Uğrarım translate English
1,347 parallel translation
Neyse, gerçekten gitmem lazım ama ara sıra uğrarım, görüşürüz, Seymour.
Well, I've really got to get going... but I'll stop by and see you sometime, Seymour.
Evet, uğrarım.
Yes, I will.
Bir dahakine fikrini merak edersem, kümesine uğrarım.
Hey. Next time, I want your opinion, I'll rattle your cage.
Pig Pen, ne zaman iyi bir... "Planet of the Apes" filmi hakkında tavsiye istersem ya da belki su borumdan reçinenin nasıl giderileceği hakkında tavsiye istersem, sana uğrarım, tamam mı?
Pig Pen, when I want advice... about a good "Planet of the Apes" film... or maybe how to get the resin... out of my bong, I'll come to you, OK?
Belki bir uğrarım.
Perhaps I'll pop in.
O zaman uğrarım.
Then I'll come by.
Vaktim olursa uğrarım.
I'll see if I have time.
- Sonra uğrarım.
- I'll go later.
- Tabii, uğrarım.
Yeah, of course.
Uğrarım. Yanlış numara.
- I will come by.
Yola çıkarken, çabucak sana bir uğrarım, ve sonra hoşça kal diyemem ama...
I'll swing by on the way real quick, and then I'll... I won't say goodbye, but I'll...
Geçerken bir uğrarım, o zaman da hoşça kal diyemem, ben...
And I'll swing by on the way, real quick, and then... I won't say goodbye, I'll...
- Tamam, odanıza uğrarım.
That's OK. I'll drop by your office. We'll finish this up.
Şu kimliği belirsiz kurbanla ilgilen. Başka zaman uğrarım.
You've got that John Doe to worry about, and I can always stop by another time.
Kesinlikle uğrarım.
Yeah, absolutely.
Tamam, uğrarım.
I'll swing by.
Yarın ilk iş sana uğrarım.
See you first thing in the morning.
- Hayır.Ben uğrarım
- No, no. I'll come by.
- Uğrarım.
- Come back and see me.
Gitmeden hoşça kal demeye uğrarım. Hadi.
About 1 : 00, I went downstairs for a drink of water...
Gelecek hafta uğrarım.
Listen, pop by next week.
Yine uğrarım.
I'll be back.
Belki uğrarım.
Maybe we'll stop by.
Başka zaman tekrar uğrarım.
I'll come back another time.
Sadece, gidersen hayal kırıklığına uğrarım.
I'd just be disappointed if you did.
Belki saygılarımı sunmak için uğrarım.
Perhaps I might pay my respects.
Belki işim bitince sana uğrarım.
Maybe I can swing by when I get off.
Ben yine uğrarım.
I'II come back then.
Eşyalarını almak için hafta sonu uğrarım.
I'll be by over the weekend to get their stuff.
Futbol oynayacaksak daha sonra sana uğrarım. - Tamam.
Now, maybe I go your home in the afternoon to see if we get a little football play, eh?
Eve dönerken uğrarım.
I'll drop by on my way home.
Sonra tekrar uğrarım.
I'll come back.
Zamanım olduğunda uğrarım.
I'll stop by when I can
Hava iyice kötüleşene kadar beklerim sonra aniden uğrarım.
I wait till the weather gets really bad, then I pop in.
Dükkâna uğrarım. Saat sekiz iyi mi?
I pass by the shop anyway, say eight o'clock?
Bir uğrarım, merhaba derim.
I'll swing by, I'll say hello.
Cephaneliğe uğrarım.
I'll drop by the Armoury.
Belki daha sonra tekrar uğrarım.
Maybe I'll come back later. Thanks.
Burada bir şeyler değiştiyse büyük bir hayal kırıklığına uğrarım.
I'd be very disappointed if something changed in here. Why are you so anti-change?
Bir kahve için uğrar mısınız?
You want to come by for a coffee?
Buraya sık sık uğrar mısın?
Come here a lot?
Daha sonra bir uğrar bakarım. Yahiko-kun... gerçekten de...
I'll go by her house later. do you think Kenshin-san was...
Daha sonra bize uğrar mısın? Onun iyi olduğundan emin olmak için.
Would you drop by later, check she's OK.
Sonra uğrar sana bakarım tamam mı?
I'll come by and see you later, okay?
Daha sonra uğrar mısın?
Will you come by later?
- Bana bir uğrar mısın?
- I think you should stop by.
Temiz çoraplar giyip, sapık iç çamaşırlarımı evde bırakacağıma söz veriyorum. Markete uğrar kendime kolonya çalarım.
I'm promising to leave the kinky underwear at home I might even stop by CVS and steal a bottle of cologne.
Sanırım Paulo hayal kırıklığına uğrar.
Well, I think Paulo would be very disappointed.
İşin bitince bir dakika uğrar mısın?
When you're done, stop by for a minute, would you?
Öylece başkasının evine uğrar mısın sen?
But do you drop by somebody's house?
Uğrarım.
- I will.