English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Unutmuşsun

Unutmuşsun translate English

1,312 parallel translation
Çünkü burasının nasıl olduğunu unutmuşsun.
- Because you forgot that around here -
- Bunu kulüpte unutmuşsun.
Hey, you leave this at the lodge?
Bu arada sutyenini arka koltukta unutmuşsun.
Oh, and by the way, you left your bra in the back seat.
Evet, geri geliyorum, seni ve Shane'i görüyorum, bir saniyede beni unutmuşsun.
Yeah, so me coming back here and just seeing you with Shane just kind of threw me for a sec.
Arabanı taşımayı unutmuşsun. 38 $.
You forgot to move your car for street cleaning, so... 38 bucks.
Temizlenecekleri unutmuşsun, geri zekâlı!
You forgot the dry cleaning, moron!
Kanepede unutmuşsun.
You left it on the couch.
Ampul yemeyi unutmuşsun.
You forgot to eat a light bulb.
- Bunları bende unutmuşsun.
- Hey, you forgot these at my house.
Senin hatan, bu sabah gazeteyi almayı unutmuşsun.
It's your fault, you forgot to get the newspaper this morning.
- Kapatmayı unutmuşsun.
You forgot to close it.
Sen seksin ne olduğunu unutmuşsun.
You just forgot what sex is.
- Unutmuşsun.
You've forgotten?
Yüzüğü evde unutmuşsun.
You left the ring at home.
Dün banyoyu temizlemeyi unutmuşsun.
You forgot to clean the shower yesterday.
- Ayakkabını arabada unutmuşsun.
You forgot your shoe in the car.
- Unutmuşsun, çok belli.
- You're over him, I can tell.
Bunu unutmuşsun.
You forgot this.
" Kaşığı unutmuşsun.
" You forgot the fork.
- Birini unutmuşsun.
Hey, you missed one.
Dün açmayı unutmuşsun.
You forgot to open it yesterday.
Pratt, dün geceki kalite güvencesi formlarını imzalamayı unutmuşsun.
Pratt, you forgot to sign your Q.A. forms last night.
Teşekkürler. Yine de ona söylemeyi unutmuşsun.
True, and thank you, and you still forgot to tell him.
Mezuniyete kadar her gün, her an ne yapacağım belli artık. - Kiwanis'in yemeğini unutmuşsun.
Every single moment of every single day from now until graduation is accounted for.
Anahtarlarını unutmuşsun.
Forgot your keys.
Görünen o ki, bu konuyu unutmuşsun.
Apparently you've forgotten about that.
Tepeler hakkında. Sen yaptırmışsın ve her nedense benim ofisime göndermeyi unutmuşsun.
- A geological survey of the Heights which you commissioned and somehow failed to turn over to my office.
Bunu sahada unutmuşsun.
You left that at the court.
Evimde bazı eşyalarını unutmuşsun.
You left some stuff at my apartment.
Kahve makinesinin orada birbirimize rastladığımız zamanı unutmuşsun.
You forgot the time we ran into each other at the coffee machine.
Neyin önemli olduğunu unutmuşsun.
You've totally lost sight of what's important.
Çünkü bir savaşçının gerçek gücünün kalbinden ve aklından kaynaklandığını unutmuşsun.
You've forgotten that a warrior's strength comes from his heart and his mind.
Ve The Nation, ki onu da unutmuşsun.
And The Nation, too, which you also managed to forget.
Kiliseye gelmeden önce..... esrarını cebinden çıkartmayı unutmuşsun.
You forgot to take the joints out of your pocket... before you went to church today.
Bu işlerin nasıl yürüdüğünü unutmuşsun.
You've forgotten how these things work.
Burada unutmuşsun.
You left them behind.
- Evet, onu da unutmuşsun.
Yes, you left that behind too.
Tost makinasını koymayı unutmuşsun.
You forgot to put the toaster on the ledge.
Görünüşe göre unutmuşsun.
Well, apparently you forgot then.
- Telefonunu burada unutmuşsun.
- You left your phone here.
Birini unutmuşsun.
You missed one.
Masa 101'in siparişini unutmuşsun.
You forget the order 41 for Table 101. What the fuck, man?
Katey, bluzunu arabamda unutmuşsun.
- You left your sweater in my car.
İçinde bir mektup unutmuşsun.
You left a letter inside.
Anahtarlarını unutmuşsun.
You forgot your keys.
Ama şunu unutmuşsun : Burası benim kasabam.
You forgot this, this is my town!
Bunu evimde unutmuşsun.
You left this at my place.
Onu kapıda unutmuşsun.
You forgot him by the gate.
Bunu bende unutmuşsun.
I WAS IN THE NEIGHBOURHOOD.
- Cüzdanını restoranda unutmuşsun.
Left your wallet in the diner.
Sanirim ceket kolumda 20 $ unutmussun.
Roy, I think you might have left a 20 dollar bill tucked in my sleeve.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]