Upham translate English
35 parallel translation
Onbaşı Timothy E.Upham'ı arıyorum.
I'm looking for Corporal Upham, Timothy E. Yes, sir.
Upham benim, efendim.
I'm Upham, sir.
Upham asker olarak görevlerimizden bahsediyor.
Upham's talking about our duty as soldiers.
Upham, şuraya geç.
Upham, over there.
Upham, Çavuş Horvath'ın yanından ayrılma!
Upham. - Yes, sir. - You stay with Sergeant Horvath.
Hey, Upham! Dikkatli ol da, boktan palavralara basarak, kayıp düşme!
Hey, Upham, careful you don't step in the bullshit.
Upham, söyle kendilerini göstersinler.
Upham, tell them to show themselves.
- Upham, "Sorun yok" nasıl söylenir?
Upham, how do you say, "It's okay"?
Upham, mataralar!
Upham, canteens.
Upham, Jackson ile tüfekleri değiştirin.
- All right. Upham, switch off with Jackson, and you linger in the rear.
Upham, teçhizatları al ve buraya gel!
Upham, grab the gear. Get up here!
- Upham, mataranı ver! - Bastırın!
Upham, give me your canteen!
Bir esiri vurmak, lanet olası kurallara aykırıdır!
- Shooting a prisoner, that'd be okay? - Upham, shut your mouth. It's against the goddamn rules!
- Hey, Upham! - Efendim?
- Hey, Upham.
- Bak, Upham, şey...
- Again, Upham...
Lütfen, Upham! Şarkılar böyle devam ederse, Almanların beni vurmasına gerek kalmayacak.
Jesus, Upham, any more songs like this, the krauts aren't going to have to shoot me.
Sen tuhaf bir herifsin, Upham.
You know, you're a strange bird, Upham.
Upham, bizi koru.
- Upham, get some cover.
Upham!
Upham!
- Onbaşı Upham?
- Corporal Upham?
30 kalibrelik mermi!
Upham! 30-cal!
Upham! Siper al!
Cover, Upham!
Gönder bombayı!
Upham!
Upham, cephane getir ulan!
Upham, ammo, God damn it!
Upham?
Upham!
Upham!
Upham.
- Upham!
- Upham.
- Ne söylediği umurumda değil, Upham!
- I don't care what he says, Upham.