English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ V ] / Vahsiler

Vahsiler translate English

385 parallel translation
Vahsiler mi?
Savages?
Baylar, bu dinsizin buraya gömülmesine izin verirsek mezarı pagan tanrılarına beyazların kafa derilerini sunan bir vahsiler sürüsüne adanmış bir anıt olacaktır.
Gentlemen, if we let this heathen be buried here his grave will just be some kind of a monument who just sacrifice white men's scalps to their pagan god.
Doğuda başıboş vahşiler mi?
Savages loose in the East?
- O vahşiler babamı götürdü.
- Those savages took my father.
Vahşiler!
Savages!
Vahşiler her yerde böyle düşünür.
That's the savages'idea everywhere.
Amerika'dan gelen kana susamış vahşiler!
Bloodthirsty savages from the wilds of America!
Bu bölgedeki vahşiler yamyamdır.
The savages in these parts are fierce cannibals.
Yani vahşiler mi?
Do you mean the savages?
Üstelik vahşiler.
Awful savages they are too.
Tekmelendik, yüzlerimize tükürüldü... ve vahşiler gibi dağlara sürüldük.
We have been kicked, spat upon... and driven to the hills like wild things.
Vahşiler!
The fiends!
Vahşiler uçağı bulduğunda annene zarar vermedikleri için... şükretmeliyiz.
At least we can be grateful when those savages found the plane... they didn't disturb her.
Kokuşmuş küçük vahşiler.
Stinking little savages.
Fakat aşkını kanıtlamak isteyen... zavallı vahşiler, anca yerlerde sürünür... ve ölürler.
But poor beasts who wish to prove their love can only grovel on the ground and die.
Şu vahşiler bile.
Even these savages entrusted to my care. - I feed them and clothe them...
Pis vahşiler!
The rotten savages!
Çok vahşiler!
They're wild!
Vahşiler gibi dayranıyorsunuz!
Stop it. You're behaving like savages.
Vahşiler!
Brutes!
- Bu vahşiler boyandı mı?
- Those bucks, they had paint on.
Tatlım, vahşiler arasında...
My dear, we were wondering, among the savages, is it true...?
Dünyadaki en iyi ordu vahşiler tarafından yönetiliyor.
The greatest army in the world, routed by savages!
Pis vahşiler.
Bloody savages.
Ama vahşiler uçamazlar değilmi?
But savages couldn't have flown up to Venus, could they!
Vahşiler buraya uçamazlar ama,... onlar burada ortaya çıkmış olabilirler.
Savages couldn't have flown up here. But they could've appeared here in situ.
Ve onlar vahşiler eğitti. ... sonunda ana gezegenle teması kaybettiler.
And for some reason or other, they got stuck,... Lost all contact with their mother planet.
Hepsinden önemlisi, bizler vahşiler değiliz, İngiliziz... ve bir İngiliz her şeyden üstündür.
After all, we're not savages. We're English. And the English are best at everything.
Şerif, göçmenler ve bu vahşiler ile kamp mı kuracaksınız!
Sheriff, are you gonna camp these savages with all these settlers?
" Kana susamış vahşiler başıboş dolaşıyor.
" Bloodthirsty savages on the loose.
Peşimizde vahşiler var!
Savages behind us!
- Vahşiler bize saldırıyor!
- Savages attacking us!
Bizim işimiz bu. Bu vahşiler arabaları alınca ne olacak?
What's gonna happen when them savages get them wagons?
O vahşiler bunlara pek iyi bakmamιş anlaşιlan.
Don't look to me like them gut-eaters has been feeding them very good.
Daha değil. Vahşiler hala ormanda.
Those wild men are still in the woods.
Vahşiler!
They're... thugs.
Hayvanlar bu kış çok vahşiler.
They are mighty fierce this winter, the beasts.
Bizimle ilgili bir sürü güzel şey söyledi katiller, vahşiler, yamyamlar gibi.
They said some flattering'things about us... Gangsters, murderers, savages...
Çok vahşiler.
They're too wild.
- Şeytanlar.. vahşiler... ve Miss Lee yolda bize katıldı nişanlısı onu karşılayacaktı.
Devils... Devils... - It was a Pay Master's escort and Miss Lee had joined us to meet her Fiancée...
Vahşiler!
You savage! What's your name?
Yerliler bizden çok farklı olarak dinsiz, bilgiden dürüstlükten, faziletten haklı ile haksız ayırımından yoksun acımasız vahşiler.
The natives are barbarous savages, different from us, without any religion, or any knowledge or honesty or virtue, or what is right and unjust.
Anders vahşiler o kadar saldırgan değil diyor.
Anders claims the savages aren't that aggressive.
Vahşiler çoktan buradan sürülmeliydi.
The heathens should have been driven off log ago.
Kahrolası vahşiler.
Goddamn savages.
Çok vahşiler.
They're so violent.
Ellerini çırpıp vahşiler gibi dans ediyorlar.
They clap their hands and dance like savages.
'Kokuşmuş minik vahşiler.
Stinking little savages.
Amerikalılar, Vietnamlıların sadece çekik gözlü vahşiler olduğunu söylüyor.
Americans say Vietnamese are just slant-eyed savages.
Ah ne üzücü günler, gelip geçen vahşiler.. .. istedikleri gibi yaşlı bayanlara diyebiliyorlar.
Oh, what sad times are these when passing ruffians... can say "Ni" at will to old ladies.
Biz, o putperest vahşiler gibi soyuluruz... Ve kendi başına yaşıyor olan bazı beyaz çöpten kurtul.
We get undressed like those Pagan savages... and get rid of some white trash living by himself.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]