Utanıyorum translate English
2,192 parallel translation
Bunu zamanında çözemediğimizden çok utanıyorum.
Shame we didn't work it out sooner.
Utanıyorum.
I'm humiliated.
Utanıyorum.
I'm embarrassed.
Yaptıklarından utanıyorum.
, you shame to me.
Yaptıklarından utanıyorum.
, me beams to pass shame.
Tanrım, çok utanıyorum.
Oh, God, no, no, I totally am.
- Bilmeni isterim ki çok utanıyorum, beni öyle gördüğün için...
And I want you to know how embarrassed I am that you saw me... - You know.
Elbiselerim yokken beni gördüğün için çok utanıyorum.
I am mortified that you saw me with no clothes on.
Dişlerini çekip onların etkisini azalttığım için utanıyorum.
I had to shave down her teeth in order to take the impression.
Kardeşim ile babamın yaptığı yanlıştı. Çok utanıyorum.
What my father and brother did was not right, and I'm ashamed.
Ben de utanıyorum.
I'm also shy.
Bir keresinde pantolonuma yaptım, ama bunu kimseye söylemeyin, çünkü bundan biraz utanıyorum.
Saw two girls make out. With tongue! With tongue!
Şu an çok utanıyorum.
I am so offended right now.
Sizin adınıza utanıyorum. Üçüncü koğuş bundan böyle dağıtımından sorumludur.
Ward Three is going to take charge of the food right now.
Utanıyorum.
Embarrassed.
Çok utanıyorum.
It's embarrassing.
Aslında, düşündükçe kendimden utanıyorum.
I just... I'm ashamed of myself to think of it, I declare.
Çok pahalıya mal oldu, söylemeye utanıyorum.
It cost so much I'm almost ashamed to admit it.
- Utanıyorum.
- I'm shy.
Sizlerden utanıyorum.
I'm embarrassed by you.
Hayır, aslında biraz utanıyorum çünkü "T" ne için bilmiyorum.
No, I'm actually a little embarrassed because I'm not sure what the "T" stands for.
Utanıyorum
I feel shame
Onlar adına utanıyorum.
I'm embarrassed for them.
- Burada çalıştığım için çok utanıyorum.
- I'm very embarrassed I work here.
Yetişkin gibi davransana! Kardeşin olduğum için utanıyorum
Why don't you move out like a real adult and give me some air to breath?
SASSY WEATHER GIRL den fazlasını gördüler bende, ve ben onları hayal kırıklığında uğrattım, bu bunlar geröekleştiği için kendimden, utanıyorum, ve üzgügünm.
They saw me as more than just a sassy weather girl, And I blew them off, And I rationalized it all,
Senden utanıyorum, David.
You're embarrassing me, David.
Bay Shames, bunu sizden istemekten bile utanıyorum.
Mr. Shayes, I'm ashamed to even ask you for it.
Skipper, bunu izlediğim için çok utanıyorum.
- Skipper, I'm not comfortable watching this.
İyi ki Tanrı bana doğru yolu gösterdi. Senden utanıyorum.
Just as well God has shown me the right way. I'm ashamed ofyou.
Seninle olmaktan utanıyorum.
I'm ashamed to be with you.
Çok utanıyorum.
I feel too ashamed. This is no time for that.
Başkalarının önünde benimle canım cicimli konuşma lütfen büyükbaba, utanıyorum.
Can you please not call me Buttercup around other people? - It's embarrassing. - Sorry.
Ateş emrini veren bütün Üslerimden utanıyorum.
I'm ashamed of our chiefs who gave the orders to fire.
Çok utanıyorum. Çok utanıyorum.
I'm so ashamed.
Utanıyorum...
I'm feeling shy
Kendimden utanıyorum.
Shame I'm taken.
Ondan utanıyorum.
I'm so ashamed of my mother.
Utanıyorum, canım.
I feel shy, darling.
Nick'in, onun çocuğumun babası olduğunu düşünmesinden çok utanıyorum.
I'm just so embarrassed that Nick thinks he's the father of my child.
Anlamsızca utanıyorum
* I'm pathologically shy
Duygularımı dün saklamaya çalıştım, çünkü hâlâ utanıyorum.
I tried to hide them yesterday because I'm still ashamed.
Aman Tanrım. Çok utanıyorum.
- I'm so embarrassed.
- Olanlar için çok utanıyorum.
- I'm embarrassed by what happened.
Utanıyorum, anlıyor musun?
I am ashamed, do you understand?
Söylemekten utanıyorum ama, hâlâ mükemmel olduğunu düşündüğüm bir plan.
A plan that I'm ashamed to say I still think is pretty awesome.
Seninle yürümekten bile utanıyorum.
I'm ashamed even to walk with you.
Bunu söylemekten utanıyorum, ama o benim kayın biraderim.
I feel ashamed to say that, he's my brother-in-law.
Evet, utanıyorum.
- I'm making you blush. Well, I'm blushing.
Ondan utanıyorum.
I'm ashamed.
- Utanıyorum.
- Well, I'm blushing.