English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ U ] / Uçar

Uçar translate English

1,562 parallel translation
General Hardcastle'ın uçarı operasyonlarınıda desteklemişti.
He funded General Hardcastle's rogue operations.
Sakın kenarlara değme yoksa tüm bina havaya uçar. - Tamam.
Don't touch the sides, or it'll blow up the whole block.
Savaş uçağı pilotları bir hedefe kilitlenir ve üstüne uçar.
Come again? It's when a fighter pilot gets so fixed on his target that he flies right into it.
Eğer bizimle işbirliği yapacak olursan hakkındaki son suçlamalar buhar olup uçar.
If you cooperate with us, we'll see to it that this latest charge against you evaporates.
Bazen birisi sana sarıldığında acı uçar gider.
Sometimes if somebody holds you the pain goes away.
Bu uçarı, uçuk kaçık robotu yayınımızda istiyoruz!
We need this edgy, sweeps-Ready robot on our network!
Birisini sevmek, ve birisi tarafından sevilmek güzel bir şey, uçarı.
Live and love one man. Stop being such a floozy.
İyi bir kızla çıkmalısın, benim gibi uçarı bir kızla değil.
Instead of a flirt like me, meet a good woman.
Yüzüstü bir uçarım, tamam mı?
I fly face down...
Bu kasayı kim açarsa havaya uçar.
Anyone who opens this safe will be blown up.
Bir kuş olsaydın, evine uçar mıydın?
If you're a bird, will you fly home?
Evet, turnalar günbatımında uçar.
Yes, cranes flying at sunset.
Hep merak etmişimdir. Hava Elemental'ı uçar mı?
I've always wondered, does an air Elemental fly?
Bütün bina uçar.
This whole place will blow.
Rüyanızda uçar mısınız ya da çıplak bir adam mı gördünüz?
You dream of flying Or of naked men?
Bana uyuşturucumu ver yoksa kızarkadaşının kafası uçar.
Give me my meth or your little girlfriend is gonna redefine the term "airhead."
"Kanatlanıp uçar bedeni de".
"And his body takes to flight"
Uçarı bir şeye benziyor.
Darling, it's giddy.
Sen böyle uçar mısın?
- Will you fly like this?
Nizamiyse uçarım, değilse uçmam.
If it's legal, I fly,... if not, I won't.
- Sıkıcı. - Bir turna uçar.
A crane flies. "
Uçarız, eğleniriz, sonra ineriz.
we fly, we party, we land.
Tıpkı dediğim gibi, uçarız, eğleniriz ve ineriz.
Just like I told y'all- - we fly, we party and we land.
Bir kıyıdan diğerine çingene uçar gider
The gypsy flies from coast to coast
Elektriği sakın kesmeyin, aksi halde burası havaya uçar!
Don't cut the current otherwise, Boom!
Kapılara yaklaşırsanız bina havaya uçar.
Come near the doors : Boom!
Çatıya çıkan olursa bina havaya uçar.
Anyone goes on the roof : Boom!
Evet, havaya uçar.
Yeah, Boom!
Hockeye aşığım, çılgınım, uçarım.
I love hockey.
İlk bakışta, bir arının uçması imkânsız görülür... ama uçar.
At first glance, it seems impossible that a bee should fly... but it does.
Umarım yarın rüzgarlı olmaz, yoksa kuzey denizine uçarım.
I hope it's not windy tomorrow or I'll be blown into the North Sea.
Cambaz bu top uçar gider, hiç meraklanma ağı geçer gider!
Acrobat the mighty flyer, never mind, he trips the wire!
Para uçar.
Money flies.
Yere dokunmaz, Ali'nin motorları uçar
No touchdowns, Ali's bikes fly
Herşey, herşey uçar
Everything, everything flies
Hava biraz kötü ve sarı karınlı uçak kış için, güneye uçar.
A little bad weather and that yellow-bellied plane flies south for winter.
Herşey uçar
Everything flies
Herşey, herşey uçar Çeviren :....... ARU.............
Everything, everything flies
Herşey uçar Çeviren :....... ARU.............
Everything flies
Herşey uçar... Çeviren :....... ARU.............
Everything flies...
KAPLUMBAĞALAR DA UÇAR
TURTLES CAN FLY
Eğleniriz malı çeker ve uçarız... Ama ben bunu 30 yıl önce uzun süre yaptım.
We make fun, we get completly stoned... but I did that 15 years, 30 years ago.
Balon uçar, değil mi?
It floats away, right?
Şu iki arkadaş buradaki uçarı partinin tat veren öğesini oluşturuyor.
There were these two fellows in an abandoned party flavour factory.
- Raptor Pilotları yüksek uçar!
Raptor Pilots flying high!
Hangi çeşit uçucular takılıyken uçar, ama değilken uçamaz?
What flies when they're on and floats when they're off?
Ne kadar uçabilirsem uçarım.
Wherever high is, that's where I take the elevator up.
Yeni bir emre kadar uçak kendi kendine uçar.
Plane flies itself till it's told otherwise.
Acı uçar, film sonsuza kadar kalır derler.
Well, you know what they say, Pain is temporary, but film is forever. Right?
Burada böyle uçarız.
That's how we fly here.
Beyni yerinden fırlar, uçar ve havada patlar, BUM!
His brains fly BOOM, BANG!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]