Ura translate English
47 parallel translation
Motoru sustur, Yura! Bize katıl.
Stop the engine Ura.
Ben ondan hoşlanıyorum. Anlıyor musun? Hoşlanıyorum.
Listen Ura, I like him.
Doğru, gündüz onlar arkadaşın olabilir.
- Look Ura, dodn't... - Okay, I shut up.
Dan-no-ura Kyushu da son bir kez savaşmak için
In the second year of the Genryaku era
Klan donanmaları belirlendi.
At Dan-no-ura
Shimonosei'nin Dan-no-ura kanalındaki Son savaş Genji ve Heike klanları arasındaydı.
At Dan-no-ura, on the Shimonoseki Straits, the last battle was fought between the Genji and the Heike clans.
Dan-no-ura savaşının yapıldığı manzarayı görmek istiyordu öyle ki bugün oraya gittik.
He wanted to see the old battle site at Dan-no-ura,... so we went there today.
Dan-no-ura Savaşı.
"The Battle of Dan-no-ura."
Dan-no-ura da Son Çarpışmanın
Indeed! The final battle!
Şarkısı.
Yes, the battle of Dan-no-ura.
Öyleyse, Hoichi, Dan-no-ura da Son Çarpışma'yı söyle.
In that case, Hoichi we wish to hear "The Battle of Dan-no-ura."
Edo'daki Gölge Yagyu Klanının lideri Efendi Retsudo'nun emirleri ile geldim.
Lord Retsudo of the Ura-Yagyu in Edo has an order for you. I am here to deliver his message.
Edo'daki Retsudo Ura-Yagyu'ya haberci gönder.
Send a courier to Edo to Retsudo the Ura-Yagyu!
Buradan itibaren, Ura-Yagyu size eşlik edecek.
From now on the, Ura-Yagyu will escort you.
Yagyu Gölge Klanı'ndan geriye sadece sen ve ben kaldık.
Me and you, we are the only surviors of the Ura-Yagyu-Clan.
Ogami Itto yokedilmezse sadece Shogun değil aynı zamanda Yagyu Gölge Klanı da halkın maskarası olacak.
If Ogami doesn't get killed, not only the Tokugawa-administration, but the whole Ura-Yagyu-Clan will be made a laughingstock of the people.
Oğlum olarak dünyaya kendini tanıtmanın zamanı geldi.
Hyoei, come back to your family, join the Ura Yagyu once again as son of Retsudo and restore our reputation.
Yoko Sugim ura.
Yoko Sugimura.
"Mangan" ve "ura-dora" yla beraber 32 bin yapıyor. Beklemedeyim.
Along with the'mangan'and the'ura-dora ; it's 32000.
Tatlım bekle.
Expects? , the? Ura.
Ayrıca Li'nin devlet adamlarından silah almak için uyuşturucudan kazandığı parayı kullanan ve bu silahları sonra Ura'nın insanlarına satan Pablo'nun insanlarını da durdurmayı dene. Bütün bunlar sayesinde sizin aile dediğiniz iğrenç, çeşit çeşit insandan oluşan bir torba dolusu genetik olarak farklı grupları ırk bakımından temizliyorlar.
And try and stop Pablo's people from using drug money to buy arms from Li's countrymen, who in turn sells them to Ura's people so they can ethnically cleanse this nauseatingly diverse grab bag of genetic party favors you call a family.
Benim adım Senib.
My name's Ura.
Senib Nesin.
Ura Fag.
Ura-Edo'dan, benim gibi bir manifaturacıyı tanımayan yoktur,
The textile merchant who is known to all in Ura-Edo.
Ve bu dizaynlar... Ura-Edo sokağından, bütün ülkeye yayıldı.
Later, when the two young men traveled to Edo, they blew a breath of fresh air into the fashion world, and their designs spread from Ura-Edo Avenue to all across the country.
Masum bir ababanın altında, sırıtıyor
Adokenasa no ura de ababa hokusoemu nosa Adokenasa no ura de ababa hokusoemu nosa
Rahatsız ettiğim için özür dilerim şef, fakat Antlaşmalar Bürrosundan Bay Nakamıura dizi görmek için burda
Excuse me Chief, Mr. Nakamura of the Treaties Bureau is here to see you,
Ura...
Ura...
- Habis ura benziyor.
these look like carcinomas.
Meryem'in Evi Kilisesi.
The ura... Our Lady of Loretto.
Habis ura benziyor.
Seems like carcinoma.
15 yıl sonra Taga no Ura'ya gittiğim... * * uchidete
- 15 years later -... went to ( uchidete ) Tago no Ura...
Taga no Ura'ya gittiğim zaman...
- When I went to ( uchidete ) Tago no Ura,
~ Gezegenin öteki ucundan bile uzaksın. ~
Chikyuu no ura yori tool kyori You are more distant than the other side of the Planet
Buna Ura-Buras Ati-Penukle denir Patron,
But this one, Boss, is called the Ura Buras at the pinnacle.
- Bir oğlum olacak!
- Ura! Ura! I will have a son!
- Hatta bir kız, uçmayı öğrenecek, ura!
- Even a girl, I learn how to fly, ura!
- Şimdi başardık!
- Now is "URA"!
Bana AO hakkında söylediklerini düşünüyordum.
I've been thinking about what you once told me about the URA.
Aslında ayık gözle bakmak gerek bir de.
Look Ura, I ask. Please don't bother her.
Sonraları, Edo'ya giden o iki kişi moda dünyasında yeni bir akım yarattı.
"Ura-Edo"