Unutalım gitsin translate English
297 parallel translation
Böyle bir sorunumuz yok o yüzden unutalım gitsin.
That's one trouble we haven't got, so let's forget it.
Unutalım gitsin.
Let's forget about it.
Bence bu fikri unutalım gitsin, sence de öyle değil mi?
I think we'd better drop the whole idea, don't you?
Unutalım gitsin.
Let's forget it.
- Unutalım gitsin.
- Let's forget about her.
Unutalım gitsin, ha?
Let's skip it, huh?
Unutalım gitsin.
All right. Let's forget it.
Bak tatlım, unutalım gitsin. Ben unuttum.
Look, sweetheart, let's forget it.
Nasılsa öyle, unutalım gitsin.
That's the way it is, let's forget about it.
Savaş bitti, unutalım gitsin.
The war's over, so let's forget it.
Unutalım gitsin. Kaptan hakkında bir daha böyle şeyler konuşulmasın.
There'll be no more talk of the captain being crazy.
Hayır, sadece ben olsam tamam.. .. ama sizden gitmenizi isteyemezdim.. .. sizi burada da bırakamazdım, en iyisi unutalım gitsin.
No, if it was just me, okay... but, uh, I couldn't ask you to go... and I wouldn't leave you here, so, uh, let's forget all about it.
Geçmiştekileri ikimiz de unutalım gitsin.
Let's both forget what's in the past.
Bu durumda senle ben, bunu bir süreliğine unutalım gitsin.
So you and I, we'll just forget about it, for a while.
Dinle, teğmeni unutalım gitsin.
Listen, let's forget about the lieutenant.
Ama şimdi geçmişte kaldı, unutalım gitsin.
Let's drop it
- Her şeyi unutalım gitsin.
- Let's just forget the whole thing. - What?
Bu işi unutalım gitsin.
Why don't we forget the whole thing.
Muraki'yi unutalım gitsin.
Let's forget about Muraki.
Öyleyse, unutalım gitsin.
Then let's forget it.
Neyse, unutalım gitsin.
Enough. Let's leave it.
- Tamamını unutalım gitsin.
- Let's just forget the whole thing. - Sure.
- Unutalım gitsin.
- Can we forget it?
Her şeyi unutalım gitsin.
Let's forget all about it.
- Ama hiçbir yere gitmiyorum, o yüzden unutalım gitsin.
- Well, I'm not, so you just forget about it.
- Her şeyi unutalım gitsin.
Let's forget the whole thing.
Unutalım gitsin.
We just forget it.
Öyleyse unutalım gitsin.
Not back then.
Kendi halinde ve sorun çıkarmadığı sürece unutalım gitsin onu.
As long as she's out and causes no trouble, lets forget her.
Unutalım gitsin bunu!
Let's just forget this!
Tamam, kardeşin değildi öbürüydü, unutalım gitsin.
Okay, she's not your sister, it's the other one, and we'll just forget it.
O halde Doyle, unutalım gitsin.
In that case, doyle, Iet's forget it.
Haydi Larry, unutalım gitsin.
Larry, let's forget it.
- Unutalım gitsin, olur mu?
Let's just forget it, huh?
Paranı zaten aldığına göre, unutalım gitsin.
As you already got your loot, might as well forget it.
Unutalım gitsin, olur mu?
Look, forget about it, will you?
- Unutalım gitsin, tamam mı?
- Let's just forget it, eh?
Unutalım gitsin.
Let's just forget about it. Go get your car.
Unutalım gitsin.
Let's just forget it.
Hepsini uydurdum diyelim ve unutalım gitsin ama yine de...
Let's say I imagined it all, and forget it, but...
Bak, herşeyi unutalım gitsin.
Look, let's just forget the whole thing.
Evet, olayı biraz abarttım ama kimse zarar görmedi ve mazide kaldı Yani, unutalım gitsin.
The thing is that I did get a little carried away, but there's no harm done and it's all over. So, let's just forget it.
Pekala, unutalım gitsin.
Okay, forget it.
Unutalım gitsin.
Let's leave it. Let's leave it.
Unutalım gitsin.
I think we ought to forget it.
Benimle evlenmek istemiyorsun. Unutalım gitsin.
You don't intend to marry me, let's forget it.
Unutalım gitsin, tamam mı?
Forget about it, okay?
Biliyor musun.. bunu unutalım gitsin.
You know... let's forget this.
En iyisi unutalım gitsin.
You ought to forget about it.
Unutalım gitsin.
Yeah, Iet's forget it.
Unutalım gitsin.
Forget the act.