isimler.
Unisex names.
Bu uniseks tuvaletlerden nefret ederim.
It's shocking to hear a man's voice, and they pee everywhere, it's just... completely gross. I hate these unisex bathrooms.