Units translate English
5,568 parallel translation
Son derece uzman ekiplerden birinin yürüttüğü bu değerli iş sayesinde 5 Eylül günü saldırıdan sorumlu iki silahlı adam şu anda adaletin ellerinde.
Thanks to sterling work by one of this Force's most highly specialised units, the two gunmen responsible for the 5th of September ambush are now in our hands.
Efendim, tıbbi birimler topladık, karantina merkezleri kurduk,... ve sekiz yerel havalimanını uçuşa kapattık.
Sir, I've deployed e-med units, set up quarantine zones, and have ambu-flights on the Mac in eight local airports.
üç bölüm diğerlerinden farklı yerde.
Three adjacent units separate from the others.
Adamlarım Mardon Kardeşler'in bilinen ortaklarının kapılarına dayandı.
I have units calling to door, asking... known... for the Mardon brothers.
Max, ekipleri 437 Batı 88. Cadde'ye gönder hemen.
Max, you need to send units to 437 West 88th now.
Desteğe gerek kalmadı.
Keep those units coming.
Şüpheli hâlâ kayıp.
All units. Suspect still at large!
Birimler, Consol Kongre Merkezi, Robinson Konser Salonu, PNC Allegheny Hastanesi ve Heinz Meydanına dağıtıldı.
Units have been dispatched to Consol Energy Center, Robinson Towne Center, PNC, Allegheny General Hospital, Heinz Field...
Çabuk iki ünite kan verin!
Get two units of blood, stat!
İki ünite kan getirin!
Get two units of blood!
Tüm yaya birimler, derhal parkın kuzey yakasına.
All units on foot, north side of the park, now.
- Ekipleri hazır ediyorum.
- Getting backup units ready.
Tüm birimler, havalimanında kod-5 vakası. Bomba imha ekibi yolda.
All units, code five-Edward LAX, bomb squad en route.
Tüm havalimanı ekipleri olay yerine gidiyor. 14-20.
All LAX units are responding, 14-20.
FAA'daki tüm ekipler kırmızı alarma geçirildi.
Have all units code alpha at FAA facility.
Tüm birimlerimiz Havalimanındaki kod-5 vakası ile ilgileniyor.
All our units are at LAX for the code five-Edward.
Tüm birimler... tüm birimlerin bilgisine.
All units. All units, please be advised.
Tüm birimler, zanlılar silahı ve tehlikelidir.
All units, suspects are armed and dangerous.
Sekiz birim olaya müdahale etmiş ve bizimkileri kenara çekmişler.
Eight units responded, pulled our guys over.
Sokak arasında, kamera iki.
Camera two. All units.
- Herkes derhal bölümlerine geçsin.
- all women are to return to their units immediately.
Tüm birimler, şüpheli, 86Z5 plakalı taksi içinde Beşinci Cadde'den güneye doğru gidiyor.
All units, subject heading south on Fifth Avenue in taxi number 86z5.
Bölgeyi taradık, şimdiye kadar ondan hiçbir iz yok ama birimlerimiz etrafı tetkik ediyor.
We scoured the area... so far, no sign of her, but we've got units canvassing the neighborhood.
Burada 400 ünite kadar var, demek oluyor ki epey miktarda kaybımız var.
Well, I've got about 400 units here, so we lost a lot of good piss.
Burada Canada'nın en sağlam 460 ünite idrarı var beyler.
I've got 460 units of Canada's finest right here, gentlemen.
Tüm birimler ; mevkilerinizi koruyun.
All units maintain position.
Tüm birimler takibe devam etsin.
All units go now.
SWAT ekipleri K-9 birlikleriyle birlikte olay yerine geldi.
SWAT's on the scene along with K-9 units.
Polis birlikleri Watertown'daki 20 blokluk bölgeyi kapı kapı arıyor.
Police units searched door-to-door over a 20-block area here in Watertown.
Yaşımın tutmadığı umurlarında değildi ve sarin gaz maskeleri hakkında bilgi verirlerdi ve ben de gidip kıçımı sallar ve yarım milyon adet almaları için dört yıldızlı generalleri cezbederdim.
And they would brief me on sarin gas mask, and then I would go and I would shake my ass and charm these four-star generals into buying half a million units.
500 birim olmaları umurumda değil.
I don't care if it's 500 units.
Ve bu beşli dünyanın tarihine dünyanın en iyi beşlisi olarak yazıldı.
And those players will go down in history as the greatest five-man units of all time.
- Bu katta 6 daire var, Roger.
- There are 6 units on this floor, Roger.
Birimler yolda.
Units en route.
Birimler Osborn'un evinde.
Units are at Osborn's house.
Fordham Doğu Caddesi 111 numarada özel time ihtiyacımız var.
We need tactical units to 111 Fordham East Street.
- Efendim, Güney Maryland'in tamamını kapsayan bir arama birimimiz var.
Sir, we have units searching for the kidnapper all over Southern Maryland.
Yaklaştığımızı düşünüyoruz. Şimdi ise iletişim ağlarımız çöktü ve tüm birimler acil durum tedbirleri için bölgeden çekildiler.
We believe we're close, but now our communications are down and those units are being pulled out to handle emergency situations.
Birimler bölgedeki arama noktalarına yeniden dağıtılmaya başlandı.
The units are already redeploying back into the field.
İlk olarak, birbirlerini gizliden gizliye seksi bulurlar.
First, they must be within two units of hotness of each other.
Çevredeki tüm birimler.
All units in the vicinity.
Tüm birimler, kod 3.
All units, Code 3.
Aracını aramak için ekip gönderdim zaten.
I've already got units out looking for his SUV.
Bölerek kullandığınız bölümlere ne diyorsunuz, "ekmekler" mi?
What do you call the units of bread you use, "breads"?
İki ünite 0 negatif kan gerekiyor.
We need two units O-neg.
Tüm birimler, takibe devam edin.
All units, continue pursuit.
Hava destek-18'den tüm birimlere. Şüphelinin aracı tuzak noktasına yaklaşıyor.
Air 18 to all units, be advised, suspect's vehicle is approaching the spike point.
Tüm birimlerin dikkatine... Şüpheliler üzerimize roketatar ile ateş açıyor.
All units be advised suspects are firing on us with a rocket.
Tüm birimlerin dikkatine, şüpheliler şu an trafikte ilerliyorlar.
All units, be advised, 2-11 suspects are now driving into oncoming traffic. Use caution.
Onlar bayağı yardımcı oldu.
They moved a lot of units.
2009'da iki bin dokuz adet sınırlı sayıda üretildi.
A limited edition of 2,009 units made in 2009.